USAK Genel Koordinatörü Laçiner: Terör örgütü devletle anlaştığı izlenimini vererek Batı'daki 'hayır' oylarını artırmaya çalışıyor

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Genel Koordinatörü Sedat Laçiner, terör örgütünün 'devletle anlaştık' diyerek Batı'daki 'hayır' oyla

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Genel Koordinatörü Sedat Laçiner, terör örgütünün 'devletle anlaştık' diyerek Batı'daki 'hayır' oylarını artırıp referandumda Hükümet'in büyük bir zaferle çıkmasının önü kestiğini söyledi.

Terör örgütü PKK ve referandum üzerine dikkat çekici açıklamalarda bulunan Laçiner, örgütün demokratik açılıma savaş açtığını, DTP'nin de üzerine düşen rolü oynadığını ifade etti. "Benim bir iradem yok, irade İmralı'dadır." diyerek tüm iradesini terör örgütünün başına verdiğinin altını çizen Laçiner, araya eklenen birkaç kırsal saldırı ile birlikte açılımın getirdiği umut veren havanın bir anda dağıldığını ve böylece örgütün hedefine ulaştığını vurguladı.

"Terör örgütü her eyleminin anayasa değişikliklerini zora sokacağını bilerek ve elbette isteyerek saldırılarını yoğunlaştırdı." diyen Laçiner, şöyle devam etti: "BDP'ye sorarsanız daha mükemmel bir anayasa için değişikliklere hayır diyorlar. Başka bir deyişle 'İsviçre anayasasını getirmediğiniz için Kenan Evren anayasasına razıyım' der gibiler. Oysa hepimiz biliyoruz, BDP de, onun iradesi olan PKK da aynı kafadalar. Onların derdi özgürlükler genişlemesin, tabanları kaybolmasın. Şu anda da tüm Kürtleri temsil eder havaya bürünüyorlar, oysa çok iyi biliyorlar, hak ve özgürlükler genişledikçe 'konuşan Kürtler' çıkacak ortaya ve terör örgütü tarafından gaspedilmiş haklarını kullanmaya başlayacaklar. BDP'liler de çok iyi biliyorlar ki arkalarında terör olmasa bir daha Meclis'i zor görürler. İşte bu nedenlerle sokakları yeniden karıştırmak, dağı yeniden kana bulanmış görmek istiyorlar. Belki de 2010 yılını son şans olarak görüyorlar. Eğer bu yıl kaosa oynayıp şantajla devleti masaya oturtamazlarsa özgürleşen ve kalkınan Türkiye'de tasfiye olacaklarının pek ala farkındalar."

REFERANDUMA KADAR HER GÜN ÇOK TEHLİKELİ

Referandumda Güneydoğu'da sandığın tehlike olduğunu savunan Laçiner, örgütün açıkça tehdit ettiğini belirtti. Ancak Güneydoğu'da halkın örgüte rağmen referandumda evet oyu vereceğini açıkladığını anlatan Laçiner, buna bir de terör eylemlerine gösterilen tepkinin eklendiğini kaydetti.

Terör örgütünün bombalarının bölgenin ileri gelenlerine de zarar vermesiyle örgütün bu saldırıları üstlenmekten kaçındığını ve halkın tepkisinin daha da büyüdüğünü ifade eden Laçiner, örgütün derdinin Kürt ya da Türk bu ülke vatandaşının olmadığının daha iyi anlaşıldığını vurguladı.

"Bu ortamda PKK (ve BDP) tabanda ciddi çatlakların yaşandığını gördü, ancak meseleye bu kadar angaje olmuşken geri dönüş kolay değildi." diyen Laçiner, "Yani halka dönüp öncelikle 'boykot etmeyin' demek, ardından da 'isterseniz evet deyin' diyebilmek kolay değildi. Bu nedenle bir taşla iki kuş vurdurabilecek bir strateji belirlendi. Karayılan çıktı ve 'devletle anlaştık, o nedenle ateşkes ilan ettik' deyiverdi. Böylece örgüt hem tükürdüğünü yalamamış oldu, hem tabanla çelişmeye gerek kalmadı, hem de Batı'daki evet oyları azaltılarak referandumda Hükümetin büyük bir zaferle çıkmasının önü kesilmiş oldu. Başka bir deyişle Güneydoğu'daki oylara hâkim olamayacağını anlayan terör örgütü devletle anlaştığı izlenimini vererek Batı'daki hayır oylarını arttırabileceğini biliyor. PKK böylece ilk başta terör eylemleriyle azalttığı evet oylarını bu kez eylemsizlik kararı ile azaltmaya çalışıyor." dedi.

Terör örgütünün 'evet' oylarının oranı ne kadar artarsa özellikle Güneydoğu'da terörün zemin kaybedeceğini, sorunların şiddet olmaksızın çözülebileceğine olan inancın artacağını çok iyi bildiğini vurgulayan Laçiner, örgütün planının da bunun üzerine kurulu olduğunu belirterek derdinin evetleri, yani umutları azaltmak olduğunu söyledi. Bunun kirli, ama akıllıca bir oyun olduğunu dile getiren Laçiner, referanduma kadar her günün çok tehlikeli olduğuna dikkat çekti.

Başta PKK ve davası devam eden derin çeteler olmak üzere referandumda oylanan hak ve özgürlüklerle sorunu olan herkesin son kozlarını oynadığının altını çizen Laçiner, "Artık her riski alabilirler ve her türlü çılgınlığı ortaya koyabilirler. Çünkü havadaki oksijen oranı arttıkça bazıları nefes alamıyor, daralıyorlar. 27 Mayıs'tan beri inşa edilmiş olan zorbaların dünyası yıkıldıkça vahşileşiyorlar, daha bir çirkinleşiyorlar." diye konuştu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile