Vizyonda Bu Hafta 7 Yeni Film Var

Vizyonda Bu Hafta 7 Yeni Film Var

26 Temmuz 2013 Cuma haftasında vizyona giren filmler.

Aşkın 10 Kuralı

Bir kozmetik cerrahı olan Renato, kadınları baştan çıkarma konusunda oldukça başarılıdır. Üniversite öğrencisi olan oğlu Marco ise tam tersidir.
Son derece içine kapanık ve çekingen bir karaktere sahip olan Marco, part time olarak bir işte çalışıp arkadaşlarıyla birlikte yaşamakta olan ve kadınlar konusunda doğuştan şanssız olan bir gençtir.

Stefania isimli güzel bir genç kadına aşık olduğunda, babası Renato işi devralır. Renato, oğluna yardım ederek sevdiği kızı kazanmasını sağlayacaktır. Bunu başarmak için Marco'nun yapması gereken tek şey ise babasının yazdığı'10 Emir'i harfiyen yerine getirmektir.
Renato'nun yazdığı 10 Emir, herhangi bir kadının kalbini kazanmak için yapılması gereken 10 işlemden bahsetmektedir. Bu kuralları uygulaması gereken Marco, nasıl bir sonuçla karşılacaktır?

Romantik komedi türündeki filmin yönetmen koltuğunda, genellikle belgesel türünde yapıtlara imza atan İtalyan yönetmen Cristiano Bortone bulunuyor.


Camille Claudel, 1915


Sevgilisi Auguste Rodin tarafından terk edilen Camille, yaşadığı çaresizlikle umutsuzluğa sürüklenmiştir. Durumu gitgide kötüleşen Camille ailesi tarafından Fransa'nın güneyinde bir akıl hastanesine yatırılır. Fakat ailesi onun heykel yaparak hayata tutunduğunun farkında değildir. 30 yıl kapalı kaldığı hastanede hem sanattan uzak kalmış hem de farklı olduğu için toplum tarafından dışlanmanın çaresizliğini yaşamıştır. Erkek kardeşi Paul'un ona umut verecek ziyaretini beklemek kapalı kaldığı bu hastanede tek dayanağı olmuştur.

Fransız sanatçı Camille Claudel'in gerçek hayat hikayesinden uyarlanan filmin başrolünde Juliette Binoche yer alıyor. Filmin senaristliğini ve yönetmenliği ise Hadewijch ve Flandres adlı filmlerden tanıdığımız Bruno Dumont üstleniyor.


Karanlık Cinayetler

Gerçek olaylara dayanan film, Alaska'nın kötü şöhretli seri katili Robert Hansen'in hikayesini anlatıyor. Hansen, yaşadığı çevrede saygı duyulan bir aile babası olarak tanınsa da, daha sonra 1980'lerde 24 (bu sayı kesin olarak bilinmiyor) kadını Alaska'da zorla kaçırıp öldürdüğü ortaya çıkan soğukkanlı bir cani olarak biliniyor.

Filmin yönetmenliğini ve senaristliğini ilk uzun metrajlı filmine imza atan Scott Walker üstlenirken, John Cusack'ı Hanson; Nicolas Cage ise filmde Hansen'in elinden kaçan genç bir kurbanın yardımıyla Hansen'i yakalamaya çalışan eyalet polisi olarak seyredeceğiz.


Sanal Hayatlar

Ailesini aramaya vakit yaratmakta zorlanan işkolik bir avukat, sırları internet ortamına yayılan bir çift, bir sınıf arkadaşına internet üzerinden kabadayılık taslayan çocuğunu yola getirmeye çalışan emekli bir polis memuru ve kariyer peşinde koşan bir bir gazetecinin yetişkin sitelerindeki mücadelesi... Tüm bu karakterleri aynı noktada buluşturan tek şey ise çağımızın buluşu internet! Modern iletişimin yeni adı olan internet tüm köşeli halleriyle masaya yatırılırken birbirinden farklı bir grup insanın hayatı üzerinde yaptığı benzer etki vurgulanıyor.

Filmin yönetmen koltuğunda 2006 yılında çektiği Murderball belgeseliyle Oscar'a aday gösterilen ve Sundance başta olmak üzere önemli organizasyonlarda ödüle layık görülen Henry Alex Rubin bulunuyor.


Son Konser


Yirmi beş yıllık başarılı bir müzik kariyerine sahip olan ve bulunduğu orkestranın en eski üyesi olan çello sanatçısı Peter, Parkinson hastalığına yakalandığını öğrenir. Bu nedenle emekli olma kararını vermek zorunda kalan başarılı sanatçı bir duyuru yaparak durumunu açıklar. Bu durumun yankıları ise bir hayli ilginç olacaktır. Sanatçının kararı dengeleri sarsar ve bu durum da grubun geleceğini değiştirmek üzeredir.

Saklı olan ve günyüzüne çıkmaya hazırlanan duygular, ego savaşları ve gizli tutkular yıllar süren bu arkadaşlığı ve işbirliğini yok etmek üzeredir. Birlikte çıktıkları son konser, tüm bu duyguların patlama anına ulaştığı ve müziğin ritmiyle birlikte ilginç bir ahenk oluşturduğu sıradışı bir deneyime dönüşür.
Ölümsüz sanatçı Beethoven'ın eserlerinden esinlenilerek beyazperdeye aktarılan filmin başrollerinde Christopher Walken ve Philip Seymour Hoffman gibi usta isimler yer alıyor.


Süper İncir


Tarih öncesi bir dönemde yaşayan Seikilos intihar etmeye karar verir ve bunun öncesinde Mısır'dan çağırdığı ustalara kendisini ve öldürdüğü aşkı Euterpe mumyalatmaya karar verir. Aradan geçen binlerce yılın ardından Ege bölgesinde yaşamakta olan bir çoban, mezarı kazara açtığında Seikilos beklenmedik bir şekilde canlanır.

Gözlerini açtığında ebedi aşkını mezarında bulamayan Seikilos onu aramaya başlar. Bu sırada yolu Mustafa ve Hatice ile kesiştiğinde ilginç bir macera başlar.
Kerem Sarı'nın yazıp yönettiği filmin başrollerini Volkan Baş, Zafer Kaya ve Ece Yentür paylaşıyor.


Wolverine


Jean Grey'in ölümünün ardından büyük bir depresyona sürüklenen ve kimliğinden kurtulmak isteyen Wolverine, yıllar önce hayatını kurtarmış olan bir arkadaşının ortaya çıkıp kendisinden yardım istemesi sonucu Japonya'ya gidip onu görmeye karar verir. Burada kendisine sunulan öneriyi kabul eden Wolverine, bu sayede ölümsüzlük yetisinden kurtulup ölümlü bir canlıya dönüşecektir.

Ancak bu etapta Silver Samurai isimli ölümcül bir düşman edindiğinin farkında değildir. Bu düşmana acımasız Viper'ın da eklenmesiyle, tarihi bir savaş başlar. Wolverine bu savaş sürerken, mutant yanına ve geçmişinden gelip kabusu olan bir gizeme karşı da mücadele etmek zorundadır.
Başrollerini Hugh Jackman, Will Yun Lee ve Tao Okamoto oynadığı filmin yönetmenliğini James Mangold üstleniyor.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile