Van Belediyesi'nden İçme Suyu Ana İsale Hattı Açıklaması

Van Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, sürekli ‘Van Belediyesi’nin getirmesi gereken suyu da biz getiriyoruz’ açıklamalarında bulanan AKP’lilerin sanki belediyenin diğer tüm işlerini de onlar yapmış gibi bir söylem içerisinde olduklarını belirtildi. Başbakan Erdoğan’ın Erciş ilçesindeki “Van’ın su ihtiyacı ve yolları biz yaptık” açıklaması ve sonrasında AK Partili milletvekilleri ve AK Partili yöneticilerin bunu destekler açıklamalarda bulunmalarının tam bir talihsizlik olduğu ifade edilen açıklamada, “Van Belediyesi deprem ve sonrasındaki süreçte devletin genel bütçesinden ekstra hiçbir pay almamıştır. Aksine Van Belediyesi’nin öz gelirleri kesilme noktasına gelmiş, kurumsal olarak çalışmaz bir duruma gelmiştir. Belediyemiz, depremde kullanılamaz noktasına gelen altyapı ve yollarını kendi imkanları ile yapmıştır. Belediyemiz, deprem sonrası kurulan çadır ve konteynır kentlerin tamamının su ihtiyacını bu zorlu süreçte karşılanmış ve hiçbir bedel tahsil edilmemiştir. Başbakanlık tarafından konteynır kentlerin altyapısına AFAD-TOKİ aracılığıyla 200 trilyondan fazla harcanmış, TEDAŞ’a elektrik faturası olarak da yine 170 trilyon para ödemiştir. Fakat Van Belediyesi’nin verdiği su bedeli olan 20 milyon TL faturası ödenmemiştir. Van’a harcandığı söylenen 3.5 katrilyon paranın devlet içinde AFAD’dan TOKİ’ye, AFAD’dan TEDAŞ’a para transferleri olarak gerçekleştirilmiştir. TEDAŞ’a ödenen 170 trilyon elektrik bedelinin tek bir kuruşu Van’ın elektrik altyapısı olarak kente geri dönmemiştir. Ayrıca AFAD’tan diğer resmi kurumlara yüklü miktarda para transferleri sağlanmış, ancak resmi bir kurum olan Van Belediyesi yine görmezden gelinmiştir. Devletin resmi yetkililerinin yaptığı hasar tespitleri çalışmalarında Van Belediyesi’nin deprem zararı 180 milyon TL olmasına rağmen çıkan hasar tespitlerinin neden ödenmediği konusunda devletten resmi bir açıklama yapılmamıştır” denildi.

Van Belediyesi’nin bu yıl içerisinde yaptığı çalışmalarla ilgili merkezi hükümetin zerre kadar bir katkısı olmadığı savunulan açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Göreve geldiğimiz tarihten bugüne kadar, kente yeni bir isale hattının gelmesi ile ilgili DSİ Genel Müdürlüğü ile birçok görüşmelerde bulunduk. 2010 yılının Ocak ayında ek su tahsisi için müracaata bulunduk. 2010 yılının Haziran ayında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü İçme Suları Daire Başkanlığı’nda görevli bir teknik ekip ile Van Belediyesi Su ve Kanalizasyon Müdürlüğü ekiplerimiz Van’da buna ilişkin ortak bir çalışma yürüttü. Daha sonra DSİ ekipleri ile Bejingir kaynağında ve Van’daki depolarımızda su debi ölçümleri yaptık. 2011 yılında DSİ Genel Müdürlüğü İçme Suyu Daire Başkanlığı bir yazıyla DSİ Etüd Planlama Daire Başkanlığı’na ek su tahsisi için gerekli yazışmaları gerçekleştirerek, ek su tahsisinde bulundu. DSİ Etüt Planlama Daire Başkanlığı’ndaki teknik ekip, Van Su ve Kanalizasyon Müdürlüğü ekipleri ile ek suyun nereden tahsis edilmesi gerektiğine dair çalışmaları 2012 yılı Haziran ayına kadar yürüttü. Kaynak olarak, Bejingir’deki kaynak uygun bulundu ve su tahsisi yapıldı. Söz konusu işin bu kadar kısa sürede ihaleye çıkarılmasının temel sebebi Van Belediyesi’nin 2010’dan itibaren yürüttüğü görüşmeler ve çalışmalardır. Van Belediyesi’nin depremden önce de yeni bir isale hattının getirilmesi için nasıl bir çabanın içerisinde olduğunu tüm halkımız bilmektedir. 2012 yılı Haziran ayı içinde ihalesi yapılan yeni isale hattı yapım ihalesi ile ilgili olarak, Belediye Başkanımız Bekir Kaya görüşmeler yaparak gerekli kurumlarla protokol imzalamıştır. Su ihalesinin yapılmasının ardından DSİ Genel Müdürlüğü, Van Belediyesi, Edremit, Çiçekli, Bostaniçi ve Gevaş belediyelerine imzalanmak üzere protokol göndermiştir. Bu protokol ile yapılacak yeni isale hattını, kamulaştırma dahil tüm maliyeti faizi ile birlikte, yani bu paranın yüzde 85 civarını Van Belediyesi, yüzde 8 civarını Edremit Belediyesi geriye kalan kısmını ise Bostaniçi ve diğer belediyeler yani Van halkı tarafından faiziyle aynı miktarda ödeneceği protokolde belirtilmiştir. Tüm detaylar ve görüşmeler ortada iken, Van’a getirilen içme suyunun sanki devlet bütçesinden karşılandığı yönünde yapılan açıklamalar gerçeği yansıtmamaktadır. "