Uluslararası Türkiye Muhasebe Ve Finans Tarihi Kongresinin Açılışı Gerçekleştirildi

Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi’nde, İnönü Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinin (İİBF) düzenlediği kongrenin açılışına, Sayıştay Başkanı Seyit Ahmet Baş, İstanbul Esenyurt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sudi Apak, Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Zelka, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Selim Pilten, Battalgazi Belediye Başkan vekili Zafer Kırçuval, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdulkadir Baharçiçek, Üniversite Genel Sekreteri ve İİBF İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hakan Erkuş, İİBF Dekanı Prof. Dr. Recep Karabulut, MUFTAV Başkanı Prof. Dr. Oktay Güvemli, Kongre Bilim Kurulundan oluşan katılımcılar ile öğrenciler katıldı.

Bankacılık ve Finansal Kurumlar Tarihi, Kurumsal Yönetim, İşletme Tarihi ve Bağımsız Denetim Tarihi konulu oturumların yapılacağı kongrede, Muhasebe ve Finans alanında, 6 ülkeden 88 bilim insanının çalışmaları yer alıyor. Düzenleme kurulu adına açılış konuşmasını yapan İİBF İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hakan Erkuş, muhasebe tarihi konusunu ele alarak , “Ülkemizde muhasebe tarihi ile ilgili çalışmalar çok geç başlamasına rağmen, üzerinde yaşadığımız Anadolu coğrafyasında muhasebe ve denetim uygulamalarına ilişkin izler, M.Ö. 5000’li yıllara kadar dayanmaktadır. Yaşadığımız coğrafya birçok medeniyetin doğuşuna ve pek çok ilklerin yaşadığına, medeniyetlere beşiklik eden bir coğrafyadır. Malatya’da bulunan Arslantepe höyüğünden çıkartılan mühürler Anadolu’daki muhasebe uygulamalarının izlerini günümüzden 5.700 yıl öncesine taşmıştır. Şu andaki bilgiler çerçevesinde Anadolu’daki muhasebe uygulamalarının ilk bulgularının Arslantepe’de olduğu söylenebilir. Bu nedenle Türkiye Muhasebe Tarihi Kongreleri serisinin birincisinin Malatya İnönü Üniversitesinde yapılması önemli bir rastlantıdır” ifadelerini kullandı.

Ardından söz alan İİBF Dekanı Prof. Dr. Recep Karabulut ise “ Bu kongrede Türkiye dahil Azerbaycan, Mısır, Kırgızistan, Kuveyt ve Kıbrıs gibi ülkelerden 88 yazarın katıldığı 57 bildiri sunulacaktır” dedi.

"Malatya, ilk muhasebe kayıtlarının tutulduğu yer olarak da tarihe geçmiştir"

İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay da , Malatya’nın devlet, bürokrasi ve tarihi geçmişe sahip yönlerinin olduğunu söyleyerek, “Böyle bir kongreye ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyuyorum. Muhasebe ile ilgili, ilimizin önemli tarihi yeri olan ve 5000 yıllık tarihi geçmişe sahip Arslantepe Höyüğü, dünya tarihinde ilk devlet ve bürokrasi hayatının olduğu yerdir. Ayrıca ilk muhasebe kayıtlarının tutulduğu yer olarak da tarihe geçmiştir. Arslantepe, ülkemizin önemli bir mirasıdır” şeklinde konuştu.

Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu Başkan Yardımcısı Murat Yünlü de, “Biz kurum olarak muhasebe sanatlarının yanı sıra, faizsiz finans kuruluşlarda muhasebe sanatını, denetim sanatlarını ve etik standartlarını yayımlama sürecini başlattık. Etik sanatında muhasebenin çok önemli olduğunu söylemek isterim. Muhasebenin teknik teriminin yanı sıra muhasebenin şöyle bir fonksiyonun da vardır: Hakların adil dağıtılmasında ve ölçülmesinde muhasebenin çok önemli bir katkısı vardır. Dolayısıyla bu kongrenin bu yolda atılmış önemli bir adım olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Kongreye katılan Sayıştay Başkanı Seyit Ahmet Baş ise, “Kongrenin birincisi demek, bunun devam edeceği anlamına geliyor. Diğer kongreler spesifik periyotlarla ve belli olaylar üzerine olabilir. Belli dönemler itibariyle ne tür çalışmalar yapabiliriz? Bu komisyonun içerisinde bende yer alırım, yol haritası oluşturalım ve ikincisi için akademik anlamda işi genç arkadaşlara verelim" dedi.

Kongreye konuşmacı olarak katılan bir diğer isim ise American University of Cario’dan Prof. Dr. Shawki Farag, muhasebede temel kuralların olması gerektiğinin ve bazı muhasebe sistemlerinin dünyayı etkilediğinden bahsederek, dünyada 1950’li ve 1960’lı yıllarda ortaya çıkan iki sistemin olduğunu hatırlattı. Prof. Dr. Shawki Farag, “Anglo Sistem ve Latin Sistem. Bu iki sistem birbiriyle çatışma halindedir. Bununla birlikte 1990’lı yıllara geldiğimizde coğrafi etkiden kaynaklı olarak, muhasebenin Türkiye üzerindeki etkisi yoğunlaştı" ifadelerine yer verdi.

Lisans eğitimlerinde muhasebe tarihi olması gerektiğini vurgulayan Farag “Tarih sadece hikaye değildir. Devamlılığı ve sürekliliği anlatan bir bilim dalıdır. Özellikle geçmişi anlayıp geleceğe yön vermemizde tarih gereklidir" diye konuştu.

Açılış oturumunun sonunda konuşmacılara hediyeleri verildi.