Ankara Üniversitesi Sualtı Arkeolojik Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (ANKÜSAM) Urla İskele'deki kampüsünde yoğun bir kazı sezonu yaşanıyor. Türkiye'nin su altında devam eden ender kazı alanlarından olan bölgede kara kazılarından daha fazla miktarda bulgu ve eser su üstüne çıkarılarak müzelerin yolunu tutuyor.
Antik Klozemenai kentinin deniz altında kalan bölümü olan Limantepe Kazıları'na başkanlık eden Prof. Dr. Hayat Erkanal, M.Ö. 7'nci yüzyıldan kalma limanın tabanını açığa çıkarmak üzere çalışmaların devam ettiğini ifade etti.
ANKÜSAM'ın yöneticiliğini de yürüten Prof. Dr. Erkanal, çok geniş bir alana kurulu olduğu tespit edilen kente ilişkin kazı çalışmasının yanında bölgenin deniz haritasının çıkarılması için çalışma yaptıklarını, dünya denizcilik tarihi açısından çok önemli bulgulara sahip bölgenin bir deneysel arkeoloji merkezi olması için de proje yürüttüklerini anlattı.
Tarihi MÖ 6500 yıllarına dayanan kentin 8'inci yüzyılda yaşanan bir depremle su altında kaldığını aktaran Erkanal, kuruluşundan bu yana bir liman kenti olan Klozemenai'nin çeşitli dönemlere ait çok sayıda batığa ev sahipliği yaptığına dikkati çekti.
Limantepe'de 17. yüzyıl Osmanlı teknelerinin yanında MÖ 2 binli yıllara ait teknelerin de saptandığını anlatan Erkanal, bulunan bir batığın ise 4 bin yıllık olduğunun tahmin edildiğini kaydetti.
Batığın içinde bulunan malzemelerde bakarak tahminleme yaptıklarını, hangi döneme ait olduğu ve özelliklerinin belirlenmesi konusundaki çalışmanın devam ettiğini vurgulayan Erkanal, "Batığın 4 bin yıllık olduğunun kesinleşmesi halinde arkeoloji açısından önemli bir bulguya da ulaşmış olacağız. Kaş açıklarından çıkarılarak Bodrum'da sergilenen Uluburun, 3 bin 500 yıllık. Mısır'da bulunan ve Uluburun'dan 150 yıl daha eski olduğu ifade edilen kadın firavun Hatşepsut dönemine ait bir batık daha var. Bulduğumuz batık üzerindeki çalışmalar, tahminlerimizi kesinleştirirse bu batıklardan daha önceki yıllara ait, Akdeniz'in en eski batığına ulaşmış olacağız" diye konuştu.
-"Batıkları çıkaracağız"
Deniz altında çıkarılan batıkların tuzdan ayrıştırılmadığı taktirde parçalandığını, bu nedenle özel laboratuvar işlemlerinin yapılmasının gerektiğine değinen Erkanal, ANKÜSEM bünyesinde Urla'da açılan Mustafa Vehbi Koç Deniz Arkeolojisi Araştırma Merkezi ve Arkeoparkı'nda daha geniş restorasyon ve konservasyon laboratuvarlarlarına sahip olduklarını bildirdi.
Batıkların çıkarılması noktasında çalışma yapabilecek duruma geldiklerini aktaran Erkanal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Batıkların çıkarılması konusunda önceliğimiz Türk tarihinde önemli bir eksiklik olan bir Osmanlı gemisinin çıkarılarak sergilenmesi olacak. Bir dönem Akdeniz'e hükmetmiş bir deniz gücünü göstereceğimiz tek bir örneğin olmaması büyük eksiklik. Limantepe'de saptadığımız birkaç Osmanlı dönemi batığı var. Örneğin hemen limana dayalı durumda olan bir Osmanlı savaş teknesi var. Henüz hangi batığın çıkarılacağı belli değil. Bir batığın çıkarılması 7-8 yılı alan bir süreç. Önümüzdeki yıl muhtemelen böyle bir çalışmaya başlamış olacağız."
Urla'da 4 Bin Yıllık Batık Heyecanı
İzmir'in Urla ilçesinde gerçekleştirilen su altı kazılarında çeşitli dönemlerine ait çok sayıda batık saptandı. 4 bin yıllık olduğu tahmin edilen ve ön çalışması yapılan bir batığın, Akdeniz'de saptanmış en eski batıklardan biri olabileceği bildirildi.