Yemek sonrası sindirimi hızlandırsın, yağları atsın diye soda içmenin faydasız olduğunu söyleyen Sayın, karbondioksit katkısı olmadan şişelenmiş olanlarını tercih etmek gerektiğini kaydetti.
İnsan vücudunun oksijeni almaya, karbondioksiti atmaya programlı olduğunu söyleyen uzman diyetisyen Işın Sayın, “Hücre içinde enerjinin yakılması, dinamizm, zihinsel fonksiyonlar gibi birçok işin yolunda gitmesi, kandaki oksijen oranıyla ilişkilidir. Kanda yeterli oranda oksijen ve mümkün olduğunca az karbondioksit bulunması istenir. Tüm gazlı içeceklerde olduğu gibi sodada da karbondioksit oranı yüksektir. Doğal mineralli suyu karbondioksit katkısı olmadan şişelemek en güzelidir. Mineraller çoğunlukla karbonat, sülfat vb tuzlar içerirler. Bunlar tuz tadı vermeyen tuzlardır. Tıpkı tatlı tat vermemesine rağmen, kan şekerini yükseltebilen pilav, patates gibi. Tuz tadı vermeyen mineral tuzları da tansiyonu yükseltebilmektedir” dedi.
Tuz içeren bu sodaları sık sık içmenin ödemi kronikleştirdiğinin altını çizen Sayın, “Bu esnada vücutta yağların yakılması dolaylı olarak yavaşlar çünkü vücutta ödem varsa böbreklere ulaşan su azalır. İdrarın rengi koyulaşır, kokusu ağırlaşır. Böbrekten tamamı atılamayan toksinler, böbreğe uzanan kılcal damarlar yoluyla kana geri emilir. Vücutta yeniden dolaşıma katılır. Karaciğer bu kanda dolaşan toksik maddelerle ilgilenmek zorunda kalır, onları etkisiz hale getirmeye çalışır; bu kez diğer işi olan yağları yakmayı yavaşlatır. Ödem varken karaciğer düzenli olarak yağ yakmak yerine detoks işiyle meşgul olduğundan, zayıflama diyetlerinden beklenen yanıt gelmeyebilir. Gebelerde de tüm vücut genelinde ödemi şiddetlendirir, kilo artış hızını etkiler” şeklinde konuştu.
Işın Sayın, yemek sonrası soda içmekle ilgili yanlış bilinen bir noktaya da temas ederek, "Hızlı yemek yediğimizde hava yutarız. Midedeki bu gaz birikiminin üzerine sodanın gazı eklendiğinde, mevcut gazı çıkarmak kolaylaşır ve mekanik bir rahatlama meydana gelir. Oysa sodanın bileşiminde sindirim enzimi yoktur. Sadece midedeki gazdan kaynaklanan gerginliği atmaya yardımcı olmuştur. Takip eden saatlerde içerdiği tuzların oluşturacağı ödem de cabasıdır. Ağır sporlar yapmıyorsanız günlük beslenmenize soda ilave etmenin bir gereği yoktur, ihtiyaç duyduğunuz mineraller bakliyat, sebze, et, balık, kuruyemiş vb sağlıklı besinlerle de alınır. Minerallerin vücuda sürekli soda ile yüklenmesi sonucunda, yani günde 2 ve daha fazla soda içilmesi halinde, bazı minerallerin birikimi zararlı bile olabilmektedir. Örneğin; flor birikimi florozis dediğimiz olayla sonuçlanır, dişler sararır. Kalsiyum birikimi böbrekte taş oluşumuna yol açabilir vb. Bu nedenle tansiyonunuzun çok düştüğünü ölçerek tespit ettiğimizde soda içmek güvenlidir. Ancak beslenme ve diyet uzmanları eşliğinde yeterli ve dengeli bir beslenme programı uyguluyorsanız, her gün gerekli mineralleri besinlerle alırsınız ve kolay kolay sodaya ihtiyacınız kalmaz" şeklinde konuştu.
Uzman Diyetisyenden 'işlenmiş Soda' Uyarısı
Uzman diyetisyen Işın Sayın, karbondioksitle işlenmiş sodaların vücut için zararlı olduğunu, özellikle tansiyonu yüksek olanların soda içerken çok dikkatli olması gerektiğini söyledi.