'Van Gölü Çevresi Tarihi Selçuklu Yerleşimleri' Paneli

Ahlat Kültür Merkezinde Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) tarafından düzenlenen panele Bitlis Valisi Ahmet Çınar, BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Doğru, Ahlat İlçe Kaymakamı Bülent Tekbıyıkoğlu, Bitlis İl Jandarma Komutanı Albay Mustafa Gezer, Ahlat İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Ahmet Zafer Bayram, Ahlat Belediye Başkanı A. Mümtaz Çoban, Ahlat Emniyet Müdür Vekili Erdem Yaban, Ahlat MYO Müdürü Harun Koçak, Ahlat dernekleri, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.

Açılış konuşmasını yapan Ahlat Belediye Başkanı A. Mümtaz Çoban, "Ahlat Avrasya Kültür Buluşmasını ülkemizdeki yaşanan olumsuzluklar neticesinde son iki yıldır sınırlı programlar çerçevesinde gerçekleştirebiliyoruz. Üniversitemizin her yıl olduğu gibi bu yılda bilimsel çalışmaların içerisine sempozyum veya panel dahil ederek hadiseyi çok iyi bir boyuta taşıma şansını sağlıyorlar. Bu vesileyle de sayın rektörümüze teşekkür ediyorum" dedi.

Ahlat Kaymakamı Bülent Tekbıyıkoğlu ise, Ahlat’ta Kültür Haftası etkinliklerinin ağustos ayında yapıldığını belirterek, “Bunun bir esrarı var. Çünkü ağustos bizim için kutsal sayılabilecek bir ayımız ve zaferlerle doludur. İlk devletleşmemiz, ilk kök salmamız buradan kaynaklanıyor. Bu nedenle Ahlat çok önemlidir. Başka milletlerin mankutu olmak istemiyorsak, kendi tarihimizi ve medeniyetimizi iyi tanımak mecburiyetindeyiz" diye konuştu.

Bitlis Valisi Ahmet Çınar da, terör belası olmasaydı bu havzanın dünyanın en turistik noktalarının başında olacağını söyledi.

Vali Çınar, “Van Gölü ve Havzası, tabi en çok Ahlat coğrafi anlamda dünyanın en güzel noktalarından birinde yer alıyor. Terör dediğimiz bela olmasaydı bu havza dünyanın en turistik, en çok ziyaretçi alan noktalarının başında olacaktı. İnşallah milletin başından bu belada def olur gider ve inşallah burada yaşama hakkı olan insanların önünü açabiliriz. Van Valimize bir itirazım olmuştu geçenlerde. Demiştim ki kilometrenin çoğu bize niye buranın adı Van Gölü. Kıyıların daha uzun kısmı Bitlis’te. 430 kilometrenin 240 kilometresi bizde. Bu durumda Bahri Ahlat’ı burada hatırlatmak istiyorum. Orijinali Bahri Ahlat (Ahlat Denizi) tarihe uygun olanı da o, ihtişamlı tınısı yüksek olanı da budur. Tabi Van ile bir mücadeleye girecek değiliz. Fakat herkesin bilmesinde de fayda var. Konumuz Van Gölü çevresindeki Selçuklu yerleşimleridir. Bu coğrafya o kadar güzel ve nokta stratejik olduğu için sadece Selçuklu’nun yerleşimlerinin panel konusu olabildiği bir yerde, büyük medeniyetlerin çok sayıda göl çevresinde yerleştiğini hepimiz biliyoruz. Ahlat bizim öncelikle manevi hazinemiz. Aynı zamanda da coğrafi güzellik ve tarihi kalıntılarıyla ahdi hazinelerimizdir. Hazinelerimizi korumamız ve gelecek nesillere göstermemiz gerekiyor. Bu konuda gereğini yapamıyoruz. Türkiye’miz varoluşundan bu yana medeniyetlere merkez olmuş bir ülkedir. Ahlat, dünyanın medeniyet merkezlerinden olmuş, en büyük şehirlerinden olmuştur. İslam ve Türklük buradan tüm medeniyete yayılmıştır. Dolayısıyla hazinelerimizi iyi bilmek ve sahip çıkmamız gerekiyor. Bunu nesillerimize iyi aktarmamız gerekiyor. Selçuklu ve Osmanlıyı bilen bir insanla bilmeyen bir insan inanın ne kendi motivasyonu ne gururlanması ne de ahlakı aynı olmaz" dedi.

Yapılan konuşmaların ardından panelin açılış konuşmasını yapan Rektör Doğru, Ahlat Kaymakamlığı ve Ahlat Belediyesi’nin ev sahipliğinde Uluslararası Ahlat Avrasya Kültür ve Bilim Şenliği kapsamında bu paneli düzenlediklerini belirtti.

Daha sonra Rektör Doğru başkanlığında Uzman Sanat Tarihçi Mustafa Oral, Prof. Dr. Aydın Büyüksaraç ve Doç. Dr. Celil Arslan’ın katılımıyla “Van Gölü Çevresi Tarihi Selçuklu Yerleşimleri” adlı panel düzenlendi.