Uyku Apnesinin Çözümü Metabolik Cerrahide

Uyku sırasındaki solunum duraklamalarından kaynaklanan ve uyku düzeninin bozulmasına neden olan uyku apnesi, çağımızın en önemli rahatsızlıklarından biri olarak kabul ediliyor. Önlem alınmadığı takdirde ölüme dek varan sonuçları beraberinde getiren uyku apnesi, uzmanlar tarafından sinsi ilerleyen bir hastalık olarak nitelendiriliyor. Anatomik problemler ve nörolojik hastalıklar nedeniyle de gelişebilen uyku apnesinin en sık rastlanan nedenleri arasında ise metabolik nedenler bulunuyor. Metabolik sendrom ve bileşenlerinden kaynaklanan uyku apnesi, günümüzde artık metabolik cerrahi adı verilen ameliyat yöntemiyle tamamen tedavi ediliyor.

Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı Başkanı Doç. Dr. Alper Çelik, uyku apnesinin metabolik cerrahi yöntemiyle tedavisi hakkında, “Uyku apnesi, uykuda hava akımının en az 20 saniye süreyle normal değerinin yüzde 20'sine ve daha altına düşmesi ile tanımlanabilir. Uyku apnesi olan bireylerde vücut gece dinlenemez. Kalp, akciğer, solunum yolları daha fazla çalışır, birey uyandığında yorgun ve ter bezleri yoğun çalıştığı için yastığı terlemiş olur. Uyku apnesinde kalp kası duvarları genişlemeye başlar, akciğer tansiyonu (pulmoner), kalp ve akciğer yetmezliği oluşur. Uzun vadede yaşam kalitesini düşüren, ölümcül noktaya kadar ilerleyen bir hastalıktır. Acil tedavi gerektiren hayati bir hastalık olan uyku apnesi tedavi edilemezse kalp krizi, felç, iktidarsızlık (impotans), düzensiz kalp atışları gibi sorunlara yol açar. Ayrıca kazalara, iş verimsizliğine ve sosyal problemlere neden olabilen gün içi aşırı uyku haline sebep olur” dedi.

METABOLİK CERRAHİ RADİKAL ÇÖZÜM GETİRİYOR
“Uyku Apnesi başlı başına bir hastalık değil, önemli bir sinyaldir” diyen Doç. Dr. Çelik, “Kişinin havayolu direncinin yüksek olduğuna dair bir göstergedir. Bunun anatomik (burun, damak, gırtlak yapısından kaynaklı nedenler), nörolojik ve metabolik nedenleri olabilir. Hastaların büyük kısmında neden metaboliktir ve özellikle de kilo fazlalığı görülür. Metabolik nedenlere bağlı uyku apnesini radikal bir şekilde çözebilecek tek tedavi alternatifi bariatrik cerrahi (obezite cerrahisi) ve metabolik cerrahidir. Obezite cerrahisinde temel hedef kilo kontrolü iken, metabolik cerrahideki temel hedef özellikle diyabet ve metabolik sendromun diğer bileşenlerinin etkin ve radikal bir şekilde tedavi edilmesidir. Bu ameliyatlardan sonra hem havayolunun altındaki yağ dokusu azalmış, hem de vücuttaki su fazlası atılmış olacağı için kalp ve akciğerin üzerindeki iş yükü de rahatlamış olacaktır” şeklinde konuştu.

Alper Çelik, “Yapmakta olduğumuz ameliyatın tıp dilindeki adı ‘ileal interpozisyon’ ameliyatıdır. Hastalarımızın hemen tamamı ağır diyabet hastalarıdır. Ancak, yaklaşık yüzde 10-15'lik bölümü ise aynı zamanda ağır uyku apnesidirler. Ameliyat; mide, oniki parmak bağırsağı ve ince bağırsağı içeren ve laparoskopik (kapalı) olarak yapılan bir cerrahi işlemdir. Sonuçta insülin direnci ve açlığa neden olan hormonlar baskılanır ve insülin duyarlılığı ile tokluk hissine neden olan hormonlar uyarılır. İleal interpozisyon ameliyatları metabolik sendromların bileşenlerinde azalma sağlamaktadır. Ameliyat sayesinde bunun yanı sıra hem sistemik dolaşımdaki, hem de akciğer dolaşımındaki iş yükü ve sıvı fazlası azalmaktadır. Uyku maskesi kullanan bireyler ameliyattan 3-4 hafta sonra maskeye gerek duymazlar. Kalp kası, kalp ve akciğer damarlarındaki düzelmeler ise hastalığın derecesine bağlı olumlu değişimler göstermektedir. Ameliyat sonrasında özellikle geri dönülmez aşamaya gelmemiş organ hasarlarında birkaç ay içinde belirgin düzelmeler görülmektedir” ifadesini kullandı.