Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Hrant Dink'in Öldürülmesi Davasında, Sanıkların "suç örgütü"nün kurucu ve yöneticisi olduklarına karar verdi

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesi davasında, sanıkların "silahlı terör örgütü" değil TCK'nın 220. maddesinde tanımlanan "suç örgütü"nün kurucu ve yöneticisi olduklarına karar verdi.

Gazeteci Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesiyle ilgili davada, Yargıtay 9. Ceza Dairesi kararını açıkladı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde 19 sanığın yargılandığı davanın karar tutanağında 18 sanık hakkında hüküm açıklanırken sanık Coşkun İğci hakkında karar yer almamıştı. Heyetin, İğci ile ilgili kararı unuttuğu ortaya çıkmış, dosyası ayrılan İğci ile ilgili daha sonra beraat kararı verilmişti. Bu nedenle Yargıtay 9. Ceza Dairesinde 18 sanık hakkında karar verildi.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, sanıkların "silahlı terör örgütü" değil Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesinde tanımlanan "suç örgütü"nün kurucu ve yöneticisi olduklarına karar vererek, sanıkların içinde bulunduğu oluşumun "örgüt" olduğuna hükmetti.

Bu örgütün "suç örgütü" olduğunu belirleyen Daire, dosya kapsamına göre terör örgütlerinde olması gereken devletin Anayasal düzenini, toprak bütünlüğünü bozma gibi bir amacı bu örgüt bakımından saptayamadı. Daire, bu nedenle örgütün bir suç işlemeyi sağlamak için kurulduğunun sabit olduğuna hükmetti.

Daire, sanıkların içinde bulunduğu oluşumda "süreklilik, araç gereç ve sayısal olarak yeterlilik" tespit edildiği için oluşumu, "suç işlemek amacıyla kurulmuş suç örgütü" kabul etti.

Trabzon'da 2004 yılında Mc Donalds'ın bombalanması olayında Erhan Tuncel ile Yasin Hayal'in suç teşekkülü oluşturduklarını belirleyen Daire, bu teşekkülün suç örgütüne dönüştüğüne karar verdi.

Suç tarihinde, yürürlükteki TCK'da örgütün varlığı için üye sayısının iki olmasının yeterli olduğunu, TCK'da 2005 yılında yapılan değişikliğin ardından, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerektiğini vurgulayan Daire, sanıkların 3 kişiyi fazlasıyla sağladıklarını tespit etti.

-Orhan Pamuk'u öldürmeye tehdit-

Yasin Hayal'e, Orhan Pamuk'a söylediği "akıllı ol" sözleri nedeniyle "tehdit" suçundan verilen mahkumiyet hükmünü aleyhe temyiz olmadığı için onayan Daire, Hayal'in, Pamuk'a söylediği sözleri, "öldürmeye tehdit" kabul ederek suç vasfını ağırlaştırdı ancak aleyhe temyiz yapılmadığı için mevcut hükmü onadı.

Yasin Hayal'in ağabeyi Osman Hayal hakkında "kasten öldürmeye yardım" suçundan kurulan beraat hükmünü, eksik soruşturma nedeniyle bozan Daire, katılanların "Saray Kumaşçılık Mağazasının kamera görüntülerinde Ogün Samast'ın arkasındaki kişinin Osman Hayal olduğu"na ilişkin iddiaları nedeniyle mağaza kamera görüntülerinin bilirkişi raporuyla yeniden araştırılmasını ve ondan sonra durumunun yeniden takdir edilmesini istedi.

Yargıtay 9. Ceza Dairesinin kararı üzerine dosya yeniden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine gidecek. Yerel Mahkeme, ilk kararında direnirse dosya Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gelecek.

-Samast dosyası yok-

Suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu için dosyası ayrılan Ogün Samast'ın dosyası, Yargıtay 9. Ceza Dairesi incelemesi dışında kaldı. İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi, Hrant Dink'in katili Ogün Samast'ı, "Dink'i tasarlayarak öldürmek" ve "ruhsatsız silah taşımak" suçundan 22 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırmış, kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Samast'a verilen 22 yıl 10 ay hapis cezasını onamıştı.

-Davanın geçmişi-

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 17 Ocak 2012'de verdiği kararla, 19 sanığın yargılandığı davada tutuklu yargılanan Yasin Hayal'in, "Hrant Dink'i tasarlayarak öldürmeye azmettirmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "yazar Orhan Pamuk'u tehdit etmek" suçundan 3 ay ve "ruhsatsız silah bulundurmak" suçundan da 1 yıl hapisle cezalandırılmasını, "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan ise beraatini kararlaştırmıştı.

Tutuklu sanıklardan Erhan Tuncel'in de toplam 10 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmasına hükmederek tahliyesine karar veren heyet, sanıklardan Ersin Yolçu'yu 12 yıl 6 ay, Ahmet İskender'i 13 yıl 4 ay ve Salih Hacısalihoğlu'nu 2 ay 15 gün hapisle cezalandırırken, bütün sanıkların "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan beraatine hükmetmişti.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta, yerel mahkemenin kararına itiraz etti. Savcı Usta'nın, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği dilekçede, Erhan Tuncel ve Yasin Hayal'in örgüt liderliği ve yöneticiliğini yaptığı sanıkların, Ergenekon soruşturmalarında yakalanan ve haklarında dava açılan sanıklarla amaç birliği içinde bulunduğunun, ana yapı Ergenekon ile Trabzon'daki hücresel yapının aynı suç işleme DNA ve gen özelliklerine sahip olduğunun anlaşıldığı kaydedilmişti.

-"Karar 'örgüt yok' anlamına gelmez" demişti-

Kararı veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Rüstem Eryılmaz ise davanın sanıklarıyla ilgili örgüt yöneticiliği veya üyeliği konusunda yeterli delil bulunamadığından beraat kararı verdiklerini söylemişti.

Eryılmaz, "Verdiğimiz karar, 'örgüt yoktur' anlamına gelmez. Verdiğimiz karardan rahatsız değiliz. Sadece tatmin edici olmadığını belirttim. Elbette bu cinayeti basite indirgeyemeyiz" açıklamasını yapmıştı.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Hrant Dink cinayeti davasında, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin kararının, "sanıkların atılı suçları örgütün faaliyeti çerçevesinde işlediği" gerekçesiyle bozulmasını istemişti.

Tebliğnamede, "Sanıkların mensubu bulundukları silahlı terör örgütünün yöneldiği ve gerçekleştirmek istediği amaç açısından elverişli fiili gerçekleştirdikleri tarih itibarıyla ülke genelindeki toplumsal etkinliğinin olup olmadığını aramaya gerek yoktur. Zira, devletin birliğini bozma suçu bir tehlike suçudur ve gerçekleştirilen eylemlerin sonuncusu ile de bu tehlike gerçekleşmiştir" ifadesine yer verilmişti.

Muhabir: Aylin Sırıklı Dal

Yayıncı: Ebubekir Gülüm
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile