İnteraktif İngilizce öğretmeyi amaçlayan proje ile kısa sürede sonuca gitmek amaçlanıyor. İnsanların en çok ilgi gösterdiği görseller, sinema filmleri, diziler, şarkılar, belgeseller, ünlü insanların konuşmaları, reklamlar gibi içeriklerle desteklenen projenin başarılı olması halinde, farklı dillerin de projeye eklenmesi amaçlanıyor.
Projenin tasarımcısı Deniz Dündar, "Voscreen, herhangi bir kullanıcının 20 ila 40 dakika zaman ayırması durumunda dil öğrenme becerilerini geliştirebildiği bir platformdur." diyor.Hayatın bir çok alanında insanlara faydalı olması için düşünülen projeler, CNR İstanbul Fuar Merkezi'nde sergilendi. Toplam 130 firma tarafından görücüye çıkarılan 600 projeden birisi de interaktif yabancı dil eğitimi vermeyi amaçlayan Voscreen. Voscreen stantı, fuarın en çok gezilen stantı oldu. İlk etapta İngilizce olmak üzere, kolay yabancı dil öğrenimi sağlaması amaçlanan projeyle ilgili açıklama yapan Deniz Dündar, "Amacımız, çok iyi İngilizce öğretmenini algoritmalarla, yapay zeka ile arka plana göndermek ve insanların en çok ilgi gösterdiği görselleri, sinema filmleri, diziler, şarkılar, belgeseller, ünlü insanların konuşmaları, reklamlar gibi içeriklerle öğrenimi kolaylaştırmak." dedi.
Voscreen'in, herhangi bir kullanıcının 20 ila 40 dakika zaman ayırması durumunda dil öğrenme becerilerini geliştirebildiği bir platform
olacağını anlatan Dündar, "Biz buna teknik anlamda ana 'dil simulatörü' diyoruz. Yani 6 yaşındaki bir çocuk okula başlamadan önce ana dilini çok rahat bir şekilde kullanabilir. Günlük iletişimini halleder. Anlar, anlaşılır. Bu çocuğa bu beceriyi kazandıran şeyi inceledik yıllarca. Baktık ki; anne-baba, akrabalar, komşu, televizyon, sokak, sürekli veri üretiyor. Çocuk ilk başta bunları düşük bir yüzde ile anlıyor. Daha sonra da yüzdesi artıyor. Belli bir tekrar tecrübesinden sonra da dolan bir havuzun taşması ortaya çıkmaya başlıyor. Çocuk sonra bir de okula gidiyor. Yazılı sembolleri öğreniyor. Ondan sonra buradan taşmaya başlıyor. Bu basit fikir. Tabii incelediğimiz şey bu değil. Bu herkesin çok rahat gözlemlediği bir şey. İncelediğimiz şey bu süreç. Yani çocuk önce hangi ifadeyi hangi yüzde ile öğreniyor. Hangi ifade hangi ifadenin üzerine bina ediliyor. Mesela İngilizce öğrenen birine sorarsanız 'Küresel ısınmanın kelime karşılığı nedir' diye 'Global warming' diyebilir. Ancak 'Dümen koptu'nun karşılığını sorun, bunu diyemez. Ana dil öğreniminde böyle bir olay söz konusu değil. Çocuk önce 'Düğmem koptu'yu öğrenmek zorunda. Ondan sonra küresel ısınmaya anlam verebilir. Biz bunu elimizden geldiğince sanallaştırmaya çalıştık." ifadelerini kullandı.
Projeye 12 yıl önce başladığı ODTÜ'de, öğrencilik döneminde karar verdiğini belirten Deniz Dündar, sosyal sorumluluk projesi olarak tanımladığı bu programın tamamen ücretsiz olduğunu söyledi.
Programın yürümesi için gerekli maddi takviyeyi sağlayabilmek amacıyla eğitim, danışmanlık ve lisan koçluğu şirketi kurduğunu belirten Dündar, "Şirketime gelen öğrencilerden ya da yeni mezun olanlardan bu projeye katkısı olabileceğine inandıklarıma projeyi anlatarak çalışma teklifi sunuyorum. Çoğu Boğaziçi Üniversitesi mezunu 24,5 yaş ortalamasına sahip toplam 47 kişi olarak bu projede çalışıyoruz. Otomobilini satarak projeye destek olan arkadaşlarımız var. Ancak dışarıdan hiç bir yardım almadık. Sadece aldığımız birkaç tane reklam var." dedi.
Reklamların bile ders niteliği taşıdığını vurgulayan Dündar, reklam içindeki konuşmaların da diğer kliplerdeki konuşmalar gibi programa dahil edilmiş olduğunu kaydetti.
Projeden para kazanmayı amaçlamadıklarını anlatan Dündar, bazı ünlü film ya da şarkıların küçük parçalarıyla ilgili telif konusunda da bir sorun yaşamalarının sözkonusu olmadığını söyledi.
Projenin öğretme amacıyla değil, öğrenmeyi arzulayanlar için bir başvuru merkezi olarak düşünüldüğünü belirten Dündar, bu nedenle de projeye katılan ve tamamlayanlara herhangi bir sertifika vermelerinin mümkün olmadığını ifade etti.
Yabancı dilde hiçbir şey bilmeyen kişilere dahi proğramın faydalı olacağını belirten Dündar, başlangıç safhasında dahi olsa belli bir seviyede yabancı dil bilenlerin hedeflendiğini söyledi.
İlk başta ana dilin İngilizce olarak düşünüldüğünü ve 16 farklı dilden herhangi birini kullanan üyeye İngilizceyi öğretmeyi amaçladıklarını belirten Dündar, önümüzdeki yıl ana dili 2'ye, daha sonraki aşamalarda ise üye dilini 40'a çıkarmayı planladıklarını söyledi.
Fuarın ziyaretçilerinden, özel bir üniversitede İngilizce öğretmeni olarak görev yapan Fuat Mutlu da projenin hayallindeki çalışma sistemi olduğunu kaydetti.
Mutlu, "Okullarımızda kullandığımız kitaplar, Cambridge ve Okford'dan gelen kitaplar. Dolayısıyla da güncel hayatta kullanılan bir dil yerine akademik bir dil ile öğrenciye eğitim veriyoruz. Gerçek hayatın içine giren bir öğrenci geliyor ve 'Hocam, biz okulda anlatılanları anlıyoruz ama Beyazıt'ta turiste adını sordum ama cevabından birşey anlamadım.' diyor. Ben bu proğramı incelerken şunu gördüm. Tamamı güncel hayattan alınmış kelimeler, cümleler ve kullanımlar. Belki ileride üzerinde biraz daha çalışılabilir ama şu haliyle daha okulda ya da öğrencilere uygulandığında konuşma ve duyduğunu anlayabilme anlamında çok faydalı olacağını düşünüyorum." diye konuştu.
Karabük Üniversitesi Realist Sistemler Mühendistliği bölümünde okuyan öğrenciler de Voscreen projesini uzun uzun inceleyip bilgi aldı. Neşe Parlak, şu ana kadar İngilizce öğrenmek için çok uğraştığını, üniversiteye başladıklarında bir yıl da hazırlık okuduklarını belirterek, Voscreen'in şu ana kadar gördüğü en başarılı program olduğunu söyledi.
İbrahim Yıldız da projede binlerce video olduğunu, hazırlık sınıfında öğrendikleri kelimelerden çok farklı kelimeleri bu proje sayesinde kolaylıkla öğrenebileceklerini söyledi.
Aynı okul öğrencisi Erhan Selçuk da projeyi mükemmel olarak değerlendirerek, "Hem dinleme hem anlama şeklinde herşeyi idrak edebiliyorsunuz. Ülkemizde yabancı dil eğitimini Türk hocalar verdiği için çevirmede, konuşmada sıkıntılar oluyor ama burada gerçekten mükemmel bir programla filmlerleden kesitlerle güzel bir çalışma olmuş." dedi .
Voscreen, İngilizce Öğretecek
CNR İstanbul Fuar Merkezi'ndeki İnovasyon Fuarı'nın en çok gezilen stantı Voscreen oldu.