Viyana Salonlarının Gösterişi Mersin'e Taşınacak

Mersin Devlet Opera ve Balesi (MDOB), Johann Strauss'un en bilinen opereti olarak öne çıkan 'Yarasa' adlı eseri yeniden izleyicisiyle buluşturacak. Viyana salonlarının frapanlığı ve gösterişini tüm renkleriyle birlikte Mersin'e taşıyacak olan operet, valslerle bezeli müziğiyle de seyircisini ağırlayacak.
Yarın, Kültür Merkezi'nde meraklısının beğenisine sunulacak eserin orkestra şefliğini Vladimir Lungu üstlenirken, Kenan Korbek tarafından sahneye konulan temsilin dekor tasarımlarını Seyhan Atamer'in, kostüm tasarımını da Çimen Somuncuoğlu'nun üstlendiği kaydedildi. Zdravko Lazarov'un koro şefi olarak katkı sunduğu temsilin ışıklarının Ahmet Defne, koreografisinin de konuk sanatçı Neslihan Öztürk'e ait olduğunu altı çizildi. Eserin başlıca rolleriniyse; "Ziya Humar, Fatih Şanal, Nazlı Alptekin, Bengi
İspir Özdülger, Mustafa Özer, Funda Uyanık, Orhan Yıldız, Hasan Berk, Ufuk Kasar; Gülden Berber, Zeynep Tatlıpınar Kağnıcı, Tolga Erden, Melda Aygün, Sevil Erçak ve Alpay Noyan paylaşacak.
'Yarasa' adlı operetin Viyana salonlarının ihtişamının yanında eğlencenin ve zevkin hafifliğiyle birlikte karmaşık ilişki ağını da metni ve rejisiyle sahnede yansıttığını anlatan MDOB Müdürü ve Sanat Yönetmeni Hasan Alptekin, valslerle bezeli müziğiyle de eserin seyircisinin ilgisini çekmeyi başardığını söyledi. Alptekin, "Özellikle herkesin yakından tanıdığı uvertürüyle öne çıkan 'Yarasa' opereti; aldatma oyunları, karışık ilişki ağı, şakacı intikam planlarıyla birlikte bu uğurda kılık değiştirmeler,
eğlence ve zevk dolu bir dünyayı yetkin bir metinle anlatacak" dedi.
Kenan Korbek'in detaylı işlenen oyun rejisiyle sadece baş karakterler değil, tiplemelerle oluşturulan zenginlik, oyuncuların ustalığıyla birleşince sahnede müthiş bir canlılığın göze çarptığını vurgulayan Hasan Alptekin, özellikle Seyhan Atamer'in tasarımını yaptığı döner sahnenin; bu tür komedilerde aldatmacalar, kılık değiştirmeler gibi durumlar için kullanılan durağan kapı dekoru yerine sahneye farklı bir hareket kazandırdığının altını çizdi. Döner sahnenin adeta bir kamera gibi seyirciye aynı anda
birkaç farklı karakter ve durumu göstererek neredeyse bir sinema filmi etkisi oluştuğunu belirten Alptekin, Çimen Somuncuoğlu'nun kostüm tasarımlarınınsa Viyana salonlarının frapanlığını ve gösterişini bütün renkleriyle sahneye taşıdığını söyledi.