Antalya'da 2010 yılının 3. İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı Milli Eğitim Müdürlüğü'nde gerçekleştirildi. Antalya Valisi Ahmet Altıparmak'ın başkanlık ettiği toplantıya kurum müdürleri ile yerel yöneticiler katıldı. Kurul üyelerinden koordinasyon toplantılarını önemsemelerini isteyen Vali Altıparmak, zamanın herkes için aleyhte işlediğini söyledi. Projeli ve koordinasyon içerisinde çalışılmasını isteyen Altıparmak, "Burayı bir fırsat olarak değerlendirmemiz lazım. Daha önce içinizden buralarda göreve gelmeden önce 'Beni Antalya'da şu il müdürlüğünde görevlendirseler, şu kaymakamlığa gitseydim neler yapmazdım' dediğiniz elbette olmuştur. Bu millet, bu devlet size bu fırsatı verdi. Bu fırsatı iyi değerlendirmek durumundasınız. Bunun hakkını vermek zorundasınız. Dışarıda, sizin yerinize talip olan insanlara 'Bak benden daha iyi yapıyor' dedirtmemiz lazım." diye konuştu.
Türkiye'de bürokrasinin en büyük sıkıntısının yatay ve dikey koordinasyonu sağlayamaması olduğu tespitinde bulunan Altıparmak, bunlardan ilkinin zaman içinde azaldığını ancak Ankara'yı ilgilendiren ikinci ayakta sıkıntılar olduğunu savundu. Ankara bürokrasisinde görev alanların her ne kadar Türkiye'nin değişik bölgelerinden gitmiş olsalar da taşranın sıkıntılarını bire bir hissetmelerinin mümkün olmadığını ifade eden Vali Altıparmak, "Bunu en iyi doğuda, güneydoğuda çalışan arkadaşlarımız bilir. Ankara'da yanına gittiğimiz bırakın bürokrasinin ilgili kademelerini, en yakın arkadaşımız, eşimiz, dostumuz da olsa 'Nasıl gidiyor? Biraz zorlanıyorsundur' diye konuşur. İki dakika sonda 'Borsa, faiz, altın ne oldu?' demeye başlar." dedi.
Altıparmak bu nedenle, toplantıya katılanlardan sıkıntılara kendi sorunlarıymış gibi sahip çıkmalarını ve vatandaşın işini kolaylaştırmalarını tavsiye etti.
TOHUMCULUKTA ŞEHİR EFSANESİ DOLAŞIYOR
Konuşmasında son günlerin merak uyandıran konusu tohumculuğu da değinen Antalya Vali, başka illere gittiğinde bu yönde sorularla karşılaştığını belirterek, şunları söyledi: "İlimizde tohumculuk fevkalade ileri safhada. Türkiye ciddi manada tohum üretiyor, yüzde 50'sini de ihraç ediyor dediğimde karşımdaki şaşırıyor. Demek ki insanların bu bilgiye ihtiyacı var diye Tarım İl Müdürü'ne telefonla talimat verdim. Bu konuda hazırlık yapmalarını istedim. ın böyle bir şey var dedim. Dolayısıyla bu bilgi hepimizde net olsun. Türk tohumculuk sektöründe 350'ye yakın firma faaliyet gösteriyor. Bunlardan 70'e yakını Ar-Ge çalışması yapıyor, bunların 4'te üçü yerli firmalar. Antalya tohumculukta fevkalade önü açılmış, yeni aşamaya gelmiş bir ilimiz ve bu çok iyi bilinmiyor. Başka illere gittiğimde tohumculukla ilgili şehir efsaneleri dolaşıyor. 'Tohumumuz dışarıdan geliyor' diye söyleniyor."
Vali Ahmet Altıparmak'ın konuşmasının ardından kurul üyeleri sunumlarını yaptı. Tarım İl Müdürü Bedrullah Erçin, İsrail'den 2010'da 157 kilogram tohum ithal edildiğine, Antalya'nın yıllık ihtiyacının ise 3,5 ton olduğuna dikkat çekerek, "İsrail'den alınan tohum miktarı ihtiyacın yüzde 4,5'ine tekabül ediyor. Bu oranın dışındakiler Hollanda, Belçika ve diğer ülkelerden temin ediliyor. Yurt dışından hiç tohum almasak dahi kendi ihtiyacımızı karşılayacak durumdayız." dedi.
Karayolları 13. Bölge Müdürü Hulki Tuncer, sunumunda otel çalışanlarını taşıyan servis aracının karıştığı kazaya da değindi. 4 kişinin öldüğü, 25 işçinin yaralandığı kazanın yol şartlarından kaynaklanmadığını kaydeden Tuncer, aşırı sürat ve dikkatsizlik olabileceği ihtimalini ifade etti. Bu arada söz alan Konyaaltı Kaymakamı Bayram Yılmaz kaza mahallinde yapılan aramalarda dün iddia edildiği gibi otel servisinin önünde seyreden kamyondan düşen bir demir parçasına rastlanmadığını söyledi. Yılmaz, kazanın aşırı süratten kaynaklanmış olabileceğini ileri sürdü.
'BÜYÜKŞEHİR KÖMÜR KONUSUNDA İŞİ SIKI TUTSUN
Çevre İl Müdürü Mine Kara'nın koordinasyonu gerektiren bir konuları olmadığını söylemesi üzerine Vali Altıparmak, ölçüm noktalarının yanlış olduğu yönünde medyada haberler yer aldığını hatırlatarak, bu konudaki iddiaların dikkate alınması uyarısında bulundu. Hava kirliliğinin yoğun olduğu yerlerde Büyükşehir Belediyesi'ne ait ölçüm cihazları bulunduğunu ve günün her saati ölçüm yapıldığını dile getiren Mine Kara, "Kepez bölgesinde partikül miktarı fazla. Çünkü burada çok fazla soba yakılmakta. Bugüne kadar il genelinde yapılan ölçümlerde hava kirliliği açısından ciddi bir sorun yaşanmadı. Vatandaş Burdur, Isparta'dan bile arabasının arkasında kalitesiz kömür getiriyor. Büyükşehir kontrolü sıkı tutmalı." diye konuştu. Denetimlerin artırılmasını isteyen Vali Altıparmak, sanayi esnafını da lastik yakmaması ve yanık yağ kullanmaması konusunda uyardı.
SAĞLIK YATIRIMI İÇİN ARSA BULUNAMIYOR
Sağlık İl Müdürü Adem Bilgin'in, sağlık yatırımı yapmak istemelerine karşın arsa sıkıntısı yaşadıklarını, ağız ve diş sağlığı merkezi için en az 10 dönüm araziye ihtiyaçları olduğunu söyledi. Türkiye'de depreme dayanıklılık raporlarının çok sağlıklı olmadığını, Avrupa'da 100 yıllık binaların hala kullanılmasına rağmen Türkiye'de 10 yıl sonra 'yenisini yapalım' anlayışının hakim olduğuna dikkat çeken Vali Altıparmak, ülke kaynaklarının 'hovardaca' kullanıldığı eleştirisinde bulundu. Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesindeki eski hastane binasının tekrar değerlendirilmesini isteyen Altıparmak, "Gerekirse yıkmayın, sağlamlaştırın." dedi.