Milli Eğitim Bakanlığının "Evde Eğitim Projesi" kapsamında, hastalık veya engellerinden dolayı örgün eğitim kurumlarından doğrudan yararlanamayan öğrencilere evlerinde ders veriliyor. Bir nevi özel eğitim alan öğrenciler, okullardaki zil sesi hasretini de eve gelen öğretmenleri sayesinde gidermeye çalışıyor.
Proje ile öğrencilerin tedavilerinin kısa sürede tamamlanıp okula tekrar dönmeleri hedeflense de bazı çocuklar için bu mümkün görünmüyor. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, evde eğitim hizmetinden en çok okula dönme şansı diğerlerine göre daha az olan cam bebek ve kas hastaları ile lösemili çocuklar faydalanıyor
- Pencereden okulu gözlüyor
Kahramanmaraş'ta lösemi tedavisi gören Cennet Melike Boğar da evde eğitim alanlardan öğrencilerden sadece biri. Her gün pencereden evlerinin karşısındaki okulu gözleyen ilkokul 2. sınıf öğrencisi Boğar, üzüntü yaşasa da eve gelen öğretmeni sayesinde eğitim umudunu devam ettiriyor.
Tedavi süreci devam eden minik Boğar, ailesinin ve öğretmenini desteğiyle mutluluğu derslerinde buluyor.
Boğar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, öğretmeninin eve gelmesinin kendisini okuldaki arkadaşlarının yanında hissettirdiğini belirtti.
Derslerine çok çalıştığını anlatan Boğar, "Benim gibi arkadaşların evde eğitim alarak mutlu olmalarını diliyorum. Devletimiz bize böyle bir imkan sağladığı için çok mutluyum. Okula gidemesek bile öğretmenimiz sayesinde bu bu eksikliğimizi gidermiş oluyoruz" dedi.
Baba Mustafa Boğar da çocuğunun zil sesini duydukça okula gitme isteğini, "Evde Eğitim" programı ile evlerine gelen öğretmenin ilgisiyle karşıladığını dile getirdi.
Program sayesinde hastalığın verdiği sorunları giderdiklerini aktaran Boğar, "Evde eğitimin ciddi manada faydasını gördük. Öğretmeni kızımla yakından ilgileniyor. Ailecek hastalığın üzüntüsünü unutuyoruz" şeklinde konuştu.
Hacı Ahmet Gülmüş de 2 yıldır evde eğitim hizmetinden faydalanıyor.
Öğretmenlerin evlerine kadar gelmesinden duyduğu mutluluğu dile getiren Gülmüş, "Beni eğitimimden geri bırakmıyorlar. Bu proje olmasaydı okuma imkanım olmayacaktı. Ailem ve öğretmenlerim bana destek oluyorlar. Çocuklarını okula gönderemeyen aileleri evde eğitim hizmetini öneriyorum" dedi.
İl Milli Eğitim Müdürü Mesut Alkan da sağlık sorunları nedeniyle akranlarıyla birlikte eğitim alamayan çocukların bulunduğunu anımsattı.
Milli Eğitim Bakanlığının, "Eğitimde feda edilecek hiçbir fert yoktur" düşüncesiyle hareket ettiğini anlatan Alkan, şöyle konuştu:
"Eğer öğrencimiz okula gelemiyor ve evde eğitim almasını gerektiren bir durumu varsa bizde bu evlatlarımızın evine öğretmen göndermek suretiyle onların bu eksikliğini gidermeye çalışıyoruz. Bu kapsamda ilimizde 48 çocuğumuza evde eğitim veriyoruz."
- Veliler çocuklarını saklamasın
Alkan, hazırladıkları "Eğitim almayan hiçbir çocuğumuz kalmasın" kampanyasıyla son üç yıldır bu alanda önemli başarı elde ettiklerini ve bundan dolayı Vali Şükrü Kocatepe'nin ödüllendirildiğini kaydetti.
Çocukların eğitimi konusunda velilere de görev düştüğünü anımsatan Alkan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Okula gidemeyen öğrencilere eğitim vermek bizim görevimizdir. Velilerimizin bu tür sorunlar yaşayan çocuklarını saklamamalarını istiyoruz. Çocuğumuz rahatsızsa bize gelsinler onlara rehberlik yapalım, yol gösterelim. Biz bu yavrularımıza her şartta öğretmen temin ediyor ve eğitime kazandırıyoruz."
Üzüntüleri 'Evde Eğitim'Le Mutluluğa Dönüşüyor
Yaşadıkları sağlık sorunları nedeniyle okula gidemeyen ülke genelindeki 2 bin 75 öğrencinin üzüntüsü, evde eğitim sayesinde mutluluğa dönüşüyor.