Uluslararası Kültür ve Sanat Birliği Amasya Temsilcisi Hökelek, yaptığı resimlerde en çok ilhamı otizmli hastalardan aldığını ve bunu yapmış olduğu modern resimlere de yansıttığını belirtiyor. Otizm rahatsızlığı olan çocukların kendilerini renklerle nasıl ifade ettiklerini de merak ettiğini belirten Hökelek, çocukların resim yaptıktan sonraki duydukları mutluluklarından büyük keyif aldığını söylüyor. Otizm rahatsızlığı olan kişilerin sosyalleşmeye ihtiyacı olduğunu belirten Hökelek, “Türkiye genelinde bu tür rahatsızlığı olan kişilere karşı büyük bir duyarlılık var. Yurdumuzun başka yerlerinde bu kardeşlerimize yönelik yapılan çok büyük okullar var. Onları topluma kazandırmak için eğitimci ve sanatçılar var. Otistik çocukların gelişiminde sanatı bir araç olarak kullanmak çok daha etkili olmaktadır.” dedi.
Otistik çocukların resimlerini gözlemlediğinde, onların daha çok doğaya tutkun olduklarını ve yaşam mekânlarını ön planda tutuklarını ifade eden Hökelek, “Onlara resim için kağıt verdiğimizde daha çok ev ve çiçek resimleri yapıyorlar, bu da onların doğaya ve yaşam mekânlarına önem verdiklerini ortaya çıkarıyor. Hepsi yaptıkları resme, kişiliklerine ve hayat algılamasına göre bir şeyler yansıtıyorlar. Onları anlamak için çok ince düşünmemiz gerekiyor. Onlara yaklaşımımızın temelini sevginin oluşturması gerekmektedir. Çocuklara bol bol resim yaptırıyorum ve bu sayede onların iç dünyalarını daha çok ortaya çıkarmış oluyorum. Onlar bence evrensel düşünüyorlar ve resme içlerindeki saflığı, temizliği yansıtıyorlar.” şeklinde konuştu.
“ALMAN FİZİKÇİ ALBERT EİNSTEİN DE OTİSTİKTİ”
Yaptığı araştırmalara göre Alman Fizikçi Albert Einstein’ın da otistik olduğunu belirten Hökelek, otizmin ileri ve geri düzeyde ikiye ayrıldığını kaydeden Hökelek, “İleri düzeyde otistikler arasına Albert Einstein’da girmektedir. Bu kişinin hayatına batığımızda çok ünlü bir fizikçidir ama yaşam tarzı veya kişisel anlamda değişik birisidir. Giyimine kuşamına bakmaz, yaz ortasında pardösü giyer. Ama bu ileri otizmli kişi dünyanın en ünlü fizikçisi ve bilim adamı olmuştur. Öte yandan geri düzey denilen otistik hastalara baktığımızda kendi kendilerine yetemezler. Onlarla sürekli ilgilenmek gerekir. Otistik çocuklar, değişik ortamlara girmezler, yanıp sönen ve dönen eşyalara ilgileri vardır, matematiksel ve görsel hafızaları yüksektir. Eğitim verildiğinde resim, müzik ve matematik alanlarında çok büyük başarılar gösterebilirler, bu durumun dünyada çok fazla örneği vardır.” ifadelerini kullandı .
Yaptığı Resimlerle Otistik Çocukları Eğitiyor
Amasyalı ressam Erhan Hökelek, Özel Eğitim Uygulama Merkezi’nde 'Sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen bir genel gelişim bozukluğu (OTİSTİK)' olan çocuklara belirli aralıklarla gönüllü resim eğitimi veriyor.