İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar Konseyi Başkanı Prof. Dr. Fikret Karaman, Türkiye'deki ilahiyat fakültelerinin sayısının 105'e ulaştığını belirterek, "İlahiyat fakültelerinin sayısının artmasıyla ilahiyat alanında çalışan her arkadaşın sorumluluğunun da arttığını bilmemiz lazım. Bu yük hepimizin omuzları üzerindedir. Hava, su gibi, yüksek dini öğretim mezunu elemanlara ihtiyaç duyulmaktadır. Milli Eğitimin de ilahiyat mezunlarına ısrarla ihtiyaçları olduğunu biliyoruz." dedi.
Konsey Başkanı ve İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikret Karaman, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Uluslararası Yüksek Din Öğretimi" sempozyumunun açılışında, ilahiyat fakültelerinin tarihsel sürecini anlattı.
Türkiye'de ilk kez 1959'da İstanbul Yüksek İslam Enstitüsünün açıldığını aktaran Karaman, şöyle devam etti:
"Yüksek İslam Enstitülerinin açılışındaki zaruret, sadece Ankara İlahiyat Fakültesinin Diyanet İşleri Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının ihtiyaçlarını karşılayamayacağı gerekçesiyle bir ara çözüm olarak gündeme gelmiştir. Yaklaşık 23 yıl, Türkiye'deki yüksek dini öğretime katkıda bulunan Yüksek İslam Enstitülerinin önemli bir boşluğu doldurduğunu görüyoruz. Yüksek İslam Enstitüleri, 1982'de yapılan yeni düzenlemeyle ilahiyat fakültelerine dönüştü. Böylece 1982'den 2002'ye kadar Türkiye'deki ilahiyat fakültelerinin sayısı 25 kadardı. İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi de bu 25 fakültenin içerisindeydi. 2003'ten bugüne kadar ilahiyat fakültelerinin sayısı, cumhuriyet döneminde hayal edilemeyecek kadar yükseldi ve 105'e ulaştı. İlahiyat fakültelerinin sayısının artmasıyla ilahiyat alanında çalışan her arkadaşın sorumluluğunun da arttığını bilmemiz lazım. Bu yük hepimizin omuzları üzerindedir. Hava su gibi, yüksek dini öğretim mezunu elemanlara ihtiyaç duyulmaktadır. Milli Eğitimin de ilahiyat mezunlarına ısrarla ihtiyaçları olduğunu biliyoruz."
Prof. Dr. Fikret Karaman, Türkiye'de açılan gerek imam hatip liseleri gerekse de ilahiyat fakültelerinin, kız öğrencilerinin okullaşmasına katkıda bulunduğunu belirterek, yaptıkları istatistiklere göre öğrencilerinin yüzde 65'ini kızların oluşturduğunu, bunun sevindirici bir gelişme olduğunu kaydetti.
- "Toplum için çok gerekli"
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay da Türkiye'deki yüksek din öğretiminin böylesi kapsamlı bir sempozyumda tartışılmasının önemli olduğunu söyledi.
Yüksek din eğitimi kurumlarının, modern üniversite sistemi içerisinde yerini bulmuş ve önemli bir noktaya ulaşmış durumda olduğunu bildiren Kızılay, "Yüksek din öğretiminin hayati rol ve işlevi, bu alanın çok geniş perspektiften incelenmesi, tartışılması ve sonuçlarının paylaşılması, toplum için çok gereklidir. Ülkemizde yüksek din öğretimi son yıllarda oldukça hareketli bir süreç yaşıyor. Fakülte, öğrenci ve öğretim elemanlarının sayısının hızla artması, farklı isimler altında aynı programa sahip yeni fakültelerin açılması, istihdam odaklı program geliştirme çabaları ve kalite standartlarının oluşturulmasına yönelik çalışmalar bunun göstergesidir." diye konuştu.
Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Suat Cebeci de Türkiye'deki yüksek din öğretiminin mevcut sorunlarının ve gelecek perspektifinin tartışılmasının ülke için önemli olduğunu ifade etti.
Programa Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz, Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Kadir Dinç ile çok sayıda davetli katıldı.
Toplam 8 ülkeden akademisyenlerin katıldığı ve çeşitli oturumlarla devam eden sempozyum yarın sona erecek.
'Uluslararası Yüksek Din Öğretimi' Sempozyumu
İlahiyat ve İslami İlimler Fakülteleri Dekanlar Konseyi Başkanı Prof. Dr. Fikret Karaman: 'İlahiyat fakültelerinin sayısının artmasıyla ilahiyat alanında çalışan her arkadaşın sorumluluğunun da arttığını bilmemiz lazım. Bu yük hepimizin omuzları üzerindedir. Hava, su gibi, yüksek dini öğretim mezunu elemanlara ihtiyaç duyulmaktadır. Milli Eğitimin de ilahiyat mezunlarına ısrarla ihtiyaçları olduğunu biliyoruz'