Cengiz Andiç Konferans Salonunda düzenlenen panelin yöneticiliğini Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zeki Taştan yaptı. Yaklaşık iki saat karşılıklı tartışma ortamında yapılan panelde, YYÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şakir Gözütok, İslam tarihinde başkanlık sistemi üzerine önemli bilgiler verdi.
Van Radyo Derneği Başkanı Mehmet Salih Geçken de, son dönemlerde medyanın başkanlık sistemine yaklaşımı üzerine konuşma yaptı. Geçken, “Onlarca darbe girişimiyle karşı karşıya kaldıysak, burada bir sistem tıkanıklığı var. Benim gibi düşünmeyen Kürt kardeşlerimin eğer itirazı varsa evet yine burada bir sistem tıkanıklığını söyleyebiliriz. 80 döneminden sonra 28 Şubat sürecine kadar İslami kitlelerin ifade ettiği itirazlar var. Bu da sistemin çok iyi işlemediğinin bir ispatıdır. Biz eğer yeni bir anayasa ya da sistem değişikliğine gideceksek, 21. Madde ve devamı tartışılmalı. Burada herkesin bende içindeyim diyebileceği bir anayasa olmalı. Evet, yeni anayasaya, güçlü bir yönetime ihtiyacı var. Türkiye’yi parçalamak isteyen bir dünyanın var olduğu yerde ve masum Müslümanların ve Müslüman olmayan mazlum halkın artık kendi yürek dünyasında bir Türkiye, yeni anayasa veya sistemini kurarken Suriye’yi, Irak’ı, Arakan’ı ya da dünyanın öbür noktalarında yaşayan bütün mazlumları düşünerek ve gelecekte karşılaşabileceği tehlikeleri göz önünde bulundurarak yeni sistemi kurmalıdır. Ben bir önceki referandumda söylenen sözü tanımlıyorum. Yetmez ama evet. Türkiye’nin ihtiyaçlarını daha cesur adımlarla karşılanabileceğini düşünüyorum’’ dedi.
YYÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Menaf Turan’ın tarihten günümüze yönetim şekilleriyle ilgili bir sunum yaptı.
Gazeteci-Yazar Sinan Başak ise, yaşananların 150 yıldır sistemsizlikten kaynaklandığını ifade ederek, “Hocamız monarşi, teokrasi ve benzer ifadelerle anlatmaya çalıştı ve insanlığın dramına sebebiyet veren kavramsal bölünmelerin dışında siyasal bölünmeye sebebiyet veren kuramlar üzerinde yoğunlaşmamız lazım. 150 yıldır yaşadığımız şey sistem problemidir. Ne Tayyip Erdoğan, ne Turgut Özal, ne Mustafa Kemal ne de Abdulhamid’in problemiydi. Sistemin problemiydi. Hep tercüme bilgilerle konuştuk. Ne zaman biz Müslümanlığı düşüneceğiz? 150 yıldır batılılaşma adı altında bir ihanet çemberinin içinde debelenip duruyoruz. 21. Maddenin bir kısmında sosyal dokuya İslam kültürüne ne kadar uyduğu üzerinde lümpen şeyler olsa bile varlığına inanmaya başlıyorum. Bizim sistemimizin kendine ait sorunu İslamsızlıktır. Eğer İslami sistem ve devlet başkanlığı mevzuunda ana motifi olarak alır çemberin etrafında dönüştürürsek, bu toplum bin 400 yıldır, bir başka ifadeyle Hz. Adem’den başlayan bir süreçte kendimize dair bir sistemi geçmişten gelen geleneksel tavrı içine koyarak bulma imkanına sahibiz. İslam’ın kendine has bir sistemi var. Demokrasiye, monarşiye, teokrasiye benzemez, özgündür, kendine hastır. Avrupa’nın, Amerika’nın kendine has kültüründen değil de insanlığın ortak değerlerinden üretip bize sunmaya çalıştıkları değerleri o yaptı diye, o verdi diye reddetmek hakkına sahip değiliz’’ ifadelerini kullandı.
YYÜ Rektörü Prof. Dr. Peyami Battal, Gevaş Belediye Başkanı Sinan Hakan, siyasi parti başkanları, üniversitede görevli akademisyenler ve öğrencilerin katıldığı panel, soru-cevap kısmıyla sona erdi.
Van'da ''Akademisyenler Ve Gazeteciler Başkanlık Sistemini Tartışıyor'' Paneli
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Stratejik Araştırmalar Merkez Müdürlüğü ile Van Radyocular Derneği (RAD-DER), ortaklaşa "Akademisyen ve gazeteciler başkanlık sistemini tartışıyor" paneli düzenledi.