Bilecik Belediyesinin düzenlediği, Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı ve Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesinin katkılarıyla hazırlanan Uluslararası Marka Değerleri ile Bilecik Sempozyumu bugün Şeyh Edebali Kültür ve Kongre Merkezinde 11 kapılarını, Bilecik Vali Vekili Mehmet Taşdöğen, Belediye Başkanı Selim Yağcı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşarı Fatih Dönmez, Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Taş, BEBKA Genel Sekreteri İsmail Gerim, siyasi parti temsilcileri, kurum müdürlerinin katılımlarıyla açtı.
"Köklü bir tarihimiz, şanlı bir tarihimiz var. Derin bir medeniyet kültürümüz var"
Açılış saygı duruşu ve Mehteran Takımı eşliğinde İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan sempozyumda açılış konuşması yapan Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, sempozyum şehrin tarihi ve kültürel değerlerinden ekonomisine; sanayindeki varlığından tarım ve doğal güzelliklerine; Biyoçeşitliliğinden kültürel ve tarihi mirasına; Jeopolitik zenginliğinden sosyal yaşantısına ışık tutan bütün unsurları ele alınacağını söyledi.
Yağcı, Bilecik rastgele bir toprak parçasının adı olmadığını vurgulayarak, "Bilecik taşı mermer olan, toprağı seramik olan, yaprağı ipek olan, dirilişin, kuruluşun ve kurtuluşun beşiği, Şeyh Edebali diyarı ata toprağı, Ertuğrul sancağı olan şehrin adıdır. Bilecik tarihi kimliği geleneklere dayanan ve Osmanlı gibi gerçekten dünyaya 600 yıl hak ve adalet dağıtan ulu çınarın köklerinin bulunduğu mekanın adıdır. Bilecik birlik, beraberlik, kardeşlik hamurunun karıldığı toprakların adıdır. Bilecik gerçekten üzerine dikilen bir fidenin dört kıtaya dal budak saldığı mümin toprakların adıdır. Bilecik içinde yaşayan yetişmiş insanların devamlı bulundukları ortamda pozitif algıları oluşturan sevgiyi yayan, hoşgörünün emsali olan insanların yetiştiği yerin adıdır. Bilecik güzelliklerin, hoşlukların, başarıların, geçmişe saygının, geleceğe heyecanın adıdır. Böyle bir şehirde üzerinde Şeyh Edebali Hazretlerinin, Dursun Fakih Hazretlerinin, Ertuğrulgazi Hanların, Osmangazilerin ve Mustafa Kemal Atatürklerin gözünün feri olan, ayaklarının izi olan bu güzide topraklarda yaşamaktan, bu güzide topraklara hizmet etmekten büyük gurur duyuyoruz. Köklü bir tarihimiz, şanlı bir tarihimiz var. Derin bir medeniyet kültürümüz var. İnsanımızla yetiştirdiğimiz meyvemiz, sebzemizle, toprağımızın bereketiyle ve tüm kültürel, tarihsel ve tabiat değerlerimizle gerçekten çok özel ve güzel bir yerdeyiz. Bilecik Belediye Başkanlığı olarak üniversitemizle, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitemizle, kalkınma ajansımızla, ticari sanayi odamızla ve şehrimizdeki tüm dinamiklerimizle el, ele gönül, gönülle vererek bu özelik ve güzellikleri sadece kendimiz için değil, dış dünyaya da önce ülkemize ve daha sonra dünyanın her noktasına altını ve çevresini kalın çizgilerle çizerek bir markalaşma süreci içerisine girmemiz gerektiğine inanıyoruz" dedi.
"Şehir olarak güçlü olmamız lazım. Şehirlerin yarıştığı bir dünyadayız"
Başkan Yağcı konuşmasının devamında göreve 2004 yılında geldiğini ve o günden bu güne Bilecik adına, Türkiye adına güzel şeyler gerçekleştiklerini anlatarak, "İnşallah bu yaptığımız sempozyumların sonucunda Cuma günü yayınlayacağımız bu sempozyum bildirgelerimizle şehrimizin gelişimi noktasında çok önemli bir adımı atmış olacağız. Burada alınan, oluşan kararlar, kaanetler, sonuçlar inşallah şehrimizin bundan sonraki çalışma hayatında bundan sonra ki gelişim noktasında önümüzde çok önemli bir rehber olacak yöneticilerimiz açısından çok önemli bir kılavuz olacağına inanıyoruz. Gerçekten burada çok önemli katılımcılar, çok önemli alanlarda sunumları gerçekleştirecekler. Bilecik her şeyden önce baştan beri gururla söylediğimiz bir tarih şehridir. Biz şanlı atalarımızdan, şanlı geçmişimizden gururla bahsediyoruz. Günümüzün idarecileri olarak öyle şeyler yapmak istiyoruz ki dua ediyoruz, arzu ediyoruz ve talep ediyoruz. Bu noktada gayret gösteriyoruz. Biz nasıl atalarımızla gururla bahsediyoruz ve onların yaptıkları şeyleri gururla yad ediyorsak inşallah torunlarımız da, yavrularımız da bizlerin yaptıklarıyla gelecek zaman dilimi içerisinde gururlansınlar ve onlara güzel bir emaneti en iyi şekilde teslim edelim. Birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimiz en büyük gücümüz. Güçlü olabilmek için bilimsel anlamda çok kapsamlı çalışmalar da yapmamız lazım. Şehir olarak güçlü olmamız lazım. Şehirlerin yarıştığı bir dünyadayız. Ülke olarak güçlü olmamız lazım. Gerçekten dünyada ülkelerin bir yarıştığı bir dünyadayız. Etrafımızdaki ateş çemberini de görüyoruz. Onun için bizler Bilecik’te güçlü olacağız. Tüm şehirler kendi içerisinde üzerine düşen görevleri yerine getirecekler, tüm şehirlerimiz güçlü olacaklar ve sonuç itibariyle ülkemiz güçlü olacak" şeklinde konuştu.
"İsrail’in başkenti olarak ilan edilmesini lanetliyorum, kınıyorum"
Yağcı son olarak Filistin olaylarına değinerek, konuşmasının devamında şunları söyledi: "Kudüs’ün, İsrail’in başkenti olarak ilan edilmesini lanetliyorum, kınıyorum. İşte dünyada Müslümanlara reva görülen davranışları ve zulümleri görüyoruz. Nihayette millet olarak biz güçlü oluruz ve karşımızda art niyetliler de bu kadar cesur olamazlar. Onun için birliğimiz, beraberliğimiz, kardeşliğimiz, gayretimiz, inancımız, aşkımız, heyecanımız, en büyük gücümüz ve geleceğimizdir diyorum."
"Bugüne kadar yapılan çalışmalarda 12 tane projeye destek verdik"
Bursa, Eskişehir, Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) Genel Sekreterliğine İsmail Gerim ise; bu sempozyumda bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bursa Eskişehir Bilecik kalkınma ajansı olarak oldukça önemli 3 il’i bünyesinde bulunan ajanslardan bir tanesiyiz. Oldukça işimiz tabi bu anlamada çok yapmamız gereken iş çok. 2010 yılında başlayan çalışmalar gittikçe hızlanarak devam ediyor. Bu anlamda Bilecik ilimizde de 2010 yılından itibaren mevcut olan yeraltı ve yer üstü zenginliklerin çıkartılması kültürel ve tarihsel değerin ortaya çıkartılması açısından çalışmalar yürüttük. Bu çalışmaları yürütürken tabi ki başta Ticari sanayi odası Medeniyet Başkanlığımız, Üniversiteler ve Valimizin koordinasyonunda bu çalışmaları yürütmeye gayret ediyoruz. Bu noktada yine halkımızın ve ilgili tarafların çok ciddi desteğini görüyoruz. Bugüne kadar yapılan çalışmalarda 12 tane projeye destek verdik. Bu kültürel turizmin ortaya çıkarılması noktasında. Yine Bilecik dağıtılması için olarak yine özellikle turizm sektöründe yabancı ve yerli konuklar getirilmesi için turizm şirketlerimizi buraya davet ettik. Buraya turlar düzenledik. Yine sosyal medya fenomenleri olan kişilerle irtibatta geçerek onların bu bölgeyi tanınılırlığı arttırması noktasında kanıtlar verdik. Tabi bununla beraber İlimiz özellikle seramik sektöründe çok ciddi adımlar atılan çalışmalar yapılan sanayi sektörümüz de mevcut. Bunları da desteklemek noktasında sanayi kuruluşlarına destek veren mali destek programları uyguladık. Ve şuanda devam eden 2016 yılı itibariyle devam eden mermercilik sektörüne özel mali destek programlarımız devam etmektedir. Bunlarla beraber özellikle endüstriyel simbiyoz adını verdiğimiz özellikle atıkların faydalı hale getirilmesi de yine TUBİTAK ile birlikte çalışmalar yürütüyoruz. Bunlardan bir tanesi de mermer kesilirken içinden çıkan toz biliyorsunuz suyla karıştırılınca çamura dönüşüyor. Normalde atık olarak kullanılan bu üründen çöktürülmüş kalsiyum karbonat dediğimiz oldukça çok değerli olarak yaklaşık 300-350 dolar olan bir ürüne dönüştürülebileceği ile ilgili çalışmalar yapıldı. Şimdi bunların ticarileştirilmesi ile ilgili az önce bahsettiğim taraflara bir arya geleceğiz. Bütün bunlar ülkemizin kalkınması için yapılan çalışmalar" diye konuştu.
"Bilecik’in en önemli marka değeri kuruluş ve kurtuluşun şehri olması"
Son olarak söz alan Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Taş, "Bugün açılışını yaptığımız sempozyum öncelikli olarak bir şehir sempozyumu. Yani şehirlerin tanıtılmasına vesile olan, onların değerlerinin kültürel miraslarının tarihi değerlerin araştırılmasına katkı sunan, onları ortaya çıkaran çok kıymetli akademik organizasyonlar. Tabi ki bu organizasyonun bir paydaşı olduğumuz için Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi olarak ortağı olduğumuz için öncelikle memnuniyetimi ifade etmek istiyorum. Çünkü Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi şehrinin, çevresinin ve bölgesinin gelişmesinde her zaman akademik ve entelektüel bir katkı sunmaya gayret etmiştir. Bundan sonra da gayret edecektir. Bu vesileyle organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçen başta Bilecik Belediyesi’ne, kalkınma ajansına, Bilecik Ticaret ve Sanayi Odası’na ve tabi ki üniversitemize çok, çok teşekkür ediyorum. Tabi ki sempozyumun önemli bir teması marka değerlerinin öne çıkması, marka değerlerinin tanıtılması olacak. Aslında az önce izlediğimiz videoda Bilecik’in pek çok marka değerini hep beraber izledik ve gördük. Şüphesiz benim inancım şu ki, Bilecik’in en önemli marka değeri kuruluş ve kurtuluşun şehri olması. Bunun tarihi, ekonomik ve ticari yönlerden de çok iyi şekilde araştırılması, incelenmesi ve geleceğe nakledilmesi bu sempozyum içinde önemli bir fırsat olacaktır. Şehrimizin önemli bir marka değeri de şüphesiz yaklaşık 10 yıl önce bu coğrafyada kurulan Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesidir. Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi 6 fakültesi, 2 yüksekokulu, 7 meslek yüksekokulu, 3 enstitüsü ve yaklaşık 500 akademik personeliyle şehrimizin önemli bir marka değeridir. Şehrimizin gelişmesine, geleceğe taşınmasına, değerlerinin, mirasının ve kültürünün ortaya çıkarılmasında bundan sonra da gayret etmeye devam edecektir" ifadelerine yer verdi.
Konuşmaların ardından Sema Şimşek, Irmak Atuk, Derya Çavuşoğlu başta olmak üzere birçok önemli modelin yer aldığı, moda tasarımcısı Aylin Yılmaz tarafından tasarlanan ve koreografisi Asil Çağıl tarafından gerçekleşen Şehri Medeniyet Defilesi gerçekleştirildi.
Ardından protokol üyeleri kentin tarihi ve turizm değerlerinin yer aldığı ilk minyatür sergisinin açılı yaparak, sempozyumun ilk günü tamamladı.
Uluslararası Marka Değerleriyle Bilecik Sempozyumu Başladı
Bilecik’te bugün başlayan Uluslararası Marka Değerleriyle Bilecik Sempozyumunda konuşan Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı, "Sempozyumların sonucunda Bilecik’in gelişimi için önemli adım atmış olacağız" dedi.