'Uluslararası Sinema Ve Din Sempozyumu'

Ensar Vakfı ve ABD'deki Nebraska Omaha Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen "Uluslararası Sinema ve Din Sempozyumu" başladı.

Nebraska Omaha Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. William Blizek, Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki sempozyumun açılışında, etkinlikte yer almaktan ve İstanbul'da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Farklı köken, dil, din ve kültürlerden, sinema ve din konusunu konuşmak için bir araya geldiklerini belirten Blizek, "Çok çeşitli gruplardan insanlar var. Farklı akademik disiplinleri burada temsil ediyorlar. Sosyolojik arka planda dil bilimi, kültür, edebiyat ve medya alanından birçok akademisyen var. Hem din hem sinema hem de medyayla ilgilenmek kolay değil" diye konuştu.

Blizek, sempozyumun tüm katılımcılar için harika bir tecrübe olacağını ifade ederek, din ve sinema alanında çıkardıkları dergiyle ilgili çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Derginin akademik platformda önemli bir konuma geldiğinden bahseden Blizek, yayının din ve sinemaya ilişkin her türlü akademik disiplini kapsadığını aktardı.

- "Değer oluşmak istedik"

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Bilal Yorulmaz da konuşmasında, Türkiye'deki sinema ve din ilişkisine dair çeşitli örnekler verdi.

Türk sinemasının tarihi serüveninin akademik ilgiyi hak eden birçok unsura sahip olmasına rağmen 2000'li yıllara kadar bu konuda çok az çalışma yapıldığını aktaran Yorulmaz, "Bununla ilgili ilahiyat fakültelerinin sinemaya, iletişim fakültelerin ise dini konulara ilgisiz kalışlarının etkili olduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu.

Yorulmaz, sinema ve din alanında bir farkındalık oluşturmayı planladıklarını, Türkiye'de sinema ve din alanında bir değer oluşmak istediklerini kaydetti.

- "Milli sinema kavramı 1970'li yıllarda ortaya atıldı"

Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nuri Tınaz da "milli sinema" kavramının ilk defa 1970'li yıllarda Yücel Çakmaklı tarafından ortaya atıldığını belirtti.

Milli sinemanın "sanat toplum içindir" anlayışını kapsadığını anlatan Tınaz, Necip Fazıl Kısakürek'in Büyük Doğu Dergisi'nde sinemayla ilgili yayımladığı "Beyaz Perde" isimli yazısını hatırlatarak, yazının Türkiye'deki milli sinema anlayışının başlangıcı olarak kabul edildiğini aktardı.

Tınaz, Yücel Çakmaklı'nın yönetmenliğini yaptığı Birleşen Yollar filminin ise milli sinema akımının ilk filmi olduğunu hatırlattı.

Yarın ve cumartesi günü çeşitli oturumlarla devam edecek olan sempozyumda, 20 ülkeden 45 akademisyen 90 bildiri sunacak.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile