Verem Tedavisinin Başarısı Erken Teşhise Bağlı

Verem Tedavisinin Başarısı Erken Teşhise Bağlı

Kula Sağlık Grup Başkanı Dr. Rahşan Erkan, ihmal edildiği halde ölümcül bir hastalık haline gelen veremin, erken teşhisi halinde ise kolayca tedavi edilebildiğini söyledi.

3-9 Ocak tarihleri arasında kutlanan 'Veremle Savaş Haftası' dolayısıyla bir açıklama yapan Dr. Erkan, verem (tüberküloz) hastalığına ilişkin önemli bilgiler verdi. Erkan, veremin daha çok erkeklerde görüldüğünü kaydetti.

HER 3 KİŞİDEN BİRİ ENFEKTE

Dünya nüfusunun yaklaşık üçte birinin tüberküloz mikrobu ile enfekte olduğunu vurgulayan Rahşan Erkan, şöyle konuştu: "Her yıl tahminen 8,9 milyon kişi verem hastalığına yakalanmaktadır. Verem bir tek etkene bağlı ve tedavisinin olmasına rağmen dünyada en çok ölüme yol açan hastalıktır. Kendisine has tipik belirtileri olmamakla beraber; üç haftadan fazla süren inatçı öksürük, balgam çıkarma, kilo kaybı, gece terlemesi, ateş, göğüs ağrısı, iştahsızlık, halsizlik ve kan tükürme veremin belirtileridir. Verem Basili insandan insana bulaşır. Hastalığın kaynağı balgamında veya akciğer ifrazatında verem basilini taşıyan hastalardır. Öksürme, hapşırma, konuşma sırasında ortama yayılan gözle görülen veya görülmeyen damlacıklarla hastalık bulaşır. Veremli hastaların 'havlu, çatal ve kaşık' gibi kişisel eşyaları bulaştırıcı değildir. Genellikle, tedaviye alınan verem hastalarının bulaştırıcı özelliği, tedavinin ilk ayından sonra, ortadan kalkar. İnsandan insana bulaşan bir hastalık olduğu için korunmada temel prensip, hastalığı erken teşhis etmek ve hemen tedaviye başlamaktır. Verem hastalığının tanısı fizik muayene bulgularının yanı sıra akciğer grafisi, direkt balgam mikroskobisi ve balgam kültürü yapılarak konur."

HASTALIĞIN TEDAVİSİ ERKEN TEŞHİSTE SAKLI

Ölümcül olmasına rağmen verem hastalığında en önemli etkenin 'tedavi edilebilir' olması olduğuna dikkat çeken Erkan "Verem hastalığı, tedavi edilmezse ölümle de sonlanabilen, bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalık doğru tedavi ve korunma yolu ile önlenebilir. Günümüzde dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri tüberküloz mikrobu ile enfektedir. Bu insanların yüzde 10'unun yaşamlarının bir döneminde vereme yakalanma ihtimali bulunmaktadır. Her yıl 1.7 milyon insan bu hastalıktan ölmektedir" dedi.

"Türkiye’de yılda yaklaşık 17 bin yeni verem hastası ortaya çıkmaktadır. 2010 yılında Verem Savaşı Dispanserleri'ne kayıtlı toplam tüberküloz vaka sayısı 16 bin 551, yeni vaka sayısı 15 bin 183'tür. Bu hastaların yüzde 60'ı erkek, yüzde 40'ı kadındır” diyen Dr. Erkan, veremin mikrobun bulaşması ile oluşan ve genellikle akciğerlere yerleşen bir hastalık olduğunu belirterek; lenf bezleri, kemikler, böbrekler ve beyin zarlarında da görülebileceğini ve hava yoluyla yayılan bir hastalık olduğu bilgisini verdi.

RİSK VARSA KORUYUCU TEDAVİ OLUN

Verem hastasının aile bireyleri ve diğer temaslıları Verem Savaşı Dispanserlerinde ücretsiz muayene edildiğini vurgulayan Erkan, “Hasta olmayan fakat verem olma riski taşıyan kişilere koruyucu tedavi verilir. Bu tedavinin hastalanmayı yüzde 90’a varan oranda önlediği biliniyor” diye konuştu.

Verem hastalığını önlemede henüz verem mikrobu bulaşmamış çocukların BCG aşısı ile bağışık hale getirilmesi çok önemli olduğunu ifade eden Erkan, “Ülkemizde BCG aşısı doğumdan sonra ikinci ayını bitiren bebeklere Verem Savaş Dispanserleri ve Aile Sağlığı Merkezlerinde ücretsiz olarak yapılıyor” dedi.

TEDAVİ YARIM KALMAMALI

Dr. Rahşan Erkan, verem hastalığında, tedavinin başlaması ile birlikte 2-4 hafta içinde çok hızlı bir şekilde düzelme görüldüğünü ifade ederek, şu uyarıda bulundu: "Şikayetler, belirtiler ve bulaştırıcılık kaybolur. Bu durum verem hastalığının kontrolünde önemli bir dar boğaz olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü 'iyileştim' hissi ile hastaların tedavinin sonuna kadar ilaçlarını almaması gibi bir sonuca zemin hazırlamakta ve hastalığın nüks etmesine, aynı zamanda basillerin ilaca alışmasına yani direnç kazanmasına neden olabilmektedir. Tedavisi en az 6-9 ay sürmekte ve çoklu ilaç kullanılmaktadır. "
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile