Uluslararası Katip Çelebi Sempozyumu

Kahire Arap Yazmaları Enstitüsü, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM) ve İstanbul Eğitim ve Araştırma Vakfı tarafından düzenlenen "Katip Çelebi: İslam Medeniyetinde Bibliyografya ve İlimler Tasnifi (Geçmişi ve Geleceği)" başlıklı sempozyum başladı.

İSAM Konferans Salonu'ndaki sempozyumda konuşan İSAM Başkanı Recep Şentürk, en çok tanınan Müslüman ilim adamları sayıldığında Mevlana Celaleddin Rumi, İbn-i Haldun ve onun ardından da Katip Çelebi'nin geldiğini söyledi.

Şentürk, İslam aleminde Mevlana gibi ne büyük değerler olduğunu ancak onların yeterince tanıtılamadığını vurgulayarak, "Türkiye ve İslam dünyası modernleşme ve Batılılaşma dediğimiz bir süreçten geçiyor. Bu süreçte toplumsal hafıza zincirimiz koptu" dedi.

Sosyolojide buna "sosyal unutkanlık hastalığı" denildiğini ifade eden Şentürk, "Türkiye, bunu diğer toplumlardan daha ağır bir şekilde yaşadı. Diğer İslam toplumları da bunu yaşadı. Toplumsal hafıza zincirimiz hasara uğradı. Bunun neticesi olarak rical ilmi çok canlı bir gelenek. İslam alimleri, kendisinden önceki alimlerin çalışmasını da kullanarak kitaplarını güncellemişler. Bize düşen, bu rical ilmini ve bibliyografya ilmini yeniden ihya etmek olmalıdır. Bu, ilmi bize aktaran alimlere minnettarlık borcudur, bir taraftan da hafıza zincirini tamir etmek için önemli bir vazifedir" şeklinde konuştu.

Şentürk, bibliyografya kitaplarının bir medeniyetin envanteri olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bir medeniyetin envanteri düzgün çıkarılmamışsa orada dağınıklık, savaş var demektir. 20. yüzyılda halimiz bu durumdadır. Katip Çelebi'nin eserinde bunu görmekteyiz. Katip Çelebi, Osmanlı alimidir ve eserlerini Arapça yazmıştır. Çünkü Arapça, İslam medeniyetinin markası ve yazısıdır. İslam uluslararası dindir. Orta Çağ'ın çökmesiyle Latince de kaybolmuştur. Arapça kaybolmadı ve kaybolmayacaktır. Osmanlı aliminin Arapça kitap yazması bu açıdan çok manidardır. Eğer bu kitaplar Latince yazılmış olsaydı bugün gördüğü ilgiyi görmeyecekti. Günümüzde de Arapçanın yeniden ilmin dili olarak ihya edilmesi gerekmektedir."
Osmanlı'da ilim adamlarının, ulemanın öğrencilik yıllarında bile Arapça, Farsça, İngilizce bilmeleri gerektiğinin altını çizen Şentürk, "Maalesef günümüzde Türkçeyi düzgün konuşamayan bir nesille, Arapçayı da düzgün konuşamayan Araplarla karşı karşıyayız. İslam ümmeti içinde farklı kavimlerin yeniden birleşmesi için bu dilin öğrenilmesi ve farklı ülkelerde yapılan çalışmaların tanınması gerekir. Bibliyografya ilminin çalışması acil yapılmalıdır" şeklinde konuştu.

- Sempozyum
İki gün sürecek sempozyumda, bibliyografya ve ilimler tasnifi sahasında İslam tarihi boyunca ortaya konan birikime ve bunun günümüz dünyasında nasıl anlaşılabileceği sorusuna odaklanılacak.
Sempozyumda, 14 ülkeden 41 tebliğ sunulacak. İstanbul'da 17. yüzyılda yaşayan ve "Keşfü'z-Zunün" adlı eseriyle İslam bibliyografyacılığının önemli isimlerinden Katip Çelebi ile bu alanda İslam tarihinin çeşitli zaman ve coğrafyalarında telif edilmiş eserler ve yazarlar da sempozyum kapsamında ele alınacak.
Çağdaş bibliyografya ve ilimler tasnifi çalışmalarının da gündeme taşınmasını hedefleyen sempozyumun programına ve detaylı bilgiye "www.katipcelebi.info" internet adresi üzerinden erişilecek.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile