Vicdani Reddi Savunan Bdp'li Yıldız, 'Askere Gitmeyin' Çağrısını Sürdürdü

BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, vicdani ret çağrısını sürdürerek, "Tüm vatandaşlara söylüyorum. Bu bir kardeş kavgasıdır. Kardeş kavgasına ortak olmayın" dedi.

BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, 'Vicdani ret konusundaki açıklamalarınız sivil itaatsizlik çağrısı olarak yorumlandı. 'Açıklamanızı bu anlamda değerlendiriyor musunuz?' sorusu üzerine Yıldız, bu kadar cenazelerin geldiği bir dönemde toplumu germek gibi bir niyeti olmadığını söyledi. 2008 yılında Meclis'e sundukları bir 'Vicdani ret yasa teklifi' bulunduğunu hatırlatan Yıldız, Türkiye'nin Avrupa Konseyi üyesi olan ülkeler arasında vicdani reddi tanımayan, zorunlu askerliği kaldırmayan tek ülke
olduğunu ifade etti. Vicdani reddin, BM sözleşmesine göre, AİHM kararlarına göre, Avrupa sözleşmesine göre bir hak olduğunu belirten Yıldız, dünya çapında zorunlu askerliği kaldıran 90 civarında ülke bulunduğunu söyledi. Vicdani reddin, insanların siyasal düşüncelerinden, dini inançlarından dolayı, 'ben zorunlu askerliği kabul etmiyorum, bu savaşa gitmiyorum' felsefesinden doğduğunu ifade eden Yıldız, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan, askerlik çağına gelmiş yüzbinlerce insanın böyle düşündüğünü öne
sürdü. Türkiye'de bugün asker kaçağı konumunda yaklaşık 500 kişinin bulunduğunu kaydeden Yıldız, Türkiye'nin bu gerçeği görmek zorunda olduğunu ifade etti. Yıldız, "Kim savaşmak istiyorsa gönüllü gider savaşır. Benim sadece Kürtlere değil, bütün ezilenlere söylediğim, bu savaşın ortağı olmayın. Vicdani ret, AİHM'den, uluslararası hukuktan doğan bir haktır. Bu hakkınızı kullanın. Şimdi de bu söylediklerimin arkasındayım. Bunu söylerken toplumu germek gibi bugün içinden geçtiğimiz hassasiyeti görmezden
gelen bir yaklaşım içinde değilim. Tüm vatandaşlara söylüyorum. Bu bir kardeş kavgasıdır. Kardeş kavgasına ortak olmayın. Bunu Bengi Yıldız olarak söylüyorum" şeklinde konuştu.
Cumhuriyet'in kuruluşundan beri onlarca isyanın çıktığını ve milyonlarca insanın hayatını kaybettiğini savunan Yıldız, 30 yıllık savaşta 50-60 bin kişinin insanı kaybettiklerini ifade etti. Gelinen noktada Parlamento'dan medyaya kadar herkesin bu savaşa biraz daha üflediğini, yangını körüklemeye çalıştığını belirten Yıldız, "Ben bu kirli savaşın ortağı olmam. Beni kim dinlerse de Türk Ceza Kanunu'nun bilmem hangi maddesine göre suç olur, umurumda bile değil. Sesimin gittiği her yere haykıracağım. Bu
kirli savaşın ortağı olmayın" dedi.
Meclis Başkanı'nın Batman Cumhuriyet Savcılığı'na 'Savcılar gereğini yapsın' çağrısında bulunduğuna işaret eden Yıldız, savcıların da gereğini yaparak bir soruşturma açtıklarını söyledi. Yıldız, "Bu benim umurumda bile değil. Bu düşüncemden dolayı 100 yıl cezaevinde yatsam umurumda bile olmaz. Çünkü ben bu düşünceye inanıyorum. Bunun da en aktif savunucusu olarak mücadelemi sürdüreceğim" diye konuştu.
'PKK'ya katılım için de aynı çağrınız geçerli mi?' sorusu üzerine Yıldız, "Ben savaşa kesinlikle karşı olduğumu, çatışmaya karşı olduğumu, kimsenin savaşa, çatışmaya destek vermemesi gerektiğini söylüyorum" dedi.
Bunun çıkmaz bir sokak olduğunu belirten Yıldız, 30 yıl daha savaşılsa gelinecek noktanın bu olduğunu bildirdi. 'Türkiye Cumhuriyeti toprak talep ediliyorsa toprak mı vermeli?' sorusu üzerine Yıldız, "Biz bu ülkede bölünmezliğin teminatıyız. Bu ülkenin bölünmezliğinin teminatı Kürtlerdir. Kürtler eğer bölünmek isteselerdi Kurtuluş Savaşı ortamında bugünkünden 100 kat daha olumlu bir ortam vardı" şeklinde konuştu.
Kimsenin Kürtlerin hak arayışına 'toprak istiyorlar' diye yaklaşamayacağını ifade eden Yıldız, Kürtlerin özgürlük, demokrasi ve eşitlik istediğini öne sürerek, bunun koşullarının yaratılması gerektiğini dile getirdi. Yıldız, bölünmeyi kimsenin istemediğini, PKK'nın da istemediğini öne sürdü. 'Siz PKK adına mı konuşuyorsunuz?' sorusuna Yıldız, "Ben bütün Kürtler adına konuşabilirim. Ben o coğrafyada yaşıyorum. BDP adına konuşuyorum" karşılığını verdi.
Yıldız, 'Devletin güvenlik güçlerine karşı savaş halinde olan bir silahlı örgüt var. Bu örgütün ayrılıktan söz eden üyeleri var. Siz bu kadar net bir şekilde PKK'nın bölünme istemediğini nasıl söylüyorsunuz' sorusu üzerine şöyle konuştu:
"PKK'nın da programında bölünme gibi bir konu yok. PKK'nın kurmaylarının hiçbirisinin açıklamasında 'biz bu ülkeyi bölmek istiyoruz, bağımsız bir Kürt devleti kurmak istiyoruz' gibi bir söylem yok. Demokratik özerkliği biz de istiyoruz. Kürtlerin kendi kendisini yönetmesi gerektiği...Bunun şeklini şemalini bu Parlamento tartışır, basın ve aydınlar tartışır. Kürt sorununun en önemli çözümünün demokratik özerklik, yani Kürtlerin yerelde kendi kendisini yöneteceği bir mekanizma olduğuna inanıyoruz. Etnik
bir özerklikten bahsetmiyorum. Bizim ortaya koyduğumuz demokratik özerklik projesi, etnik bir demokratik özerklik projesi. Bizim böyle bir niyetimiz yok."
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile