UMAD'dan Yeni Zelanda'daki Terör Saldırısına Kınama

Uluslararası Müslüman Alimler Dayanışma Derneği: 'Yeni Zelanda'daki terör saldırısını en sert biçimde kınıyoruz' 'Yeni Zelanda ve tüm Avrupa'da güvenlik birimleri, camilerle sıkı iş birliği içinde güvenliği sağlamalıdır. Müslümanların camilere gitmekten korkmasına izin verilmemelidir'

Uluslararası Müslüman Alimler Dayanışma Derneği (UMAD), Yeni Zelanda'nın Christchurch kentindeki iki camiye düzenlenen terör saldırısını en sert şekilde kınadı.

UMAD'dan yapılan yazılı açıklamada, Yeni Zelanda'daki terör saldırısının en sert biçimde kınandığı belirtilerek, Müslümanlar'ın ırkçı saldırılara her geçen gün daha da fazla maruz kaldığının altı çizildi.

Söz konusu menfur saldırıların ancak akıl almaz boyutlara ulaştığında ve insanlar katledildiğinde gündeme geldiğine işaret edilen açıklamada, "Bizler, nerede bir haksızlık, bir saldırı ve katliam olursa, kime yönelik olduğu ve kimden geldiği fark etmeksizin buna karşı sesimizi yükseltmek ve gerekli adımları atmak durumundayız." ifadesine yer verildi.

Yeni Zelanda hükümetine terör saldırısını titiz şekilde soruşturma çağrısında bulunulan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Bizler, DEAŞ gibi sözde Müslüman örgütlerin yaptığı saldırıların İslam alemine ve Müslümanlara mal edilemeyeceğini söylediğimiz gibi bu olayı da bir Hristiyan terörü olarak nitelendirmenin, Avrupa'da İslam'ın geleceğine zarar vereceğini düşündüğümüzü belirtiyoruz ancak bununla birlikte olayın bir Hristiyan terörü olmadığının da en büyük kanıtının Yeni Zelanda hükümeti ve yetkilileri tarafından yapılacak titiz çalışmalarla ve sorumluların en ağır şekilde cezalandırılmasıyla ispat edilmesi gerektiğine inanıyoruz."

Açıklamada, İslam aleminin, bir an önce hem Yeni Zelandalı yetkililerle hem de bu ülkedeki Müslümanlarla en üst düzeyde irtibata geçerek bu terör saldırısının yakın takipçisi olduğunu göstermesi gerektiği vurgulandı.

Yeni Zelanda ve tüm Avrupa'da güvenlik birimlerinin, camilerle sıkı iş birliği içinde güvenliği sağlaması gerektiğinin önemine işaret edilen açıklamada, "Müslümanların camilere gitmekten korkmasına izin verilmemelidir. Bu menfur saldırının arka planı ve muhtemel bağlantıları tam olarak ortaya çıkarılmadığı sürece, güvenlik birimlerinin mümkün olan en üst derecede tedbir almalıdır." ifadesi kullanıldı.

Yeni Zelanda'daki terör saldırısının gündemden düşürülmemesi gerektiği vurgulanan açıklamada, "İslam aleminin uğraştığı sorunlar ve İsrail'in Gazze'ye yaptığı saldırılar, bu saldırıyı kesinlikle gündemden düşürmemeli ve suçlular bir an önce bulunup, Müslümanlara bu konuda güvence verilmelidir." ifadesi kullanıldı.

Batı ve Hristiyan aleminin, bu terör saldırılarıyla hem suçluların cezalandırılması hem de bir daha bu tarz olayların yaşanmaması konusunda büyük bir samimiyet imtihanı vereceğine dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Türkiye'de resmi yetkililerin verdiği beyanatlarla konunun takipçisi olacağına dair gösterdiği kararlılık ve STK'lerin gıyabi cenaze namazlarıyla ortaya koyduğu duyarlılık, Müslümanların bir vücudun azaları olduğuna dair bilincimizi net şekilde ortaya koymuş ve gerekli mesajları vermiştir. Rabbimizden şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz."

Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde cuma namazı sırasında 10 dakika arayla iki camiye düzenlenen terör saldırısında 49 kişi yaşamını yitirmişti.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile