Washington'da Suriye Ve Güney Kafkasya Merkezli Tehditler Tartışıldı

'Suriye ve Güney Kafkasya: Türkiye ve NATO İçin Yükselen Tehditler' panelinde konuşmacılar, Rusya'nın son dönemdeki 'yayılmacı' politikaları karşısında ABD yönetiminin daha etkin olması gerektiği noktasında birleşti.

ABD'nin başkenti Washington'da gerçekleştirilen 'Suriye ve Güney Kafkasya: Türkiye ve NATO İçin Yükselen Tehditler' paneline katılan konuşmacılar, Rusya'nın son dönemdeki 'yayılmacı' politikaları karşısında ABD yönetiminin daha etkin olması gerektiği noktasında birleşti.

Washington'da Heritage Vakfı, Türk İlerleme Enstitüsü ve Küresel Güvenlik Analizleri Enstitüsünce düzenlenen panele Küresel Güvenlik Analizleri Enstitüsü kıdemli uzmanı Ariel Cohen, Türk İlerleme Enstitüsü Başkanı Derya Taşkın, Heritage Dış Politika Çalışmaları Bölümü Başkanı Luke Coffey, Heritage Ortadoğu İlişkileri kıdemli araştırma uzmanı James Phillips ve Amerikan Dış Politika Konseyi kıdemli Rusya uzmanı Stephen Blank katıldı.

ABD Başkanı Barack Obama'nın Ortadoğu'yu karmakarışık gördüğünü ve bu karışık alana pek girmek istemediğini anlatan Cohen, Obama yönetiminin aynı şekilde Güney Kafkasya bölgesine de yeterince önem vermediğini kaydetti.

Özellikle Rusya'nın bölgede daha fazla etkinlik gösterdiği bir dönemde ABD'nin gerek Suriye gerekse Güney Kafkasya için 'söylemden öte geçmeyen' dış politika adımları attığını savunan Cohen, bu politikanın ABD'ye zarar verdiğini belirtti.

'Gerek Ortadoğu'da, gerekse Güney Kafkasya'da daha fazla sorumluluk almalıyız' diyen Cohen, Türkiye'nin bölgedeki en değerli müttefiklerden biri olduğuna vurgu yaptı.

Türkiye'nin, sınırlarını ihlal eden Rus savaş uçağını düşürmesinin ardından Rusya'nın takındığı tavrın 'çok sert' olduğuna işaret eden Cohen, gerek ikili ticari ilişki gerekse nükleer işbirliği çerçevesinde bu ülkenin sadece kendine zarar veren bir çizgide olduğu görüşünü savundu.

Cohen, yeni başkan kim olursa olsun mutlaka ABD'nin, Doğu Avrupa ve Güney Kafkasya'daki mevcut duruşunu biraz değiştirmesi gerektiğini dile getirerek, Rusya'nın, 'Güney Kafkasya bölgesindeki doğalgaz iletim hattını silahlandırmasına müsade edilmemeli' şeklinde konuştu.

Coffey de Türkiye ile Rusya arasındaki tarihi rekabete dikkat çekerek, bu rekabetin farklı dönemlerde farklı şekillerde ortaya çıktığını belirtti.

Rusya'nın Suriye'deki liman ve üslerine işaret eden Coffey, 'Rusya için Esed veya onun gibi birisi, bu ülkedeki çıkarlarının bir garantörü olarak görülüyor' dedi.

Coffey, Rusya'nın Gürcistan, Ukrayna ve ardından Suriye'de askeri olarak kendini göstermesinin bir diğer nedenini ise 'NATO'nun vereceği tepkileri test etmek' olarak tanımladı.

Batılı devletlerin Türkiye'yi değerlendirirken tek bir konu veya alan üzerinden bakmalarının sağlıklı olmadığını vurgulayan Coffey, 'Türkiye ile ABD-AB ilişkileri her zaman çok boyutlu olmuştur; dolayısıyla bu ilişkilere bakarken geniş kapsamlı değerlendirmeler yapmalıyız' ifadelerini kullandı.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile