Uluslararası Adli İşbirliği Tasarısı, TBMM Genel Kurulunda

TBMM Genel Kurulunda Cezai Konularda Uluslararası Adli İşbirliği Kanun Tasarısının görüşmelerine başlandı.

Tasarının tümü üzerinde söz alan HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, hukukun üstünlüğü ilkesinin AK Parti iktidarında yok hükmünde olduğunu öne sürdü.

Adalet Bakanı ve Başbakanın adli meselelerde son sözü söyleyecek olmasının hukukun üstünlüğüyle çeliştiğini söyleyen Ertan, ABD'de tutuklanan Rıza Sarraf hakkında Türkiye'ye işbirliği çağrısında bulunulması halinde hükümetin ne yanıt vereceğinin merak konusu olduğunu ifade etti.

Hükümetin Sarraf'ın Türkiye'deki bağlantılarının araştırılması konusunda ABD ile işbirliği yapıp yapmayacağının da merak edilen başka bir konu olduğunu dile getiren Ertan, 'Yoksa tasarının dördüncü maddesinde yer aldığı gibi 'Türkiye'nin milli güvenliği, kamu çıkarı ve diğer temel çıkarları ihlal edilecek' kaygısıyla bu talepleri görmezden mi gelecek? Türkiye'de artık milli güvenlik AKP'nin güvenliği, kamu düzeni de AKP'nin düzeni olduğu için bu kanunun ileride Rıza Sarraf için kullanılıp kullanılmayacağını merak ediyorum.' diye konuştu.

Ertan, tasarının herkese eşit koruma sağlamadığını iddia ederek, cinsel verilerin ve cinsiyet kimliği farklılıklarının da koruma altına alınması gerektiğini kaydetti.

HDP'li Ertan, 'Mevcut tasarının kişilerin ırkı, etnik kökeni, dini, vatandaşlığı, belli sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi görüşleri nedeniyle cezalandırılma riski varsa iade taleplerinin yerine getirilmeyeceği belirtilmektedir. Biz de 'cinsel yönelim ve cinsel kimlik ekleyelim' dedik. 20'yi aşkın ülkede eşcinsellik suç sayılmakta, sırf eşcinsel olduğu için Türkiye'ye sığınan çok sayıda kişi var. Bu tasarıya onları koruyacak düzenlemeleri eklemediğimiz sürece bu kişilerin cezalandırılmasına aracı olacağız.' değerlendirmesinde bulundu.

AB ile yürütülen vize serbestisinin koşulları için tasarının acele bir şekilde TBMM Genel Kurulu gündemine geldiğini ifade eden Ertan, tasarının yasalaşmasına karşı olduklarını söyledi.

- 'Avrupa'nın bu pervasızlığının önüne geçilebilecek midir?'

MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu da Suriye'nin DAEŞ terör örgütünün kontrolündeki bölgeden atılan füzeler nedeniyle Kilis ve çevresinde vatandaşların büyük tehdit altında bulunduğunu belirterek, hükümeti acilen sınır il ve ilçelerindeki vatandaşın huzur ve güvenliğini sağlayacak tedbirleri almaya davet etti.

Son dönemdeki kanun tasarılarının AB'nin vize muafiyeti ve dayatmaları sonucu getirildiğini öne süren Aksu, söz konusu tasarıdaki birçok maddenin daha önce imzalanan ikili anlaşmalar ve bir kısım kanunlarla iç hukukta bulunduğunu, yeni bir kanuna ihtiyaç duyulmadığını kaydetti.

Aksu, 'Ankara'daki patlama Paris'tekinden daha az lanetleniyorsa Ortadoğu'daki insanların ölümü Avrupa'dakilerden daha önemsiz görülüyorsa bu anlayışla terörizme karşı uluslararası düzeyde etkili işbirliği yapılması mümkün olmayacaktır.' dedi.

Tasarıyla Türkiye'ye iade edilmeyen terör örgütü üyelerinin iade edilmesinde yaşanan problemlerin giderilip giderilmeyeceğinin merak konusu olduğunu ifade eden Aksu, şöyle devam etti:

'PKK'yı başkentlerinde misafir edip sırtını sıvazlayan, 14 Nisan 2016 tarihli raporlarında utanmadan PKK'ya orantılı güç kullanılmasını isteyen Avrupa'nın bu pervasızlığının önüne geçilebilecek midir? Tasarının bütününe bakıldığında diğer ülkelerde barındırılan terör örgütü militanlarının ülkemize iadesiyle bölücülerin bu ülkelerde yuvalanmasının önüne geçilebilecek ilave bir mekanizma maalesef görülememektedir. Aksine suçluların avantajlı yerlerde kalmasının bir hak haline getirilmesi söz konusu olmaktadır.'