Tepebasi Belediyesi tarafindan bu yil 15.’si gerçeklestirilen Uluslararasi Eskisehir Pismis Toprak Sempozyumu birbirinden renkli etkinlikler ile devam ediyor. Sempozyum, ülkemiz sanatçilarinin yani sira Romanya’dan Delia Maxim, Küba’dan Martha Jimenez, Italya’dan Massimo Pistone ve Güney Kore’den Kim Yong Moon’un da aralarinda bulundugu sanatçilarin katilimi ile düzenleniyor. Eskisehir’de sanatlarini icra eden ve eserlerini sekillendirmeyi sürdüren yabanci sanatçilar, Tepebasi Belediyesi’nin sempozyumunun çok degerli oldugunu ifade ediyor.
“Katildigim sempozyumlar arasinda en iyilerinden biri”
Romanyali sanatçi Delia Maxim, “Sempozyumu çok sevdim. Insanlari sevdim. Organizatörler, ögrenciler harika. Buradaki ortam da iyi. Katildigim sempozyumlar arasinda en iyilerinden biri bu. Harika hissediyorum” ifadelerini kullandi.
“Sehir açik hava müzesi gibi”
Güney Kore’den Kim Yong Moon da, “Sempozyum çok etkileyici. Dünyanin birçok yerinden ünlü sanatçilar var. Bireysel çalismalar var. Birçok sekilde eserler var, çok etkilendim. Etkilendigim bir baska konu ise kafelerin, apartmanlarin oldugu caddelerde sanat eserleri var. Sehir açik hava müzesi gibi. Bir baska nokta ise birçok sanatçi bir arada çalisiyorlar. Ayrica ben de birçok bilgi edindim” diye konustu.
“Bu Türkiye’nin elde ettigi bir basaridir”
Küba’dan gelen sanatçi Martha Jimenez ise, “Uluslararasi Pismis Toprak Sempozyumu çok degerli ve benim için bir basari. Bu bir basari çünkü çok önemli bir seye sahip, o da kültürü kurtaracak olmalari. Çok eski, çok geleneksel olan seramiklere deger katiliyor. Bu sanatin içinde insan yasaminin tüm ifadesi tezahür ediyor. Bu, Türkiye’nin elde ettigi bir basaridir. Ayni zamanda Osmanli kültürünü de yasatiyorlar çünkü içinde kurtaracak tüm eski sanatlari görüyorsunuz. Türkiye’nin bununla kazançli oldugunu düsünüyorum. Tüm geleneklerin çok güzel olan antik sanatini kurtararak tarihi koruyorlar, tebrik ederim. Ayrica diger genç kusaklarin ve çocuklarin sempozyuma nasil baglandiklarini ve Türkiye’de seramik sanatlarinin gelisimini takip etmenin degerli oldugunu, herkesin sevgisini kazandiklarini gösteriyor. Uluslararasi Pismis Toprak Sempozyumu’nda, benim yaptigim parça, kriz ve 2022’nin serisinin eseridir. Annemin etkisi ile dikis makinesi temasiyla bir çalisma yapiyorum. Tecrübelerime göre dikis makinesi bizlerin aile yapisinda önemli yeri olan bir nesnedir. Aileden ve evinden çokça sevgi verdigini, çokça birlik ve beraberligi temsil eder. Neredeyse her zaman annemi temsil etmistir ve bu yüzden bu parçayi yaptim. Bu yüzden dikis makinesi annelere saygi durusu niteliginde” dedi.
“Sempozyuma adanmis bir çalisma yapmak efsane”
Italyan sanatçi Massimo Pistone ise, “Ben zaten 2000’li yillarda Eskisehir’de bulunmustum ve sempozyumu biliyordum. Dünyanin dört bir yanindan sanatçilarla bu önemli sempozyumu gördük ve bu yil ben de katildim. Konseptiyle bu sempozyuma adanmis bir çalisma yapmak efsane. Bence bu hem bizim için de sehir için de bir zenginlik. Sanat her birimizin DNA’sinda bulunan biyolojik bir fosildir ve evrenin tüm tarihini yazar. Bu nedenle de insanlik tarihidir. Yani evrende dogdugundan beri meydana gelen tüm eziyetler ve çalkantilar içimizde yazilidir. Insanlik tarihinin sürekli degisen bölümlerinde, yapitin yapisi geometriktir, yani küçükten büyüge dogru gider ve sonra bu figürler dizisi yok olur ve disaridan yeniden belirir, sonra büyük olarak geri döner. Eserimde bunu anlatmaya gayret ettim” sözlerini kullandi.
Sanatçilarin ellerinde sekillenmeye devam eden eserler, tamamlandiklarinda Eskisehir’in açik alanlarinda ve Tepebasi Belediyesi Hizmet Binasi’nda sergilenecek.
Yabanci Sanatçilar Sempozyumu Degerlendirdi
Tepebasi Belediyesi tarafindan düzenlenen 15. Uluslararasi Eskisehir Pismis Toprak Sempozyumu’na yurt disindan katilan sanatçilar, etkinligin çok özel oldugunu söyledi. Sanatçilar, kamusal alanlarda sergilenen eserler ile Eskisehir’in açik hava müzesi gibi oldugunu ifade etti.



















