LEYS CUNEYDİ - Arap Baharı döneminde istikrarını koruyan Ürdün'de son haftalarda tartışmalı gelir vergisi yasa tasarısının neden olduğu protestolar uluslararası ve bölgesel çevreler tarafından yakından takip ediliyor.
Ürdünlü analistler Başbakan Hani el-Mulki'nin istifasına zemin hazırlayan yasa tasarısıyla ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu. Analistlerin bazıları ülkede son haftalarda tartışmalı gelir vergisi yasa tasarısının neden olduğu protestoların, Ürdün'ün ABD'nin İsrail-Filistin arasındaki barış müzakerelerinin yeniden başlaması için hazırladığı "Yüzyılın Anlaşması" ve Filistin davası konularında takındığı tutumla ilişkilendirirken, bazıları ise bunu ülkenin farklı düzlemlerde stratejik ittifaklar oluşturmada yetersiz kalmasıyla alakalı olduğunu savundu.
Ürdünlü siyasi analist Amir es-Sebayile, Washington yönetimini, İsrail-Filistin arasındaki barış müzakerelerinin yeniden başlaması için hazırladığı "Yüzyılın Anlaşması" ile Ürdün'ün bu anlaşma ve Filistin davasında takındığı tutumun, ülkede yaşanan gösterilerle doğrudan veya dolaylı olarak bir alakası olduğuna inanmadığını söyledi.
"Ülkede yaşananların gerçekte farklı düzlemlerde stratejik ittifaklar oluşturmada yetersiz kalmanın neden olduğu siyasi izolasyondan kaynaklandığını" savunan Sebayile, Ürdün'ün Suudi Arabistan-Mısır-Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ekseninde ilerleyemediğini, Suriye ve Irak konularında da coğrafi anlamda etki edemediğini, pasif kaldığını ifade etti.
Sebaliye, ABD'nin Suudi Arabistan pragmatik siyaset açısından daha önemli olduğu için artık bölgede köşe taşı görevi görmeyen Ürdün konusundaki tutumunu değiştirmesinin de etkili olduğunu belirtti.
- "Yaşananlar ekonomiyi ve bölgesel baskıları yönetememekten kaynaklanıyor"
Siyasi uzman Hasan el-Momeni, ortak çıkarlar anlamında ittifakların bulunmadığı bölgede "konjonktürel ittifaklar" kurulduğuna ve bunların 2011'de bölgede yaşanan değişimlerin sonucu olduğuna işaret etti.
Filistin-İsrail anlaşmazlığının uzun zamandır Ürdün'ü köşeye sıkıştırdığına ve daima baskı altında bıraktığına dikkati çeken Momeni, "Ürdün'de yaşananlar temelde, devletin ekonomik dosyaları, bölgesel baskı ve şartları yönetememesi sonucudur." dedi.
Ürdün'deki ekonomik baskıların "Yüzyılın Anlaşması"nın ortaya çıkmasından önce gerçekleştiğini aktaran Momeni, ülkenin Suudi Arabistan gibi bölgesel müttefiklerini de değiştiğini aktardı.
Genel anlamda baskı ortamı olduğunu ve sanki çözüm Ürdün'ün elindeymiş gibi Filistin davasının bunun başını çektiğine işaret eden Momeni, "Ürdün pratikte Filistin'in egemenliği konusundaki müzakerelerde siyasi bir otorite değildir. İlişkisi sadece İslam dininin mukaddesatını korumaktan ibarettir. Ürdün'ün içişlerinde kontrolün kaybedilmesi ve istikrarsızlığın oluşması herhangi bir tarafa hizmet edeceğini düşünmüyorum." diye konuştu
- Vergi yasa tasarısı, IMF'nin diktesi
Yermük Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Muhammed Kunuş Şera', dış güçlerin Filistin davasının Ürdün aleyhine olacak şekilde tasfiye etmek amacıyla uyguladığı baskıların ülkeyi bu duruma ittiğine dikkati çekti.
Eski milletvekillerinden Şera', "Bu durum Ürdün'deki karar alıcılarıı, Filistin meselesinde çözümün Filistin yönetimi aracılığıyla gerçekleştirilmesi ve egemen bir devlet kurulması konularında daha sert bir tutum almaya yöneltti." ifadesini kullandı.
Bu etkenlerden dolayı Ürdün'e yönelik yardımların kısmen veya tamamen durdurulduğuna işaret eden Şera', ülkedeki karar yapıcıların da bu yardım eksiğini tazmin edebilmek için vergi yasa tasarısı gibi bazı önlemler aldığını söyledi.
Şera', "Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Ürdün'e iyi bir karne notu ve maaşların ödenebilmesi için borç vermesi konusunda uyguladığı baskılardan biri de bu şekilde bir vergi yasası hazırlanmasıydı." ifadesini kullandı.
Uuslararası toplumu ve tüm Arap ülkelerine bu sıkıntılı günlerde Ürdün'ün yanında yer almaya ve yardım etmeye çağıran Şera', "Ürdün halkı, güvenlik ve güvencenin ülkedeki istikrarın temelini oluşturduğunun bilincindedir. Halk aleyhlerine olacak bir anlaşmayı kabul etmeyecektir." dedi.
- Vergi tasarısı ne getiriyor?
Ürdün'de bütçeye destek vermek amacıyla hazırlanan gelir vergisi yasa tasarısı yıllık geliri 8 bin dinara (11 bin 200 dolar) ulaşan vatandaşlar ile yıllık toplam geliri 16 bin dinardan fazla olan (22 bin 500 dolar) ailelerin vergiye tabi tutulmasını içeriyor.
Daha önceki kanunda vergiye tabi tutulacak kişilerin yıllık gelirinin 12 bin dinar (16 bin 900 dolar), ailelerin yıllık gelirinin ise 24 bin dinar (33 bin 800 dolar) üzeri olması gerekiyordu.
Tasarı ayrıca vergilerini ödemeyen mükellefler için para cezasının yanı sıra 10 yıla varan hapis cezalarını öngörüyor.
Hükümet söz konusu değişikliklerle hazineye yaklaşık 300 milyon dinar (423 milyon dolar) para girişi sağlamayı öngörüyor. IMF'nin diktesi olarak görülen tasarı, bakanlar kurulunda onaylanarak 21 Mayıs'ta Temsilciler Meclisi'ne sevk edilmişti.
Kral Abdullah da yoğun protestolara neden olan vergi yasa tasarısı konusunda hükümeti ve meclisi uzlaşmaya çağırmıştı.
Başbakan Hani el-Mulki, yoğun protestolar üzerine pazartesi günü istifa etmiş, Kral Abdullah kabinede Eğitim Bakanı olarak görev yapan Ömer er-Rezzaz'ı yeni hükümeti kurmakla görevlendirmişti.
'Ürdün'ün İstikrarsızlığı Kimseye Yaramaz'
Ürdünlü siyasi analist Amir esSebayile: 'Ülkede yaşananlar gerçekte farklı düzlemlerde stratejik ittifaklar oluşturmada yetersiz kalmanın neden olduğu siyasi izolasyondan kaynaklanıyor' Siyasi uzman Hasan elMomeni: 'Ürdün'de yaşananlar temelde, devletin ekonomik dosyaları, bölgesel baskı ve şartları yönetememesi sonucudur'' 'Ürdün'ün içişlerinde kontrolün kaybedilmesi ve istikrarsızlığın herhangi bir tarafa hizmet edeceğini düşünmüyorum' Yermük Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Muhammed Kunuş Şera': 'IMF'nin Ürdün'e iyi bir karne notu ve maaşların ödenebilmesi için borç vermesi konusunda uyguladığı baskılardan biri de bu şekilde bir vergi yasası hazırlanmasıydı'.