Vekillerden Gmis’e Ziyaret

İşçi sınıfının ortak gücü devreye girdiğinde her yol kısalıyor” diye konuştu.

BDP İçel Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alabaş’ı ziyaret etti. Ziyarette konuşan İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, taziyelerini bildirdi. Tüzel, “İşçi sınıfımızın başı sağ olsun. Bu iş cinayetleri yeni yasanın yürürlüğe girdiği bu dönemde bunu önlemek yasayla olacak. Sistemi daha ciddi şekilde sorgulamak gerekiyor. Bunları biraz konuşmak için bir aradayız. Teşekkür ediyoruz” dedi.

BDP İçel Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ise mücadeleye madencilerin destek vermesi gerektiğini dile getirdi. İşçi sınıfının ortak gücünün devreye girdiğinde her yolun kolaylaştığını dile getiren Kürkçü, şöyle dedi: “Büyük madenci yürüyüşünde gelmiştik. O zaman Şemsi Denizer bizi karşılamıştı. Yürüyüşte pay almıştık. O zamandan bu zamana madencinin hayatı daha iyiye gitmiyor. Mücadele olduğu zaman başa baş gidiyor. İşçi hareketinde bir azalma ve bütünleşmeye mahal bırakıldı. Sizin de bu alandaki mücadelenize destek vermek için yeniden bir atılım için ne yapabileceğimizi konuşmak istiyoruz. Sekiz ölüm yerde kalmamalıdır. Mutlaka bir şekilde sorumluları hesap vermelidir. O yönden de biz imkanları devreye sokabiliriz. Madencinin kendi çabası olmadıkça, vekaleten iş sürdürmek hesap sormak kolay değildir. Bu açıdan size sorumluluk düştüğünü görüyoruz. İşçi sınıfının ortak gücü devreye girdiğinde aslında her yol kısalıyor. Her güçlük kolaylaşıyor. Daha dün şişe cam işçileri bir başarı kazandılar. Kendilerinden başkalarını da mücadelenin içinde çektiler. Sektörün içinde kaldıkça, geniş sivil toplum örgütleri işin içine girdikçe mücadele kazanıldı. Bizim de burada umarım bir katkımız olur.” EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan ise, “İşçi sınıfımızın başı sağ olsun. İşçi kardeşlerimizin yakınlarına baş sağlığı dileklerimizi iletiyorum. Yaralı işçilerimize de acil şifalar diliyorum. Belki ayrıntılarını konuşacağız, iş cinayeti diyebileceğimiz bu tür olaylarla ilgili olarak neler yapmak gerekiyor. Bu bir sistem sorunudur” şeklinde konuştu.

“GÜZEL ÖLÜMLER İSTEMİYORUZ” Acılarını paylaştıkları için heyete teşekkür eden GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş da güzel ölümler istemediklerini belirtti.

Hayatını kaybeden madencilerin çalıştığı firma ile Toplu İş Sözleşmesi masasına oturamadıklarını belirten Alabaş, şöyle dedi: “Bu vesile ile bizim acımızı paylaştığınız için buraya geldiğiniz için sizlere ayrı ayrı ziyaret ediyorum. Aslında göz göre göre gelen bir cinayettir. Taşeron sistemin. İlk TTK’ya uygulanmaya başlandığı, 2004 yılında GMİS olarak biz TTK’ya yer altı madenciliğinde taşeron uygulamalarının olamayacağını, taşeronunu gerek sondaj çalışmalarına gerek iş güvenliği tedbirlerine riayet etmemesinin havzada literatüre girmemiş kazalara sebebiyet verebileceğini söylemiştik. Bunu kamuoyu ile de paylaşmıştık. GMİS olarak bizim 2004 yılındaki ön gürümüz TTK hazırlık işlerini yapan Yapı TEK Firması’nda Karadon Müessesi’nde 30 işçi hayatını kaybetti. Üretim olmayan bir yerde ilk defa bir grizu patlaması oldu. Biz ona facia demiştik. O olaydan sonraki uyarılarımız dikkate alınmadı. Taşeron uygulaması havzadan kalkmadı. Bile bile o uygulamayı devam ettirdiler. Bundan sonrası tahammülen adam öldürmektir. Biz bu şirketle ilgili örgütlenme çalışmalarına geçen yıl mart ayında başladık. Kendilerinin inşaat sektöründe olduklarını belirterek iş kolu itirazında bulundular. Mahkemeye yetki konusunda itiraz ettiler. Bizim lehimize sonuçlanmasına rağmen mahkemenin şirketin kurulu olduğu merkezde açılması gerektiği için dava bozuldu. Daha sonra şirketin ortaklarından birisinin Yargıtay emeklisi olduğu yönünde bilgi öğrendik. Şüphelerimiz var. Bir türlü Toplu İş Sözleşmesi aşamasına gelemedik. Gerek şirketin maaşları zamanında ödemediği, iş güvenliği kurallarına uymadığı, örgütlenmeye müsaade etmeye yönelik üyelerimizle birlikte eylemlerimiz de var. Şirketin o anlamda da sabıkası var. Madenciler olarak artık güzel ölmek istemiyoruz. Bunun apaçık cinayet olduğunu söylüyoruz. Güzel ölümler bu bölgenin kaderi değildir. Bu bizim kaderimiz değildir. Bu vesile ile tekrar GMİS’i ziyaret edip acımızı paylaştığınız için sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum.”