Kafkas Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Anabilim dalı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatih Bora, özellikle öğrencileri uyararak, güzel görünmek için soğuk havalarda ince giyinip saçları ıslak bir şekilde dışarı çıkmaları halinde, çok ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşmaları kaçınılmaz olduğunu belirtti.
Kafkas Üniversitesi Kulak Burun Boğaz Anabilim dalı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatih Bora, bölgemizde ki iklim koşullarının çok soğuk geçtiğini belirterek hastalanmamak için dikkatli olunmasını istedi.
Alerjik Astım hastalarının ve sabah erkenden kalkıp okullarına giden öğrencilerin çok dikkatli olmasını belirten Prof. Dr. Bora öğrencilerin güzel görünmek için ince giyinip saçları ıslak bir şekilde dışarı çıkmamaları gerektiğini, yani güzellik uğruna çok ciddi hastalıklara yakalanabileceklerini unutmamaları gerektiğinin altını çizdi.
“SOĞUK HAVA ALERJİK BÜNYELER İÇİN TETİKLEYİCİDİR!”
Soğuk havanın alerjik bünyeler için tetikleyici olduğunu ifade eden KAÜ Kulak Burun Boğaz Anabilim dalı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fatih Bora; “Alerjik astımlı hastalar soğuk havaya maruz kaldıklarında kendilerini kötü hissetmelerinin sebebi, solunum yollarının soğuğa karşı aşırı derecede hassas olmasıdır. Bu durum mutlaka soğuk hava alerjisi olduğu anlamına gelmez. Soğuk havanın solunması, solunum yollarının kurumasına ve bu nedenle daralmasına neden olur. Ayrıca aşırı soğuk havalarda burundan nefes almak da oldukça zorlaşır. Astımlı kişilerin, ağız yolu ile nefes almaları durumunda alınan hava, solunum yollarının daha çok daralmasına sebep olur. Bu da, havanın solunum yollarına ulaştığı anda yeterli derecede ısıtılamamış olmasından kaynaklanmaktadır. Burun, solunum yollarının korunmasında önemli rol oynamaktadır. Burundan alınan hava nemlenerek, ısınarak ve tozlar tutularak geçtiği halde ağızdan alınan hava direkt olarak solunum yollarına ulaşmakta ve bronşların hassasiyetini artırmaktadır. Böylece alerjik bulgular tetiklenmektedir” dedi.
Kış mevsiminin yaşanmaya başlamasıyla beraber, grip, nezle ve soğuk algınlığı denilen virüs enfeksiyonlarının çok sık görüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Bora, bu tip solunum yolu enfeksiyonlarının çok çabuk bulaştığını, virüslerin soğuk ve nemli havada uzun süre canlı kalması nedeniyle bu tür hastalıkların genellikle salgınlar halinde de gözlendiğini bildirdi.
Prof. Dr. Fatih Bora; “ Alınan virüs enfeksiyonu sonrası yalnızca hapşırma, sulu burun akıntısı ve kırgınlığın olabileceği gibi; yüksek ateş, öksürük, aşırı halsizlik, kas ağrıları ve krampları, şiddetli baş ağrısı, nefes darlığı hatta solunum yetersizliği de görülebilir. Yine bu tip virüs enfeksiyonlarının sonucunda hastalık komplikasyonu olarak zatürre, bronşit ve menenjit gibi hastalıklar da daha sık görülmeye başlar. Kış hastalıklarına maruz kalmamak için bol taze meyve ve sebze tüketiminin çok önemlidir. Taze sebze ve meyvenin öğünlerde ölçülü bir şekilde yer almasına özen gösterilmeli. Kışın yaz mevsimine oranla su tüketimi düşmektedir ancak insan vücudu için suyun gerekliliği unutulmamalı ve yeterli sıvı tüketimine dikkat edilmelidir” şeklinde konuştu.
Bütün önlemlere karşın hastalık başladığında erken tedavinin çok önemli olduğunu da kaydeden Prof. Dr. Fatih Bora, erken dönemde ve hafif enfeksiyonlarda yatak istirahatinin, iyi uykunun ve beslenmenin yeterli olacağını da vurguladı.
Bora, bu önlemlere ek olarak ateş düşürücü, ağrı kesici ve vitaminlerin kullanılabileceğini, öksürük, balgam, ateş, nefes darlığı gibi durumlarda doktora başvurup tetkik yaptırmak ve uygun tedavi yoluna gitmek gerektiğini de sözlerine ekledi.
Uzmanlar Uyardı Soğuklara Dikkat!
Kars’ta havaların soğuması ile birlikte "kış hastalıkları" da sıklıkla görülmeye başladı.