Uzmanlar, deprem bölgelerinde bulunan vatandaslarin asbest ve benzeri maddelere maruz kalmamalari gerektigi konusunda uyarilarda bulunuyor. Marmara Üniversitesi Pendik Egitim Arastirma Hastanesi Gögüs Hastaliklari Anabilim Dali Baskani Prof. Dr. Sait Karakurt, deprem bölgelerinde yikim esnasinda ortaya çikan asbest ve benzeri maddeler hakkinda bilgiler aktardi. Prof. Dr. Karakurt, ayrica yaklasan Ramazan ayi öncesinde KOAH hastalarina da tavsiyelerde bulundu.
“Akcigere saplanip, yok edilemedikleri için zaman içinde kanserlesmeye neden olurlar”
Prof. Dr. Sait Karakurt, “Yasadigimiz felaketlerden dolayi insanlar birçok zarar verici madde ile karsi karsiya kaliyorlar. O ortamlarda enfeksiyon sikligi artiyor. Yangin sirasinda bir takim zararli maddeler olusuyor. Bunlar sagligi bozuyor. Bozulan en önemli organlardan biri de akcigerlerimiz. Yikim sirasinda asbest gibi, silisyum gibi maddeler akcigere dokunan en önemli parçaciklardan. Bunlarin etkisiyle akcigerlerde birkaç hafta içerisinde nefes darligi ve öksürük ile giden ciddi sikintilar meydana gelebilir. Özellikle silisyum ve asbeste maruz kalmada 10 yildan sonra bir takim problemler olabilir. Asbeste bagli akcigerde plaklar olusabilir, sivi olusabilir. Akciger zarindan kaynaklanan kanserler de asbestli hastalarda zaman içinde gözükebilir. Bu kisilerin takip edilmesi gerekebilir. Yikim sirasinda olusan parçaciklarin, 10 mikrondan küçük olanlarin akcigere girme ihtimali vardir. Asbest liflerini bir dikis ignesine benzetebiliriz. Ince uzun liflerdir. Bunlar akcigere saplanip, yok edilemedikleri için sürekli iltihap reaksiyonu olusturup zaman içinde kanserlesmeye neden olurlar” dedi.
“Yangin sirasinda kimyasal maddelerin yanmasi ve akcigere ulasmasi akcigere hasar verebilir”
Ayrica yangin durumlarinda akciger sagligina iliskin olusabilecek riskler hakkinda konusan Prof. Dr. Sait Karakurt, “Yangin sirasinda hem bir takim kimyasal maddelerin yanmasi ve havaya karismasi ve akcigere ulasmasi, akcigere hasar verebilir. Hem de havanin sicakligindan, sicak hava solumaktan dolayi akcigerlerde ayni ciltte gördügümüz gibi yaniklar meydana gelebilir. Ortam kapali ise karbonmonoksit zehirlenmesi de görülebilir” diye konustu.
“Ilaçlarin zamaninda alinmasina öncelik verilmesi Ramazan ayinda dikkate alinmalidir”
Prof. Dr. Karakurt, yaklasan Ramazan ayi öncesinde KOAH hastalarina ve solunum yetmezligi yasayanlara da tavsiyelerde bulundu. Karakurt, “Solunum yetmezliginin en büyük kismi sigaraya bagli kronik akciger hastaligindan, yani KOAH’tan olmaktadir. Eger sigara birakilirsa KOAH’in da çok az olabilecegini varsayabiliriz. Ama bugün DSÖ verilerine göre bütün dünyada insanlari öldüren 3’üncü sikliktaki hastalik KOAH’tir. Solunum yetmezligi olan hastalarda oksijen alimi ve karbondioksit atiminda sikinti vardir. Bunlar ilaçlarla ve yardimci araçlarla giderilmeye çalisilir. Ilaçlarin yani sira fiziksel aktivite de çok önemlidir. Özellikle kaslarin aktif olmasi için fizik tedavi sart. Hastanin oksijenle olabildigince yürümesini öneririz. Ramazan da yaklasiyor. Ramazan içerisinde yeme içmenin biraz gün içinde yayiliminin dengesiz olmasi organizmayi sarsabilir. Ilaçlarin da zamaninda alinmasi elzem oldugu için ilaçlarin zamaninda alinmasina öncelik verilmesi Ramazan ayinda dikkate alinmalidir. Hastalarimiz ilaçlari aksattiginda tabii ki sikayetleri artacaktir” dedi.
Uzmanindan Deprem Bölgesinde 'Asbest Ve Silisyum' Riski Uyarisi
Kahramanmaras merkezli depremlerden kurtulan depremzedeler ve bölgede çalisma yapan ekipler için ‘asbest ve silisyum’ uyarisinda bulunan Prof. Dr. Sait Karakurt, “Yikim sirasinda asbest, silisyum gibi maddeler akcigere dokunan en önemli parçaciklardan. Bunlarin etkisiyle akcigerlerde birkaç hafta içerisinde nefes darligi ve öksürük ile giden ciddi sikintilar meydana gelebilir. Özellikle silisyum ve asbeste maruz kalmada 10 yildan sonra bir takim problemler olabilir” dedi.
