Rodos ve İstanköy Türklerinin karşılaştığı sorunlara odaklanarak Türk-Müslüman vakıflarının sıkıntılarına ve Osmanlı mirasının korunmasına yönelik farkındalık yaratmayı amaçlayan "Uluslararası Rodos ve İstanköy Türk Vakıfları Sempozyumu 2019" İzmir'de düzenlenecek.
Rodos, İstanköy ve Oniki Ada Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği (ROİSDER) ve Yaşar Üniversitesi iş birliğinde iki gün sürecek "Uluslararası Rodos ve İstanköy Türk Vakıfları Sempozyumu 2019" yarın İzmir'de başlayacak.
ROİSDER'den yapılan açıklamaya göre, Rodos ve İstanköy Türklerinin vatandaşlık, eğitim ve Türkçe öğrenme hakkı, din ve ibadet, örgütlenme, nefret ve baskı ortamı gibi karşılaştığı sorunlara odaklanan sempozyumun amacı, Rodos ve İstanköy'deki Türk-Müslüman vakıflarının karşı karşıya kaldığı sıkıntılara ve Osmanlı Türklerinden kalan kültür mirasının korunmasına yönelik ulusal ve uluslararası farkındalık yaratmak.
Yaşar Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonu'nda düzenlenecek sempozyumda "Vakıf Kültürü, Uluslararası Hukukta Vakıf Statüsü, Rodos ve İstanköy Türk Vakıflarının Dünü, Rodos ve İstanköy'deki Vakıfların Sosyal Yaşama Etkileri, Rodos ve İstanköy Türk Vakıflarının Güncel Sorunları, Rodos ve İstanköy'de Türk Vakıf Eserleri ve Türk-Yunan İlişkileri" konularında Türk ve yabancı akademisyenler tarafından 19 bildiri sunulacak.
Sempozyuma, ROİSDER Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı, Avrupa Halkları Federal Birliği (FUEN) Başkan Yardımcısı Gösta Toft, Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tuğay, Bornova Belediye Başkanı Dr. Mustafa İduğ, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Cemali Dinçer ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanı Abdullah Eren'in de katılması öngörülüyor.
- "Rodos ve İstanköy'deki Türkler yok olma noktasında"
ROİSDER Başkanı Kaymakçı, sempozyuma ilişkin AA muhabirine verdiği demeçte, dünya kamuoyunda Yunanistan'daki Türk varlığının Batı Trakya ile sınırlı olduğu algısının hakim olduğunu vurguladı.
Rodos ve İstanköy ağırlıklı olmak üzere Onikiadalar'daki Türk nüfusunun resmi olmayan tespitlere göre 9 bini geçtiğini belirten Kaymakçı, son dönemde Yunanistan'da Türk-Müslüman vakıf mallarının haraç mezat elden çıkarıldığını belirtti.
Sempozyumda bu konuya odaklanacaklarını vurgulayan Kaymakçı, "İstanköy ve Rodos Türk-Müslüman Vakıf mallarının elden çıkarılması ve Türklere ait kültürel eserlerin zamanın tahribatına bırakılarak yok edilmesinin ardındaki gerçek, ada Türklerinin geçmişle bağını kopararak asimilasyonu hızlandırmaktır." değerlendirmesinde bulundu.
ROİSDER'in, Rodos ve İstanköy'den Türkiye'ye göç etmek zorunda kalmış Türklerin temsilcisi olarak akraba ve soydaşların kültürel kimlikleri ile yaşamalarını bir insanlık sorunu olarak değerlendirdiğini vurgulayan Kaymakçı, şunları kaydetti:
"Rodos ve İstanköy'de yaşamakta olan Türkler, bugün yok olma noktasına gelmiştir. Yunanistan'ın asimilasyon politikasına 'dur' denmediği takdirde, kısa bir süre sonrasında Rodos ve İstanköy Türklerinden söz etmek olası olmayacaktır. 'Özgürlük, eşitlik ve adalet' tüm insanlık için evrensel değerleri ifade eden kavramlardır. Bu çerçevede Rodos ve İstanköy Türklüğünün ana dillerini öğrenme ve kullanma, ibadet özgürlüğü gibi sosyal ve kültürel hayatın başat değerlerini korumak ve sürdürmek gayretlerini evrensel ve temel bir insanlık hakkı olduğunu vurgulamak isterim."
Uluslararası Rodos Ve İstanköy Türk Vakıfları Sempozyumu İzmir'de Düzenlenecek
ROİSDER ve Yaşar Üniversitesi iş birliğinde yarın başlayacak iki günlük sempozyum, Rodos ve İstanköy Türklerinin vatandaşlık, eğitim ve Türkçe öğrenme hakkı, din ve ibadet, örgütlenme, nefret ve baskı ortamı gibi karşılaştığı sorunlara odaklanıyor ROİSDER Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaymakçı: 'Rodos ve İstanköy'de yaşamakta olan Türkler, bugün yok olma noktasına gelmiştir. Yunanistan'ın asimilasyon politikasına 'dur' denmediği takdirde kısa bir süre sonrasında Rodos ve İstanköy Türklerinden söz etmek olası olmayacaktır'