Yargıtay 4. Ceza Dairesi geçen yıl bir davaya baktı. Davaya ve karara konu olan olay ise şu şekelde cereyan etti; Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nda görev yapan Y.Ş.A ve H.İ, ilçe müdürlüğü ve şube müdürlüğüne atanmak istiyordu. Ancak girmeleri gereken bir sınav vardı. Girmeleri gereken bu sınavdan muaf tutulmalarını sağlamak amacıyla sınava gerek olmayan il müdür yardımcılığı görevine getirildiler.
Atandıkları görevlerde çok kısa kalan iki memur daha sonra ilçe müdürlüğü ve şube müdürlüğü görevine geldiler.
Daha sonra iki personel hakkında suç duyurusunda bulunuldu ve haklarında dava açıldı. İki sanık Ankara 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davada beraat etti ancak Yargıtay kararı bozdu. Kararda, ataması yapılan iki kamu görevlisinin Devlet Memurlarının Görevde Yükselme Esaslarına Dair Yönetmeliğe göre, ilçe müdürlügü ve şube müdürlüğüne atanabilmek için gerekli görevde yükselme eğitim ve sınavında başarılı olmaları gerektiği hatırlatıldı. Kararda, bu yönetmelik hükümlerini etkisiz kılmaya yönelik olarak Y.Ş.A ve H.İ’nin eğitim ve sınava tabi olmayan il müdür yardımcılıkları görevine getirildiği belirtilerek şöyle denildi: “Bu görevde hizmetlerinden yararlanılmadan, kısa süre sonra sınav koşulu olan ast görev niteliğindeki ilçe müdürlüğü ve şube müdürlüğüne atanmalarnı biçimindeki muvazaalı işlemleri sonucu ataması yapılan bu görevlilere haksız kazanç sağlayan ve eğitim ve sınava katılarak başarılı oldukları için atama bekleyen kişilerin mağduriyetine yol açan eylemlerinde suçun oluştuğu gözetilmeden beraat kararı verilmesi yasaya aykırıdır.”
1968 yılında Sarıkamış’ta doğan Dr. Alpaslan Altan, İÜ Hukuk Fakültesi’nden 1989’da mezun olduktan sonra, avukatlık ve hâkimlik stajlarını tamamladı. Zara Cumhuriyet Savcısı iken Anayasa Mahkemesi Raportörlüğü’ne atandı. Altan, raportör kalsaydı Anayasa ile Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkındaki kanun uyarınca asil veya yedek üyeliğe seçilemeyecekti.
Yargıtay Alparslan Altan haberine ne diyecek
Alparslan Altan'ın Anayasa Mahkemesi yedek üyeliğine atanması ile başlayan tartışmalar bitmek tükenmek bitmiyor. Danıştay'ın ise böyle durumları danışıklı olarak değerlendirerek suç olarak kabul ettiği tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı.
