Ürettigi Binbir Çesit Ata Tohumunu Ücretsiz Bir Sekilde Dagitiyor

Ürettigi Binbir Çesit Ata Tohumunu Ücretsiz Bir Sekilde Dagitiyor

Izmir’de topraga olan ilgisi sonucunda köylerden ata tohumu toplayan ve ardindan kendi serasinda üretime baslayan Ahmet Özdemir (41), elindeki binbir çesit meyve ve sebzenin tohumunu Türkiye’nin dört bir yanina ücretsiz olarak gönderiyor. Özdemir, “Cografyamiz çok zengin ve fazlasiyla yerel çeside sahibiz. Ben de bu zenginligi Türkiye’deki herkese ulastirmaya çalisiyorum” dedi.

Izmir’in Bayrakli ilçesinde yasayan ve asil meslegi tekstil teknikeri olan Ahmet Özdemir, çocukluktan bu yana toprakla iç içe büyüdü. Zaman içerisinde tohumlara olan ilgisi sebebiyle memleketi Manisa’nin Salihli ilçesinde kurdugu serada ata tohumu üretmeye basladi.

Özdemir, seyahat ettigi köylerden de ulasabildigi farkli türde meyve ve sebzenin tohumlarini alarak onlarin da üretimini yapti. Daha sonra elinde bulunan meyve ve sebze tohumlarini ‘yerel tohum hareketine’ destek amaciyla çevresindeki insanlara ücretsiz bir sekilde göndermeye basladi.

Ahmet Özdemir simdi ise talebin artmasi üzerine elindeki; biberden patlicana, misirdan salataliga, kabaktan kavuna kadar binbir çesit ata tohumunu, 10 yildir Türkiye’nin dört bir yanina ücretsiz bir sekilde gönderiyor.

Toprakla olan hikayesinin çocukluktan basladigini anlatan Özdemir, “Köyde anneanne ve dedemin yaninda çocuklugunu geçirmis bir köy çocuguyum. Yaklasik 8 yil boyunca köyde dedemden ve ananemden kalma ata tohumlarla ekolojik tarim yaptim. Bunlari Izmir’de, pazarlarda bunlari satarak geçimimi saglamaya basladim. 10 yildir da yerel tohum hareketini sürdürmekteyim. Türkiye’de aslinda gizli bir yerel tohum hareketi var. Insanlar birbirleriyle takas yapiyor, birbirlerine tohum gönderiyor ve bu tohumlarin çogalmasi için mücadele ediyorlar. Biz de arkadaslarimla birbirimize sürekli olarak tohum gönderiyoruz” ifadelerini kullandi.

Ürettigi ve gönderdigi tohumlari sosyal medya hesabindan paylastigini aktaran Özdemir, sözlerine sunlari ekledi:

“Görsellerin altina insanlar ‘bu tohumdan temin edebilir miyiz?’ diye yorum yaziyor. Ben de kis bitimi, yaz baslangici gibi onlara söz veriyorum. Bana iletisim bilgilerini veriyorlar. Daha sonra tohumlarin paketlenme islemi yapiliyor. Alicilarin adres bilgilerini de listelere ekleyip tohumlari anlasmali bir kargo sirketiyle ücretsiz olarak Türkiye’nin her yerine gönderiyorum”

Her çesit meyve ve sebze tohumu bulunuyor

Elinde bulunan ürünlerden bahseden Özdemir, “Domates, biber, patlican, kavun, karpuz, kabak, su kabaklari ve özellikle tibbi aromatik bitkilerden; feslegen, reyhan, kekik çesitleri, yesillik grubundan; marul, roka, maydanoz, tereler bulunuyor. Özellikle kisliklarda lahana, karnabahar tohumlari çok siklikta. Cografyamiz çok zengin ve fazlasiyla yerel çeside sahibiz. Biz maalesef sistemin dayatmis oldugu 3-4 çesit meyve ve sebzeyi pazarlarda görüyoruz. Eger meraklisiysak, geziyorsak da ülkemizin çesitli cografyalarinda bu üretimi yapan yerel üreticilerimiz var, köylü teyzelerimiz var. Onlardan bu tohumlari tedarik edebilirler. Onlarin ürettigi kavunu, karpuzu satin alarak hem ona katki sunabilirler hem de o kavun ve karpuzun yerel çesit oldugunu sorduktan sonra o meyvenin tohumlarini üretim için de kullanabilirler” cümlelerini aktardi.

Özdemir ayni zamanda ayni zamanda gezgin oldugunu, gezdigi yerlerde yapilan tarimi, oradaki ürün desenini incelemeyi çok sevdigini söyledi.

Birçok tohumu da pazarlarda yasli üretici teyzelerin yetistirdigi ürünlerden aldigini belirten Özdemir, sunlari ekledi:

“Bir söz vardir, ‘ne verirsen elinle o gelir seninle’ diye. Ben de insanlara tohum verdikçe kendi tohum çesitliligim artti. Tanidigim birçok köylü tohumlarini bana güvenerek teslim ediyor.”

“Evimin bir odasini tohumlari depolamak için ayirdim”

Elinde bulunan tohum envanterinden de söz eden Özdemir, “Evimin bir odasini tohumlari depolamak için ayirdim. Her 3-4 yilda bir tohum çesitliligimi yenilemek zorundayim. Çünkü tohumun embriyosu zarar görmemeli. Geçen sene çalistigim 100 farkli çesidi bu sene daha farkli bir 100 çesitle çalisiyorum. Elimdeki tohum envanterimde su an yaklasik 550-600 civari domates, 400-450 civarinda biber, 250 civarinda patlican, 100 civarinda da kavun, karpuz ve kabak çesitlerim var. Tohumlari bozulmasin ve kurtlanmasin diye küçük kavanozlarda, odun külü, çira ve reyhan gibi kokulu ürünlerle sakliyorum. Ödemis’in kebapçi domatesinden Kayseri’nin Yamula patlicanina, Sarigöl’ün Emcelli biberinden Ödemis’in katir alacasi cinsi karpuzuna kadar envaiçesit cografyalara özgü tohumlarimiz mevcut” diye konustu.



“Yerel tohum ürünleri paha biçilemez”

Yerel tohumlarin tatlarinin çok farkli oldugunun altini çizen Özdemir, “‘Hibrit bir domates tohumuyla, yerel atalik sürdürebilir bir domates tohumu arasinda lezzette ne gibi fark var?’ diye sorarlar. Bizden sonraki genç grubumuz maalesef sadece hibrit tohumlarla beslendikleri için belki hibrit tohumu yetisen ürünleri sevebilirler. Fakat lezzet olarak yerel tohum domatesler ve diger ürünlerdeki besin degerleri kesinlikle paha biçilemez, vazgeçilemez derecede farkli. Yerel tohumlarin raf ömrü kisa ama biraz da çakir toplaninca içten olgunlasmaya basliyor zaten. Çözümü bu sekilde sagliyorum” ifadelerine yer verdi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile