Uzmanlardan Ygs Uyarısı: Kaygıyı Yenmek İçin Hayatınızı Değiştirmeyin

Yaklaşık 2 milyon öğrenci, 24 Mart Pazar günü yapılacak olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS)'na girecek.

Sınav öncesi öğrencilerde kaygı ile birlikte heyecanın ortaya çıkabileceğini ifade eden Psikiyatr Uzm. Dr. Alper Yılmaz, ailelerin bu noktada çocuklarına yardımcı olmalarını istedi. Sınav yaklaştıkça, çocuklarda, sınavı düşünmekten dolayı hiçbir şey yapamaz hale gelme, uyku düzeni bozukluğu, iştah değişikliği, tedirginlik ve öfke patlaması gibi durumların ortaya çıkabileceğine dikkat çeken Dr. Yılmaz, ailelerin, bu durumla karşılaşmamak için sınava girmeden önceki normal yaşantıyı çok fazla değiştirmemesinin önemli olduğunu anlattı. Yılmaz, “Bazen ‘kendinizi rahatlatacak şeyler yapın, yediğinize içtiğinize dikkat edin, uyku saatinizi ayarlayın’ gibi şeyler denebiliyor. Ama bunlar daha öncesinde yapmadığı şeyler ise bu da ayrı bir stres kaynağına yol açabiliyor. O nedenle sınava girecek gençler, öncesinde nasıl davranıyorsa sınav zamanı da o şekilde davranmalıdır. Hatta çok geç olmadığı sürece normalde yattığı saatte yatması, normalde yaptığı şeyleri yapması, tabiî ki kendini çok fazla yormaması çocuğu rahatlatmak için olası olan şeylerdir.” uyarısında bulundu.Ebeveynlerin, farkında olmadan çocuğu strese sokacak şeyler yapabileceğini vurgulayan Yılmaz, çocuk için pişirilecek farklı bir yemek veya rahatlatmak için yapılabilecek farklı bir faaliyetin bile stres kaynağı olabileceğini dile getirdi. Sınav öncesi yapılan ‘bizim için bu sınavın hiçbir önemi yok, önemli olan sensin’ gibi konuşmaların da heyecana neden olabileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Yılmaz, “Sınav öncesi çok fazla başarı dileği, çok fazla telefonla konuşma, çok fazla yakın akraba, eş-dost ziyareti de çocukların kaygılarını, tedirginliğini artırıyor. Bir çocuğun kaygısı varsa bunun büyük bir çoğunluğu anne-babadan kaynaklanır. Anne-baba rahat değilse çocuk da rahat değildir. Bu nedenle çocuğumuzun rahatlamasını istiyorsak en başta anne-baba olarak daha rahat olmalı, çok fazla nasihat vermeden, yorum yapmadan rahatlamalarına yardımcı olmalıyız.” dedi.

Çocuk ders çalışmadığı zaman kendini rahat hissetmiyorsa ders çalışabileceğini belirten Yılmaz, sınavdan bir önceki gün için ise önemli bir uyarıda bulundu. Sınavdan önceki gün yapılan çalışmanın, çocukların farklı farklı şeyler çalışmasına yol açacağı için çok uzayabildiği uyarısında bulunan Yılmaz, “Sınavdan önce çok kısa olmak şartıyla takıldığı birkaç noktaya yarım saati aşmamak şartıyla bakabilir. Sınav akşamı uyuyamadığı taktirde ki bu da çok görülen bir sorundur, kendini rahatlatmak için evin içinde farklı aktivitelerle uğraşabilir. Bazen ‘erken uyumam gerekiyor’ korkusu da çocuklarda uykusuzluğa neden olabiliyor. Bu nedenle çok geç olmamak şartıyla normalde uyuduğu saatte uyuması önemli.” diye konuştu.

Bütün çalışmalara rağmen sınavın iyi geçmeyebileceğini de belirten Yılmaz, ebeveynlerin sınav sonrası çocuğu rahatlatması, dünyanın sonu olmadığını anlatması gerektiğini ifade etti.

Bir çocuğu rahatlatacak en önemli şeylerden birinin anne-babanın duygularını çocuğuna belli etmesi olduğunu kaydeden Uzm. Dr. Yılmaz, “Bazen bu üzüldüğümüzü paylaşmak da olabilir. Örneğin emek veren, sınav için çok çaba sarfeden bir çocuk, sınavı kötü geçtiğinde anne-baba, ‘Ben senin bununla ilgili emek verdiğini, çabaladığını gördüm, bu benim için yeterliydi’ diyebilir. Ayrıca, bu emeğe rağmen iyi geçmemesine de ‘Aynı sen gibi üzüldüm’ diyerek, çocuğun üzüntüsünü paylaşabilir.” ifadelerini kullandı .
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile