GÖZDE ŞAHİN - Eski milli judocu Bilal Erdoğan, 15 Temmuz gecesi Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'sokağa çıkın' çağrısıyla gittiği Genelkurmay Başkanlığının önünde, darbecilerin saldırılarıyla yaralananlar arasında yer aldı. Erdoğan, vücudunun çeşitli yerlerine isabet eden mermi ve şarapnel parçalarıyla yaralanmasına rağmen, yine olsa aynı şeyi yapacağını söyledi.
Ankara Numune Hastanesindeki tedavisinin ardından, ağabeyi Can Erdoğan'ın evinde AA muhabirine yaşadıklarını anlatan Erdoğan, 'Cumhurbaşkanımızın çağrısı üzerine bir an bile tereddüt etmeden Genelkurmay Başkanlığının önüne koştum. Cumhurbaşkanımızın çağrısını milli görev olarak görüp vatan savunmasına koştum.' dedi.
Genelkurmay Başkanlığına vardığında yaklaşık elli kişi olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
'Bir anda büyük bir kalabalık haline geldik. Jetlerin sesini duyduğumda ne olduğunu anlayamadım. İnternetten, köprünün askerler tarafından kapatıldığını, Ankara’da tankların sokaklara çıktığını öğrendim. Genelkurmay Başkanlığının önünde genç-yaşlı hepimiz darbeci askerlere karşı demokrasi mücadelesine giriştik. Bir yandan yaralananlara yardım etmeye, diğer yandan askerleri ikna etmeye çalışıyorduk. Bir yandan da Genelkurmay Başkanlığının içine girmek için çabalıyorduk. Bu arada helikopterden ve kimi askerler tarafından üzerimize ateş yağdırılıyordu ama yılmadım, korkmadım, geri dönmek aklıma bile gelmedi.'
Helikopterden açılan ateşin direkt kendisine isabet etmediğini ancak yanı başında ölen ve yaralanan insanları gördüğünü dile getiren Erdoğan, 'Yaralandığım sırada etrafıma baktığımda yaralı ve ölüleri gördüm. Bana yardım edecek kimse yoktu. İçimde öyle bir huzur vardı ki ne acı hissettim ne de sıkıntı. Tam kendimi bırakacakken başıma genç, pırıl pırıl bir çocuk geldi. Bana 'ağabey kendini bırakma.' dedi. Beni hastaneye o götürmüş.' ifadelerini kullandı.
- 'Vatanım olmadan nefes alsam ne yazar'
Eski sporcu Bilal Erdoğan, judoya genç yaşlarda Ankara Şekerspor Kulubünde başladığını, 1990'lı yıllarda geçim sıkıntısı nedeniyle sporu bıraktığını anlattı.
Emlakçılık yaparak geçinen bir çocuk babası Erdoğan, şöyle devam etti:
'52 yaşında eski bir sporcuyum ama gücüm, kuvvetim hala yerinde. O an aklıma, darbeci hainlere karşı var gücümle mücadele etmek için Genelkurmay Başkanlığının önüne koşmaktan başka bir şey gelmedi. Milli duyguları çok yoğun yaşıyorum. Sporculuğun verdiği özelliklerle mücadeleci ve gözü karayım. Vatan için ölüme gidebilirim.'
Doktorların, sağlığına 4 ay sonra kavuşabileceğini söylediğini kaydeden Bilal Erdoğan, 'Ben oraya ölmeye gittim, yaralı kurtuldum. Şimdi bir kötü hadise daha yaşandığını duysam, hiç tereddüt etmeden yaralı yatağımdan kalkar giderim. Vatanım olmadan nefes alsam ne yazar.' değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan ile aynı adı taşıyan eski sporcu, bundan gurur duyduğunu söyledi.
- Baba Erdoğan
Bilal Erdoğan'ın Tokat'ın Reşadiye ilçesinde yaşayan babası Salih Erdoğan ise olayların kendisinden saklandığını ancak oğlunun başına bir şey geldiğini sezdiğini dile getirdi.
'Bana Bilal'in duvardan düşerek bacağının kırıldığını söylediler.' diyen Salih Erdoğan, 'Etrafımdaki herkes Bilal'in yaşadıklarını biliyormuş. Kalp rahatsızlığım olduğu için benden gizlemişler. Bana söylemedikleri için çok çok kızdım. Böyle şey gizlenir mi?' şeklinde konuştu.
Öğrendiğinde oğluyla gurur duyduğunu anlatan baba Erdoğan, 'Bu, gözü kara, cesaretli, vatanına sevdalı evlat, benim evladım.' dedi.
'Vatanım Olmadan Nefes Alsam Ne Yazar'
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'sokağa çıkın' çağrısıyla Genelkurmay Başkanlığının önüne giden eski milli judocu Bilal Erdoğan, vücudunun çeşitli yerlerine isabet eden mermi ve şarapnel parçalarıyla yaralanmasına rağmen, yine olsa aynı şeyi yapacağını söyledi Bilal Erdoğan: 'Yılmadım, korkmadım, geri dönmek aklıma bile gelmedi' 'İsmimle gurur duyuyorum' Baba Salih Erdoğan: 'Bu, gözü kara, cesur, vatanına sevdalı evlat, benim evladım'.