Washington'da Şehit Diplomatlar Paneli

Washington'da Şehit Diplomatlar Paneli

TürkAmerikan Yönlendirme Komitesince düzenlenen panelde, Ermeni terör örgütlerinin 1973'te Los Angeles kentinde Baydar ve Demir'i şehit etmeleriyle başlayan Türk diplomatlar ve aile bireylerine yönelik suikastlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunuldu.

Türk-Amerikan Yönlendirme Komitesi (TASC) tarafından ilki düzenlenen "Elçilik Dersleri" başlıklı panelde, onlarca Türk diplomat ve aile bireylerine suikast düzenleyen Ermeni terör örgütlerinin bu eylemlerine başladığı Başkonsolos Mehmet Baydar ile yardımcısı Bahadır Demir'in 1973 yılında ABD'nin Los Angeles kentinde şehit edilmesi olayı ele alındı.

Türkiye'nin Washington Büyükelçiliğinde gerçekleştirilen panelde konuşan Coastal Carolina Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Christopher Gunn, Ermeni terörizmini 2010 yılından bu yana araştırdığını söyledi.

Gunn, Gurgen Yanıkyan'ın 27 Ocak 1973'te Baydar ve yardımcısı Demir'i şehit etmesinin, başta ASALA ile ARF olmak üzere Ermeni terör örgütlerinin 31 Türk diplomat ve aile bireylerinden 14 kişi olmak üzere toplam 45 Türk vatandaşını şehit ettikleri terör dalgasının başlangıcı olduğunu kaydetti.

Ermeni terörizminin ilk tohumlarının Mehmet Talat Paşa'ya 1921'de Berlin'de Ermeni terörist Soğomon Tehrilyan tarafından suikast düzenlenmesiyle atıldığını ifade eden Gunn, "Yanıkyan, 20'nci yüzyıl Ermeni terörizmi ile modern Ermeni terörizmi arasındaki can alıcı bağdı." dedi.

Gunn, 1970'lerin başlarından itibaren görülen Ermeni terörizminin 1988 yılına kadar sürdüğünü dile getirdi.

Baydar ve Demir'in Yanıkyan'ın kaldığı otele Osmanlı'dan kalma değerli bir tablo ve iki eski banknotu almak üzere gittiğini ancak otel odasında Gurgen Yanıkyan tarafından kurşun yağmuruna tutulduklarını anlatan Gunn, bu teröristin iki kez müebbet hapse mahkum edildiğini belirtti.

- 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları

Christopher Gunn, ayrıca 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Ermeni sorununun 1923'ten 1945'e kadar Batının politik söyleminde yer almadığına değinen Gunn, bunun nedeninin o dönemde Ermenilerin Nazi Almanya'sını desteklemesi, Batının da bu konuya ilgisinin bulunmaması olduğunu aktardı.

Gunn, Ermeni iddialarının 1940'ların sonlarından itibaren Türkiye'ye karşı Sovyetler Birliği tarafından dillendirildiğini söyleyerek, "1965'ten başlamak üzere 'Ermeni sorunu' ifadesi yerine 'Ermeni soykırımı' ifadesi kullanılmaya başlanmıştır." diye konuştu.

Toplantının başında kısa bir konuşma yapan Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Serdar Kılıç ise Ermeni terörizminin yanlış ve çarpıtılmış bir tarih anlayışı üzerinden Türk halkını ve hükümetlerini hedef aldığını dile getirdi.

Kılıç, Ermeni suikast terörizminin bittiğini anlatarak, "Ancak maalesef ASALA gibi terör örgütlerinin tekrar ortaya çıkma riski halen bulunmaktadır." değerlendirmesini yaptı.

Ermeni hükümetleri ve diasporasının önde gelen kuruluşlarının bu şiddet olaylarını kınamadığını hatırlatan Kılıç, bununla birlikte Türk diplomatlarını şehit eden teröristlerin adlarının yaşatıldığını ve heykellerinin dikildiğini vurguladı.

Mehmet Talat Paşa'nın katili Soğomon Tehrilyan'ın California eyaletinde anıtının bulunduğunu belirten Kılıç, "Bundan daha talihsiz olanı ise bazı Amerikan Kongre üyelerinin bu anıtı ziyaret etmekte tereddüt etmemeleridir." ifadesini kullandı.

Türkiye'nin Ermenistan ile tarafsız bir tarihi araştırma üzerine anlamlı ve yapıcı görüşmelere açık olduğunu kaydeden Kılıç, her iki ülkenin müttefiklerine de bu konuda yapıcı katkı sağlamaları çağrısında bulundu.

Panelin açılışını yapan TASC Eş Başkanı Dr. Halil Mutlu da Türk diplomatlar Baydar ve Demir'i rahmetle andıklarını dile getirerek, TASC'ın bu paneller serisine devam edeceğini bildirdi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile