Üstün’den Orta Hasarlı Bina Çağrısı

Orta Hasarlı 322 konutun halen yıkılamadığı Sakarya’da çalışmalar devam ederken; binaların yıkımı için Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın direktifi ile Sakarya Valiliğine gönderilen 3 milyon TL’lik ödenek için hiç kimsenin başvurmadığı ve bu paranın olduğu gibi durduğu ortaya çıktı. Konu ile ilgili konuşan TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün kamuoyuna orta hasarlı bina tehlikesin tekrar hatırlatarak kurumlar ve vatandaşlara çağrıda bulundu.

Orta hasarlı binalar konusunda gerekli tespitlerin yapıldığını belirten Üstün, “Bu tespitlerin üzerinden 13 yıl geçmiş. 13 yıl geçtiği halde onarım konusunda herhangi bir sebepten dolayı adım atılmamış. Şu an da orta hasarlı gözüken binaların inşaatlarının tekrar oturulur hale getirilemeyeceği aşikar. Bunun için yeniden tespit yapılacakmış gibi bir beklenti sunmamak gerekiyor. Böyle bir kanun yok çünkü. Yeni kanunlar çıktı. Bu kanunlar bırakın orta hasarlıyı mevcut hasarsız binayı dahi dönüştürmemiz gerektirdiğini emrediyor. Bu konuda 5-6 ay önce girişimlerde bulunduk. Belediye başkanlarımız, milletvekillerimiz tarafından. Sayın Beşir Atalay’a gittik. Atalay yıkım için gerekli bütçeyi çıkarabileceğini söyledi.

Oradan bu yıkım için ayrılan 3 milyon TL şuan Sakarya Valiliğinin hesabında duruyor. Bunun tek bir kuruşuna dokunulmadan duruyor. Yarın Allah muhafaza bir deprem olursa başta belediye başkanlarımız, yerel yöneticilerimiz bu konuda cezai sorumlulukla karşı karşıya kalırlar. Bunun manevi sorumluluğu bir kenara bırakıyorum. Hukuki bir suçlamayla karşı karşıya kalırlar” dedi.

Bu saatten sonra yeni bir tartışma ortamı çıkarmak yerine bu konutların tahliyesi veya yıkımının gerçekleşmesi gerektiğini belirten Üstün sözlerine şöyle devam etti: “Hatta bununda bir adım ötesin deprem görmüş 5-6 katlı konutlarında çıkacak yeni kanun çerçevesinde dönüşüme tabi tutulması lazım. Kanunda bunu emrediyor. Kamuoyunda bu konuyu denemek isteyen ve popülistçe konuşan birileri varsa onlara şunu söylüyorum insan hayatı üzerinden siyaset yapılmaz. İnsan hayatı üzerinden popülizm yapılmaz. Kurumlar bu konuda ellerini yeteri kadar taşın altına koymuyorlar. Buda tersten bir popülizm aslında. Görevden kaçarak farklı bir popülizm uyguluyorlar.Bu biraz şehri kirleten bir adama neden kirletiyorsun diye müdahale etmemek gibi bir durum. Sen ona müdahale etmezsen yaşanılabilecek bir ortamdan çıkan bir şehir için adım atıyorsundur.

Bu bir sosyal olgudur. Bu belediye başkanımız için olabilir, yerel yöneticilerimiz içinde olabilir. Herkes için konuşuyorum isim vermiyorum. Herkes üzerine düşeni nasiplensin diye söylüyorum. Ben bu tehlikeli binaları yıkarsam oy kaybederim, statü kaybederim korkusu varsa yersiz. Bunu yapmazsan aslında oy kaybedersin veya bir kamu idarecisi sen asıl görevini yapmadığın için sorumluluğun doğar. Bu bakımdan biran önce bence burada yapılması gerekenler bellidir bunlar yapılmalıdır. Artık bu şehir bu tür şeyleri konuşmaması lazım. Bu yerler yıkıldıktan sonra buralara yeni binalar yapılabilir mağduriyet söz konusu varsa Büyükşehir belediyesi bir takım binalar için TOKİ ile anlaştı onlardan verilebilir Orta Hasarlı binalar orada durdukça hem şehir mağdur oluyor, hem kendileri de mağdur olmaya devam ediyorlar orada. Bunun bir sonu yok. Biran önce bu iş çözülmesi lazım”

Üstün vatandaşlarında orta hasarlı bina sorununun çözülmesi için gerekli fedakarlığı yapması gerektiğini de vurgulayarak, “Bu bir çıkmaz sokak. Vatandaşlar bunun çıkmaz sokak olduğunu görsünler ve kendi hayatlarını riske atmasınlar. Burada kimsenin malında kimsenin gözü yok. Ama bu şehirde müşterek oturuyorsak o zaman onların hayatını düşünmemiz lazım. Bu vatandaşlarımız komşularının da hayatlarını düşünmesi gerekir. Bencil tavırların hiç gereği yok. Yeni sağlıklı çözümler üretmemiz lazım” dedi .