Milli Piyango İdaresi, yılbaşı özel çekilişinin büyük ikramiyesini 35 milyon lira olarak belirledi.
Milli Piyango İdaresi Genel Müdürü Recep Biçer, yaptığı açıklamada, 31 Aralık 2010'da yapılacak yılbaşı özel çekilişinde büyük ikramiye olarak 1 adet 35 milyon lira verileceğini bildirdi.
2007 ve 2008 yıllarında Piyangonun büyük ikramiyesinin 25 milyon lira olduğuna ve bu rakamın geçen yıl 30 milyon liraya yükseltildiğine işaret eden Biçer, “Bu yıl büyük ikramiyede 5 milyon liralık bir artışa gittik ve büyük ikramiyeyi 35 milyon liraya çıkardık” dedi.
Ya size de çıkarsa sözü ya bana da çıkarsa ile değiştirildi.
Daha çıkmadan öylesine hayaller kurdular ki.
Kimi fabrikalar açacak işsizler ordusuna çözüm bulacaktı. Kimi hayatını yaşayacak yoksulluk günlerini geride bırakacaktı. Kimi cami yaptıracak kimi okullar açacaktı. Kimi huzurevi yaptıracak güçsüzlere kucak açacaktı. Hatta bazıları bir gün mutlaka çıkacağına öylesine inandı ki akli dengesini bile kaybetti.
Her şey ya bana da çıkarsa diye başladı.
Peki ya kazananlar?
Kazananlar gerçekten kazanmışlar mıydı? Milli Piyango biletiyle mutluluk mu gelmişti yoksa mağduriyet mi? Kazananlar hayallerini gerçekleştirebilmişler miydi? Kimi almadığına kimi aldığına bin pişmandı. Kimi kazanamadığına kimi kazandığına.
Bunlar arasında keşke bana çıkmasaydı diyenlerin sayısına her geçen gün bir kişi daha ekleniyor. Milli Piyango’dan ikramiye kazananların da başlarına o güne kadar yaşamadıkları olaylar gelmeye başlamış.
Kazandıklarını zannettiğimiz bu talihliler listesine bakınca aslında onların kazanmak şöyle dursun nelerini kaybettiklerini daha iyi anlıyoruz. İşte o tablo; Kazandılar mı yoksa kaybettiler mi karar sizsin.
Salih BAYRAKTAR 1985 ve 1997'de iki büyük ikramiye kazanmış. Para eline geçer geçmez Bahtiyar'ın huzuru kaçmış. Bununla da kalmamış "Mafya beni bulacak" diye bunalıma girip, evine kapanmış. Sonrası malum. Aklın olmadığı yerde paranın ne değeri olabilirdi ki?
Ali Atıcı, çay ocağı işletirken 2004’te sayısal lotodan 543 bin YTL kazanır. Parayı aldıktan sonra memleketi Erzincan’a yerleşen Atıcı, boşandığı eşi ve çocuklarını İsviçre’ye gönderir ve ikinci evliliğini yapar, ancak ondan da ayrılmaya karar verir. Atıcı, Doğu Beyazıd’a gidip, 14 yaşındaki A.K.’yi başlık parasını verip evine götürür. Gelişen olaylar zincirinde A.K. babası Arif K.’ya teslim edilir. Ali Atıcı’nın pişmanlık dolu sözleri ise şöyle: “Hayal edemeyeceğim kadar zengin oldum, ama hayatım da alt üst oldu. Huzurum kaçtı. Geceleri gözüme uyku girmez oldu. Lotodan çıkan para beni perişan etti.”
53 yaşındaki Mustafa Savgan’ın macerası ise çiçekçi bir kadının kendisine 2 lira harçlık vermesiyle başlıyor. Bu parayla piyango bileti alan Savgan, 1978 yılında 10 bin lira ikramiye kazandı. Savgan, eşinden ayrılmak istedi ama ayrılamadı. “Paralar eşime kalmasın diye harcamaya başladım.150 memurun maaşını 2 ayda yiyordum. Lokantalarda ödediğim hesabın 5-6 katını bahşiş olarak bırakıyordum. Sonunda paraları tükettim. Evlenirken karıma aldığım 1 kilo altını da sattım, harcadım. Eşimi de annesinin yanına gönderdim, evdeki bütün eşyaları satıp tekrar İstanbul’a döndüm. Yıl 1985′ti. Cağaloğlu’nda bir handa hem gece bekçiliği, hem de ayakkabı boyacılığı yapmaya başladım. Eşimin açtığı dava sonucu boşandım. Sevgi olmadan para bir işe yaramıyor. Hayatımda biri yok, sevgisizim ama huzurluyum” diyerek ibretlik hikâyesini paylaşıyor.
1984 yılında aldığı bilete 7 milyon lira isabet eden Orhan Ulusoy’un huzur içindeki hayatı ancak 3 sene sürebilmiş. İşleri ters gittiği için kızı evi terk etmiş. Oto yedek parça dükkânı bulunan ve minibüsçülükle uğraşan Ulusoy, paranın eline geçmesiyle kendisinden para isteyenlerin sayısının da arttığını belirtti. Çıkan parayı soğan ve fasulye işine harcayan Ulusoy, üst üste 3 yıl istediği kazancı elde edemeyince iflas etti. 4′ü erkek 8 çocuğu olan Ulusoy, “Hiç rahat bir yaşantım olmadı; bir arkadaşım ‘bu para sana felaket getirir’ demişti, dediği çıktı. Bir kızım evi terk etmişti. Uzun aramalardan sonra buldum. Bana para çıktığını duyanlar hep bir beklenti içinde oldular. En yakınımdan en uzağıma kadar hep bir şeyler bekliyorlardı. Başlangıcında psikolojim alt üst olmuştu.” diyor.
Evli ve 3 çocuk babası olan Nusrettin Çınar’a da Turhal’da Milli Piyango’dan 6 milyar lira çıktı. Önce yurt dışına giden Çınar, otobüs alarak Turhal’a şehirlerarası otobüs şirketi kurdu. İşleri iyi gitmeyen Çınar, 1995 yılında iflas etti. Çınar yaşadığı olayları şöyle anlatıyor: “Sefa kısa sürdü. 70 milyon kişinin verdiği biletlerden bir iki kişi yararlanırsa böyle olur. Hepsinin âhı var üstünde, hayrı olmaz. Sonradan araştırdım, kimseye hayır getirmemiş.”Şimdi işsiz olan ve emekliliğinin planlarını yapan Çınar, artık Milli Piyango bileti satın almıyor.
Salih GÜMÜŞÇAY: Milli Piyango Biletinden 1989'da 5 milyar kazandığında kendisine Salih Dede diyorlardı. Talih kuşu onu ihtiyar yaşta bulmuştu. 1 yıl sonra da öldü. Tek başına yaşıyordu. Ölümünden hemen sonra parasına mirasçı olabilmek için yüzlerce akrabası ortaya çıkmış. Yaşlı adam mezarında bile rahat bırakılmamış DNA testi için mezarı bile açılmış.
Ayhan YALÇINKAYA: 1995’in Milli Piyango zengini olmuş. O güne kadar sürdürdüğü memuriyet hayatına noktasını koymuş. Ticarete atılmış. İşler beklediği gibi gitmemiş. İşyerleri elinden gidince "Memurluğa geri dönmek istiyorum" demiş.
Semra KOZAN’a 1998 yılında 100 milyar TL çıkmış. İşte bu tarihten sonra başına gelen olayları gözden geçirince “Beni piyango talihlisi olarak nitelendiriyorlar. Oysa piyango talihlisi değil; piyango mağduruyum. Çok para huzur getirmiyormuş. İkramiyeden önce daha huzurluydum. Bir yuvam vardı. Şimdi yok” diye cevap vermiş. Bir süre sonra 18 yıllık eşinden boşanmak zorunda kalmış. Oğlu doğum günü hediyesi olarak aldığı araba ile kaza geçirmiş. Eğitimine ara vermek zorunda kalmış.1998 ‘te Çınarcıkta aldığı yazlık 1999 depreminde tamamen yıkılmış… Sonrası keşke çıkmasaydı diyerek başlayan acı bir hayat.
Yeşim AKYOL’ a 2003’te tam 2 trilyon çıkmış. Evliliklerinin üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen o güne kadar kavga etmeyen çift birbiriyle kavga etmeye başlamış. Yeşim Akyol 8 yıllık eşini boşamış. Boşandıktan sonra kocası "Para çıkınca beni boşadı" diye suçlamış. Yani bir aile dramı yaşanmış.
Necmi YILDIRIM’ ın başına gelenlerde aslında diğerlerinden farklı değil. 2004'te 10 trilyonun dörtte birini kazanınca en yakınındakilerin bile ona bakışları değişmiş. İkramiye den çıkan para yüzünden kavga çıkaran oğlu, bıçakla Yıldırım'ı boğazından yaralamış. Bir babanın öz oğlu tarafından parası için bıçaklanmasını düşünmek bile kolay değil.
Mehmet SARIOĞLU’ da bunlardan birisi. Geçtiğimiz günlerde 81 yaşında Denizli'nin Sarayköy İlçesi'ne bağlı Tırkaz Köyü'ndeki barakasında, soğuktan donarak hayatını kaybeden Mehmet SARIOĞLU’ da bir Milli Piyango milyarderiydi. Tırkaz Köyü'nde, çiftçilik yapan Mehmet Sarıoğlu, 30 yıl önce Milli Piyango'dan büyük ikramiyeyi kazanınca, İstanbul'a taşınmış. Uzun yıllar İstanbul ve diğer büyük şehirlerde yaşayan Mehmet Sarıoğlu, kazandığı büyük ikramiyeyi 10 yılda bitiren Sarıoğlu, tekrar köyüne dönerek, yaptığı barakada yaşamaya başlamış. Ancak, 4 yıl önce barakasında sobadan sıçrayan kıvcılcım nedeniyle yangın çıkmış. Yangında, barakası ve eşyaları tamamen yanan Sarıoğlu, sokakta kalmış. Bu durumuna üzülen köylüler, aralarında para toplayarak, kendisine yeni bir baraka yaptırmışlar. Sarıoğlu, yeni barakasında çevredekilerin yardımlarıyla yaşamını sürdürmeye başlamış. Tek başına yaşayan Sarıoğlu donarak hayatını kaybetmiş. Ardında yastığının altında eski milli piyango biletleri ve bir liste bırakarak ayrılmış.
Volkan ATEŞ’ in başına dertler ikramiye çıkan Milli Piyango biletini kaybettiği gün gelmeye başlıyor. 2004’te Tokat’ın Turhal ilçesinde yaşayan Halil Ateş ve oğlu Volkan Ateş’in sakin yaşantıları, Milli Piyango’nun 10 trilyonluk ödülünün isabet etmesiyle hareketlenmiş. Dörtte birlik biletleri aile için 2, 5 trilyonluk bir servet anlamına geliyormuş. Turhal bu haberle çalkalanmaya başlamıştı ki Volkan Ateş’in bileti kaybettiği haberi bütün ilçeyi yayılmış. Bileti kaybeden Volkan; olayın şokuyla kalp krizi geçirmiş. Biletin çalınmış olabileceği düşüncesiyle savcılığa yaptığı başvurudan da sonuç alamayan Ateş, uzun süre kabuğuna çekilmiş.
Sayısal Loto’dan kazananların durumunda da değişen bir şey yok. 1999 yılında Sayısal Loto’dan 340 milyar lira ikramiye kazanan Osman Kaplan, ilk iş olarak eşini boşamış. Denizli’nin Çivril ilçesinde yaşayan ve marangozluk yapan Kaplan, iki daire verip boşandığı eşinden sonra İzmir’de Pınar Şirin adlı şarkıcıyla 20 milyar lira harcayıp Hilton’da muhteşem bir nişan yapmış. Ancak, 6 ay sonra nişanlısından ayrılmış. Parasının nasıl bittiğini kendisinin de anlayamadığını anlatan Kaplan’ın şu sözleri nasıl bir hayat yaşadığını ortaya koyuyor; “Hızlı bir hayat yaşadım, para bitti, her şey bitti.”
Bir başka Sayısal Loto “talihlisi” Samsunlu Ekrem Çetin ise, 7 çocuğunun annesi 45 yıllık eşinden ayrılmış. Eşi Bakiye Çetin’in ve çocuklarının kendisini tehdit ettiklerini ileri süren Ekrem Çetin, açtığı boşanma davasında eşine milyarlarca lira ödemiş.
Burada adı geçenler binlerce mağdurun içerisinde sadece birkaçı. Her gün talihli diye tarif ettiğimiz bu talihsizler arasına kim bilir kaç kişi daha ekleniyor. Meğer madalyonun öteki yüzü hiç de sanıldığı değilmiş.
Ansızın ve hazırlıksız gelen paralarla bir anda başları dönenlerin hayatları da değişmiş. O güne dek sürdükleri hayat bir anda kâbusa dönüşmüş. Daha sonra tıpkı bir rüyadan uyanırca uyanmışlar. Fakat rüya ile aralarında bir fark vardı; Onlar o rüyadan sonra gerçekten mağdurdular. Bunu az ve öz cümlelerle dile getiriyorlardı. Kazandığımızı zannetmiştik oysa biz o gün kaybetmişiz.
Keşke demenin bir anlamı yok.
Öyle de olsa ne yazık ki Milli Piyango hâlâ binlerce kişinin hayalleri süslemeyle devam ediyor.
Haram para felaket getiriyor
Milli Piyango’dan para kazananlar çok kısa süre sonra sadece o parayı değil, çoğu zaman ailelerini, mutluluklarını, sağlıklarını ve hatta hayatlarını da kaybediyorlar. “Milli Piyango mağdurlarının” hayat hikayeleri ibret verirken, İlahiyatçılardan “Piyango kumardır. İslâm kumarı kesinlikle yasaklar. Kazanılan paradan hayır gelmez. Kendinizi tehlikeye atmayın” uyarısı geldi.
Milli Piyango tarafından düzenlenen kuradan milyarlarca para kazananlar çok kısa süre sonra piyangodan kazandıkları parayı kaybetmekle kalmıyor, çoğu zaman ailelerini, mutluluklarını, sağlıklarını ve hatta hayatlarını da kaybediyorlar.
“Milli Piyango mağdurlarının” hayat hikayeleri ibret verirken İlahiyatçılar da; “Piyango kumardır. İslâm kumarı kesinlikle yasaklar. Kazanılan paradan hayır gelmez. Kendinizi tehlikeye atmayın” mesajı verdiler.Diyanet de piyango ile alakalı; “Temel kazanç prensiplerine aykırı olması, çalışıp üretme yeteneğini köreltmesi ve çalışmadan kazanma arzusunu kamçılaması gibi daha pek çok olumsuz sonuç doğurması sebebiyle dinimizce kesin olarak yasaklanmıştır” diyor.
Diyanet: Piyango kesinlikle haram
Şans ve kumar oyunları kategorisine giren Milli Piyango, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından haram olarak görülüyor. Diyanet işleri Başkanlığı tarafından 21 Aralık 2003 tarihinde yayınlanan fetvada, Milli Piyango’nun da Spor Toto, Spor Loto ve Sayısal Loto gibi “şans oyunu” olduğu belirtiliyor. Diyanet işleri Başkanlığı, o tarihte Milli Piyango’dan kazanılacak en büyük ikramiye olan 10 trilyonun “haram sayılacağını” açıklamıştı. Diyanet tarafından camilerde okutulan hutbelerde de “Kumar ve şans oyunları haramdır” deniliyor. Diyanet, şans oyunlarının haram olmasının gerekçelerini şöyle sıralıyor: “Temel kazanç prensiplerine aykırı olması, çalışıp üretme yeteneğini köreltmesi ve çalışmadan kazanma arzusunu kamçılaması gibi daha pek çok olumsuz sonuç doğurması sebebiyle dinimizce kesin olarak yasaklanmıştır.”
Karaman: Piyango da bir kumardır
İslâm Hukuku Profesörü Hayrettin Karaman da piyangonun haram olduğu görüşünde: "Piyango İdaresi bilet alanların paralarını topluyor, çekiliş yaparak (bir nevi kur'a çekerek) onların bir kısmına para veriyor, kendisi de büyük bir pay alıyor. Bilet alanlar verdikleri para karşılığında bir mal veya hizmet almıyorlar, parayı idareye veya bileti kazananlara da bağışlamıyorlar; bilet alanın amacı az verip çok kazanmaktır. Kazanma yolu da kumardır; yani birçok kişinin parasını bir araya getirip, her biri büyük pay kendinin olsun diye beklerken içlerinden birkaçına (kurayı, çekilişi kazananlara) vermekten ibarettir. Üç beş kişinin ortaya birer milyon lira koyup zar atarak, kâğıt çekerek, atlar koşturarak... hangisininki kazanırsa parayı alması ile piyango vb. arasında bir fark yoktur..."
Baytan: Alınteri ile kazanılan paranın yerini hiçbir şey tutmaz
Emekli Vaiz Enver Baytan da Milli Piyango'nun haram olduğuna işaret ederken piyangonun iğrenç bir şey olduğunu söyledi. Baytan; "Piyango, şüphesiz haramdır. Kumardan farksızdır. Çünkü emek sarfetmeden para gelmesi söz konusudur. Kitabımıza göre alınteri ile kazanılan paranın yerini hiçbir şey tutmaz. İnsanlarımıza tavsiyem, piyango bileti alarak kumara hiç yönelmesinler. Elbette piyangodan kazanılacak paradan hayır gelmez. Felaket getirir. Ama felaket getirmese de uzak durmak gerekir" dedi.
KUR’AN NE DIYOR?
Kumar ve benzeri kötü alışkanlıklar hakkında Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! (Aklı örten) içki (ve benzeri şeyler), kumar, dikili taşlar, fal okları ancak, şeytan işi birer pisliktir. Onlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz. Şeytan, içki ve kumarla, ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçiyor musunuz?”
Milli Piyango 2011 ikramiyesi belli oldu
Milli Piyango İdaresi yılbaşı özel çekilişinin büyük ikramiyesini açıkladı. Dudak uçuklatan bu rakam çoğu kişinin aklını yitirmesine neden olabilir.