Uluslararası Arakan Konferansı

ARNO Başkanı İslam: 'Arakan’da halkları birbirine düşman ettiler, şu an bizim halkımızı ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Yasaları kendi lehlerine yorumluyorlar. İnsanlık bunun karşısında büyük bir şok içerisinde. Bu etnik, dini, siyasal bir zulüm. Amaç, Arakan Müslüman toplumunu ortadan kaldırmak' 'Bir hayvanın bir meradan başka bir meraya gitme hakkı var ama bizim aynı arazi içerisinde bir yerden bir yere gitme hakkımız yok. Hayatta kalma hakkımız bile elimizden alınıyor' IGMG Genel Başkanı Ergün: 'Bölgede yüz binlerce insanı evinden eden; çocuk, kadın, ihtiyar demeden şiddetin en ilkel biçimini bu çağın utanç vesikası olarak tarihe geçiren bu krizi doğuran etmenleri hep birlikte ortadan kaldırmak için canla başla çalışmalıyız' 'İnsanların toplu mezarlara gömüldüğü, kurşuna dizildiği, vahşice öldürüldüğü haberini aldığımızda, sadece tepki vermeyi aşan bir şeyler yapmak zorundayız'

Arakan Rohingya Ulusal Örgütü (ARNO) Başkanı Nurul İslam, Arakanlı Müslümanlara yönelik etnik, dini ve siyasal zulmün sürdüğünü belirterek, "Amaç, Arakan Müslüman toplumunu ortadan kaldırmak." dedi.

ARNO Başkanı İslam, Almanya'nın Köln kentinde İslam Toplumu Milli Görüş (IGMG) teşkilatına bağlı uluslararası insani yardım kuruluşu Hasene tarafından düzenlenen Uluslararası Arakan Konferansı'nda yaptığı konuşmada, dünyanın gözü önünde yaşanan bu zulmü hükümet, ordu ve bazı aşırı grupların komplosu olarak nitelendirdi.

Rohingyalılar olarak buranın (Arakan) yerli halkı olduklarını ifade eden İslam, yerlilik statülerinin İngiliz sömürge hükümeti tarafından 1840 yılında yayımlanan bir raporla da tanındığını, yapılan bütün anlaşmaların da bunu teyit ettiğini söyledi.

İslam, Fanatik Budistlerden Bamar etnisitesine mensup insanların arazilerini işgal ettiğini kaydederek, "Arakan’da halkları birbirine düşman ettiler, şu an bizim halkımızı ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Yasaları kendi lehlerine yorumluyorlar. İnsanlık bunun karşısında büyük bir şok içerisinde. Bu etnik, dini, siyasal bir zulüm. Amaç, Arakan Müslüman toplumunu ortadan kaldırmak." dedi.

- "Hayatta kalma hakkımız bile elimizden alınıyor"

Arakanlı Müslümanların 60 yıldır kendi özgürlük haklarından mahrum olduğunu kaydeden İslam, "Bir hayvanın bir meradan başka bir meraya gitme hakkı var ama bizim aynı arazi içerisinde bir yerden bir yere gitme hakkımız yok. Hayatta kalma hakkımız bile elimizden alınıyor. Myanmar'daki bütün yurttaşlar, ordu, hükümet ve aşırılık yanlısı yabancı düşmanı siyasetçiler, bizim var olma hakkımızı tanımıyorlar." diye konuştu.

İslam, Myanmar'da yasa dışı Bangladeşli göçmen olarak görüldüklerini kaydederek, "Halkımızı buradan kovmaya çalışıyorlar. Rohingya krizi, yasa dışı göç krizi değil, ortak bir komplo. Ordunun, hükümetin, aynı zamanda bazı aşırılık yanlısı grupların bir komplosu." ifadelerini kullandı.

Komplo sonucunda Arakanlı Müslümanların diğer ülkelere kaçmak zorunda kaldıklarını ifade eden İslam, pek çok kişinin, insan kaçakçılarının eline düştüğünü vurguladı.

İslam, Arakanlı Müslümanların yapılacak bir anlaşma ile evlerine dönmesinin mümkün olup olmadığını ilişkin bir soruya, "İnsanların geride bıraktıkları evlerini dümdüz ettiler. Geri dönecek olsalar göz altı kamplarında kalacaklar. Bizim halkımız Arakan’da yaşayabilmeli ve diğer yurttaşlarla eşit haklara sahip olabilmeli. Bu bizim toplum olarak bir hakkımız. Ülkedeki diğer etnik grupların sahip olduğu haklara biz de sahip olabilmeliyiz." yanıtını verdi.

- "Utanç vesikası olarak tarihe geçti"

IGMG Genel Başkanı Kemal Ergün, insan onurunu aşağılayan her türlü eylemin karşısında yer aldıklarını, bugün de yine aynı motivasyonla Arakanlı Müslümanların uğradığı zulme, onların en temel haklardan mahrum oluşlarına karşı çözüm yolları üretmek amacıyla bir araya geldiklerini söyledi.

Ergün, Arakanlı Müslümanların on yıllardır yaşadığı zulmün sona ermesi için, vatandaşlık politikalarından, bölgedeki topluluklar arasındaki iletişime, Myanmar hükümetinin azınlıklara yönelik siyasetinden, uluslararası toplumun tepkisine varana kadar birçok alanda atılması gereken onlarca adım olduğuna işaret etti.

Ergün, "Bölgede yüz binlerce insanı evinden eden, çocuk, kadın, ihtiyar demeden şiddetin en ilkel biçimini bu çağın utanç vesikası olarak tarihe geçiren bu krizi doğuran etmenleri hep birlikte ortadan kaldırmak için canla başla çalışmalıyız." dedi.

Arakan'dan şiddetten, zulümden ve ölümden kaçmış 700 bin kişi karşısında üzülmek ve kınamak dışında bir şeyler yapılması gerektiğini vurgulayan Ergün, "İnsanların toplu mezarlara gömüldüğü, kurşuna dizildiği, vahşice öldürüldüğü haberini aldığımızda, sadece tepki vermeyi aşan bir şeyler yapmak zorundayız. Bu, bir insani vazife olmanın yanı sıra aynı zamanda bizim dinimizin bize yüklediği bir vazifedir. Umarım bu konferans, Avrupa’da yaşayan Müslümanlar olarak bizlerin, bölgedeki insani krizin çözümüne katkı sağlamak adına atacağımız adımların işaret fişeği olur." diye konuştu.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile