Üsküdar'da MUSTU Gençlik Dernegi Hindistan Ve Dogu Türkistan'daki Zulüm Için Bir Araya Geldi

Üsküdar Mihrimah Sultan Camii’nde kilinan sabah namazinin ardindan MUSTU Gençlik Dernegi, Hindistan’in Karnataka eyaletinde uygulanan basörtüsü yasagi ve Dogu Türkistan’daki Müslümanlar için seslerini duyurmak için toplandi. Hindistan’da basörtüsü yasagina karsi mücadele eden Müslümanlara destek söylemlerinde bulunarak yasanan gayri insani ve gayri hukuki politikalara tepki gösterildi. Sloganlarinin atildigi ve tekbirlerin getirildigi eylemde söz alan konusmacilar son dönemde Hindistan’da artan irkçiligin ve Müslümanlarin inancina yönelik saldirilarin son bulmasini talep etti.

Özgür-Der Genel Baskani Ridvan Kaya, Hindistan’daki basörtüsü yasaginin münferit bir hadise olmayip son yillarda yükselen Hindu milliyetçiliginin bir tezahürü oldugunu ve ayni zamanda tüm dünyada karsimiza çikan Islamofobi salgininin bir örnegi oldugunu belirterek, “Özellikle son yillarda yükselen Hindu milliyetçiligi ile yüz yillardir Hint alt kitasinin asil yerlisi olan sahibi olan Müslümanlari sanki disaridan gelen küçük bir azinlik muamelesine tabi tutup yok etmeye, ezmeye, onlari sindirmeye dönük politikalar izlemeye basladigini görüyoruz. Burada dinledigimiz saçmaliklari bir kere daha Hindistan’da duyuyoruz. 28 Subat’i hatirlayanlar olacaktir, ayni saçmaliklari söylüyorlardi” dedi.

AKMER Baskani Hamza Er ise, “Hindistan’in Karnataka eyaletinde baslayan ve diger eyaletlere siçrayan basörtüsü yasagi, bizlere geçmis acilarimizi hatirlatti. Bu topraklarda yasadiklarimizi hatirlatti. Müslümanlarin, kardeslerimizin inanç degerleri yok sayilmakta, baskilanmakta. Hindistan’da yasayan Müslümanlarin haklari, özgürlükleri gasp edilmekte. Degerli kardeslerim Hindistan’da yasanan sadece egitim hakki baskisi degil. Gittikçe artan bu fasist yaklasim, Müslümanlarin dükkanlarina saldirmaya, yagmalamaya ayni zamanda can güvenliklerini tehdit eder bir hale geldi. Sadece zulüm Hindistan üzerinde degil, 70 yili askindir Dogu Türkistan üzerinde ve adeta bir açik hava hapishanesine dönmüs Dogu Türkistan üzerinde de zulümler ve baskilar devam etmekte. Yakinlarindan kimsenin haber alamadigi kamplar, zorla evlerinden koparilan çocuklar, zorla Çinli erkeklerle evlendirilmeye çalisilan kadinlar, faili meçhuller kayiplar. Dogu Türkistan’da Çin zulmü altinda yasananlar bugün açikçasi bize Endülüs’ü hatirlatmakta, yakin dönemde Bosna’yi hatirlatmakta” diye konustu.

Yazar Abdullah Oguz ise, “Bugün Dogu Türkistan’da 70 yildir süren zulüm bir soykirim haline gelmistir. Kendinden baska hiçbir canliya, hiçbir hayat tarzina tahammülü olmayan kizil terör devleti, Dogu Türkistan’da 5 yildir tam anlamiyla bir soykirim islemektedir. Dogu Türkistan’da bugün var olabilmenin tek yolu kizil terör devletinin Çin Komünist Partisi’nin bir mankurtu olarak yasamaktir. Onun haricinde Dogu Türkistan’da hiçbir insani hakkiniz yoktur. Hiçbir varliginiz yoktur” ifadelerini kullandi.