Yargıtay'dan Nafaka Kararı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, aralarında cinsel birleşŸme olmadığŸı için kocasından boşŸanan kadına nafaka ve tazminat ödenmesine hükmeden yerel mahkeme kararını bozdu.

Kocanın cinsel birleşŸme olmadığŸı konusunda açık kabulünün bulunmadığŸı, bu nedenle kadının bakire olup olmadığŸına ilişŸkin rapor alınması gerektiğŸine hükmedildi.
Ankara'da 11 ay evli kaldığŸı kocasıyla, kocasının kusuru nedeniyle cinsel birliktelik yaşŸamadığŸını, tüp bebek yöntemi ile çocuk yapması için istemediğŸi halde doktora götürüldüğŸünü, bu durumun evlilik birliğŸini temelinden sarstığŸını savunan S.G, boşŸanma davası açtı. S.G, 700 lira nafaka ile 50 bin lira manevi tazminat istedi.
Kocası Z.G. ise kadının evlenirken gizlediğŸi epilepsi rahatsızlığŸı bulunduğŸunu, tedaviyi kabul etmediğŸini, cinsel birliktelik sırasında acı çektiğŸini ileri sürerek, karşŸı dava açtı.
LJiftin cinsel durumlarına ilişŸkin hastane raporunda cinsel ilişŸkiye engel patolojik durumlarının olmadığŸı belirtildi.
Ankara 7. Aile Mahkemesi, çiftin boşŸanmalarına, kadına aylık 350 lira nafaka, 10 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
Kararda, taraflar arasında fizyolojik problem olmamasına karşŸın cinsel birliktelik yaşŸanmadığŸının her iki tarafın da kabulü olduğŸu ifade edilerek, boşŸanmaya götüren olaylarda, davacı kadının, fiziksel, psikolojik şŸiddete maruz kalarak kişŸilik haklarının zedelendiğŸi, bu nedenle kocanın tazminat ödemesi gerektiğŸi belirtildi.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşŸen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi yerel mahkemenin kararını bozdu.
Bozma kararında, kocanın cinsel ilişŸkinin gerçekleşŸmediğŸi yönünde açık kabulünün bulunmadığŸı, mahkemece kadının bakire olup olmadığŸı konusunda rapor alınması, delillerin birlikte değŸerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerektiğŸi kaydedildi.
-"Tamamen tarafları ilgilendirir"
Yerel mahkeme ise ilk kararında direndi. Direnme kararında, tarafların cinsel birliktelik yaşŸamakta sorunlarının bulunduğŸunun iki tarafında kabul ettiğŸi belirtildi.
Evlenirken bir kişŸinin bakire olup olmadığŸının tamamen tarafları ilgilendiren bir husus olduğŸu anlatılan direnme kararında, şŸöyle denildi:
"Dava, kadının bakire olup olmamasına bağŸlı değŸildir. Cinsel birliktelik yaşŸanamamasından kaynaklanmaktadır. Dava, taraflar arasındaki bu meselenin çözümü yerine kadının bir an evvel tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmasına ilişŸkin davranışŸlarda bulunularak bu yönde baskı yapılması ve kadının bu şŸekilde küçük düşŸürülmesiyle ilgilidir. Bunun yanında tarafların bakirelikle ilgili bir talepleri yokken bu tür bir rapor istenilmesi tarafları küçük düşŸürücü bir durum olduğŸu gibi tarafların yerine geçerek mahkemenin resen delil toplaması sonucunu doğŸurur ki bu durum hukuk yargılamasıyla bağŸdaşŸmaz."
Direnme üzerine dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun gündemine geldi. Kurul, yerel mahkemenin direnme kararını oy çokluğŸuyla bozdu.
 
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile