Kayalara oyulmuş 5 bin mağarası, dünyanın ilk ve tek açılır kapanır taş köprüsü ve sarp kayalar üstüne kurulmuş evleri ile göz kamaştıran Hasankeyf, sular altında kalma endişesini çocukların heyecanıyla yenmeye çalışıyor. Ilısu Barajı'nın antik kenti sular altına gömeceği iddialarına aldırış etmeyen ilçe çocukları, yerli ve yabancı turistlere tarihi kenti anlatmayı sürdürüyor.
Kaymakamlığın açtığı kurslarda 15–20 gün eğitim gören çocuklar, antik kentin en önemli rehberleri durumunda. İlçeye gelen her turistin yanında biten çocuklar, birkaç dilde ezberledikleri kent tarihini kısa sürede anlatıyor. Çocukların, başarılı rehberliği, yerli ve yabancı turistleri şaşırtıyor. Yaşları 8 ile 15 arasında değişen yaklaşık 50 çocuk, günde 15–20 lira kazanıyor. Okul harçlıklarının yanı sıra, doğru düzgün geliri bulunmayan ailelerine de ekonomik katkı sağlıyorlar.
Mehmet Fatih (9), Tamer Salkan (12), Ozan Salkan (10), Yunus Bıçakçı (12, Taner Şeker (12), Hatice Salih (8) ve 9 yaşındaki Ayşe Çiçek çocuk rehberlerin sadece birkaçı. Sabahın erken saatlerinde ilçe merkezine inerek turistlerin gelmesini bekleyen, akşam geç saatlere kadar rehberlik yapan çocuklar, bu işten büyük zevk alıyor.
9 yaşındaki Salih İnanöz, okul harçlığını kentin tarihini anlatarak çıkardığını belirtiyor. Ayşe Çiçek (9) ise, yaptığı iş hakkında şunları söylüyor: "Hasankeyf'in güzelliklerini dışarıdan gelen yabancılara anlatmak çok hoşumuza gidiyor. Hasankeyf'in eski köprüsünü, mağaralarını, tarihi eserlerini anlatıyoruz. İnsanlarda buna karşılık bize para veriyor."
Tamer Salkan (12) da, Hasankeyf'in sular altında kalmasını kesinlikle istemediklerini dile getiriyor. Salkan, "Okul harçlıklarımızı buradan çıkartıyoruz. Eğer burası sular altında kalırsa rehberlik yapamayız. İşimiz biter. Rehberlik benim ekmek teknem." ifadelerini kullanıyor.
Yaptıkları rehberlikten turistlerin çok etkilendiğini vurgulayan Taner Şeker (12) ise, şöyle konuşuyor: "Bizim buraları anlatmamıza turistler çok şaşırıyorlar. 'Buraya sahip çıkın, sular altında kalmasın' diyorlar. Biz ilçemizin sular altında kalacağına inanmıyoruz. Büyüklerimiz mutlaka bir şeyler yapacaktır. Annem diyor ki, 'Hasankeyf yok olacak' Onu yok olmayacağına inandırmaya çalışıyorum."
HASANKEYF HALKI ENDİŞELİ
Bu arada temelleri atılan Ilısu Barajı'nın suları altında kalacağı konuşulan Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden Hasankeyf'te, ilçe halkının endişeli bekleyişi sürüyor.
Hasankeyf Belediye Başkanı Abdulvahap Kusen, Ilısu Barajı ile birlikte antik kent Hasankeyf'in sulara gömülebileceğini söyledi. Tarihi kentin yok olmasını kabullenmenin mümkün olmadığını dile getiren Kusen, Hasankeyf'te insanlık tarihinin birçok evresinin izlerini bir arada görmenin mümkün olduğunu vurguladı. Üç dört tarihi katmanın üst üste kurul olduğu antik kente tarihi ve kültürel sit kazılarının en az 70 yıla ihtiyaç duyduğunu ifade eden Kusen, "Hasankeyf'in, ekolojik dengeyi de yok sayan bir anlaşıla Ilısu baraj gölü altında bırakılmasını tasvip etmek mümkün değildir." dedi.
Kurulacak barajında çok önemli getirileri olacağının altını çizen Kusen, şöyle konuştu: "Biz baraja karşı değiliz. Bu tür projelerde kazançların kayıplardan daha fazla olması esas alınmalıdır. Ama maalesef, Ilısu Barajı mevcut proje ile inşa edilirse kayıplar kazançlardan daha çok olacak. Antik kentin yok olmasına neden olacak bir baraja ne kadar karşıysak, o kadar da Hasankeyf'i yutmayacak bir barajın yapılmasını büyük kazanç getireceğinden arzuluyoruz. Alternatif bir proje ile kaybolan enerji gelirini turizm geliri ile telafi etmek mümkündür. Böylece Hasankeyf doğal şekli ile korunur. Hasankeyf'in, baraj havzası dışında kalacak bir proje ile kurtarılması gerekmekte."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Hasankeyf'un korunacağı ile ilgili sözlerini hatırlatan Başkan Kusen, Hasankeyf'un su tartışmalarına kurban gitmemesini istedi. Uzun yıllardır Hasankeyf'un sular altında kalacağı haberlerini dinlediklerini belirten ilçe halkı ise, bunun hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğine inanıyor. Hasankeyf'in sulara kurban edilmeyeceğini düşünen ilçe halkı, ilçede endişeli bekleyişin hâkim olduğunu belirtiyor. Halk, ilçenin durumunun belirsizliği sebebiyle, yatırımlarında gerçekleşememesinden yakınıyor.