Okullarin açilmasiyla birlikte hem aileler hem çocuklar için daha önce deneyimlenmeyen bir sürecin basladigina dikkat çeken Kisa, ebeveynlerin bu süreçte dikkatli olmasi gerektigini söyledi.
“Okulun ne oldugunu anlatin”
Çocukla kurulan dogru iletisimin okula uyumu hizlandiracagini belirten uzman klinik psikologu Kisa, “Çocugunuzun bazi kaygilari, heyecani olabilir. Bu durum gayet normal. Çocugunuzu dinleyin, kendisini ifade etmesine izin verin. Çocugunuzun fikrine deger verdiginizi hissettirin. Okul konusunda çocugunuza bilgi verirken, kendi okul hâtiralarinizi da anlatabilirsiniz. Örnegin; okula ilk basladiginizda neler yaptiginizi sizden dinlemesi, onu rahatlatabilir. Bu süreçte aileler, genellikle okulu oyun oynanan ya da arkadaslarla zaman geçirilen bir yer olarak aktarir. Siz, okulu sadece bu sekilde kisitlamayin. Okulun ne oldugunu, okula ne amaçla gidildigini, okulda hangi etkinliklerin yapildigini çocugunuzla paylasin” diye konustu.
“Becerileri ve ögrenmeleri farkli”
Her çocugun beceri ve ögrenme hizinda farklilik olabilecegini söyleyen Kisa, ailelerin çocuklarini asla kiyaslamamasi gerektigini ifade ederek, “Okul; çocugun büyüdügünü, artik kendi basina bir seyler yapabilmenin gücünü hissettigi bir dönemin de baslangici. Bu süreçte çocuklar, yaptiklariyla ailelerinin dikkatini çekmek, takdir görmek isteyebilir. Çocugunuzla bol bol sohbet edin, çocugunuza güvendiginizi gösterin. Örnegin; ‘Okula baslangiç sürecinde biraz heyecan ya da endise duyabilirsin. Ancak biz her zaman yanindayiz. Okulu çok sevecek, yeteneklerinle kendini gelistireceksin’ tarzinda özgüveni artiran açiklamalar yapilabilir. Çocugunuzu kiyaslamayin. ‘Bak, arkadasin okulu çok seviyor, okumayi da senden önce ögrenmis. Sen de onu yakalamalisin’ gibi ifadeleri çok duyariz. Çocugu motive etmek düsüncesiyle söylenen bu sözler, tam tersine güvensizligi ve kaygiyi artirabilir. Her çocuk, kendine özeldir ve ilgileri, ögrenme gelisimleri farklilik gösterebilir. Sadece çocugunuza odaklanin ve ona yardimci olun” dedi.
“Ayrilma korkusuna kapilmamali”
Kisa, sözlerini söyle sürdürdü: “Çocuklar, okulun baslamasiyla birlikte aileden ayrilma endisesi duyabilir. Bu nedenle ilk zamanlarda çocugunuzun okuluna sik sik gidebilirsiniz, bu normal. Ancak bunun da bir limiti, düzeni olmali. Okulun son derece güvenli oldugunu, ögretmenin onunla ilgilenecegini söyleyerek çocugunuzu rahatlatabilirsiniz. Okul açildiktan 3-4 ay sonra bile çocugumuz sizden ayrilma korkusu ya da okula gitme noktasinda endise duyuyorsa, bir sorun var demektir. Bu nedenle çok baskici veya kontrolcü olmayin, çocugunuzun kendi ayaklari üzerinde durmasina izin verin.”
“Rutine bagli kalmaya çalisin”
Çocuklar için belli bir rutin olusturmak gerektigini de sözlerine ekleyen Kisa, “Oyun, uyku ve beslenme için bir düzen belirleyin. Elbette buna her zaman uymak zor olabilir ancak mümkün oldukça bagli kalmaya özen gösterin. Özellikle uyku süresi, çocugun gelisimi için de çok önemli oldugundan, çocugunuzun uykusuz kalmamasina, çok geç yatmamasina dikkat edin” ifadelerini kullandi.
Uzmanindan Çocuklari Okula Yeni Baslayan Ailelere Tavsiyeler
Türkiye genelinde okul öncesi ve ilkokul birinci sinif ögrencileri için ilk ders zili çaldi, binlerce çocuk okulla tanismanin heyecanini yasadi. Izmir Ekonomi Üniversitesinin (IEÜ) uzman klinik psikologu Gizem Simge Kisa, çocuklarin okula uyum sürecini hizlandirmak ve kaygiya kapilmalarini önlemek amaciyla ailelere tavsiyelerde bulundu. Kisa, “Çocugunuzla konusun, okulda neler yaptigini ondan dinleyin. Sabirsiz ve aceleci olmayin, çocugunuza güvendiginizi hissettirin. Çocugunuzu baskasiyla kesinlikle kiyaslamayin” dedi.
