Yiğit, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Şırnak'ta görev yaparken, 2007 yılında uzaktan kumandalı mayın patlaması sırasında iki kolunu ve bir ayağını kaybettiğini, bir gözünde ve kulağında işlev kaybı meydana geldiğini belirtti.
Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde uzun ve zorlu bir tedavi süreci geçirdiğini ifade eden Yiğit, ''Evin tek oğluydum. Babam, beni her zaman spora teşvik etmişti kötü alışkanlığım olmasın diye. Güreş ve boks yaptım. Babam, hastanede beni budanmış ağaç gibi görünce ağlamaya başladı.
Babam için bir yıkıntı oldu. Hala beni gördüğünde hüzünlenir'' dedi.
GATA'daki tedavisinin ardından TSK Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi'ne sevk edildiğini anlatan Yiğit, burada Doktorların gayretiyle yaşama tutunduğunu söyledi.
Yiğit, şöyle konuştu:
''Psikolojim bozulmuştu. Spor yaparken, kendi işini kendin yapabilirken birden bakıma muhtaç hale geldim. Cebinden cüzdanını çıkarmak, telefonunu açmak, yemek yemek hatta su içmek için bile birine ihtiyaç duymaya başladım. Sağlığıma kavuşmam için Doktorlarımın büyük desteğini gördüm. Eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Işık Koşaner'in girişimleri ile biyonik orteze kavuştum. Daha sonra eski Genelkurmay Başkanımız Orgeneral İlker Başbuğ'un desteği ile de tedavi için ABD'ye gönderildim. Philadelphia'daki 3 aylık tedavim sırasında Doktorlar bana 'Neler yapmak istersin, hayalin nedir-' diye sordu. Önce kızdım, dalga geçtiklerini düşündüm. Bu halimle ne yapabilirim dedim. Spor yapabileceğimi söylediler. 'İmkansız diye bir şey yoktur' dediler. Bunun üzerine koşmak istediğimi, bisiklete binmek, yüzmek istediğimi söyledim. Kısa süre sonra bana karbon protez yaptırdılar. Alıştırmalar yaptık. Bir süre sonra koşmaya başladım. Engellilere uygun yüzme havuzlarında yüzmeye başladım. Bisiklet sürmeyi öğrendim.''
Türkiye dönüşünde, TSK Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi bünyesindeki spor tesislerinde koşu antrenmanlarına devam ettiğini anlatan Yiğit, 1 yıllık çalışmanın ardından Türkiye Bedensel Engelliler Federasyonu tarafından Samsun'da gerçekleştirilen atletizm şampiyonasına katıldığını söyledi.
-''Final çizgisinde protezim kırıldı''-
Yiğit, ''Katıldığım ilk yarışmaydı. Başlangıçta çok başarılı bir performans sergiliyordum, ancak final çizgisine ulaştığımda protezim kırıldı ve yere kapaklandım. Allah'tan yakın mesafede kimse yoktu, ancak toparlandım ve birinciliği elde ettim'' diye konuştu.
Gazi olması nedeniyle Devlet Övünç Madalyası'nın bulunduğunu anımsatan Yiğit, bunun yanı sıra atletizm ve oryantiring yarışmalarından birincilik madalyaları kazandığını belirtti.
Bedensel engelli olmasının ruhunda yol açtığı olumsuzlukları atletizmle aştığına işaret eden Yiğit, elde ettiği spor başarılarının hayata bakış açısını da pozitif yönde etkilediğini dile getirdi.
''Bedensel engelli olmama rağmen bir şeyler yapabiliyorum duygusu uyandı bende. Artık kendimi daha zinde ve azimli hissediyorum'' diyen Yiğit, sporun ayrıca diğer sağlık sorunlarını aşmasına ve evlenme kararı vermesine de yardımcı olduğunu söyledi.
Yiğit, yaşama sevincini tekrar kazanmasının ardından Hilal Yiğit ile hayatlarını birleştirdiğini ve Zeynep adında bir kız çocuğu olduğunu anlattı.
-''Engelliler, kentlerin fiziki yetersizliklerinden şikayetçi''-
İmkansızlıklara rağmen atletizmden kopmayacağını dile getiren Yiğit, engellilerin maddi destekten çok manevi desteğe ihtiyacı olduğunu ifade etti.
Yiğit, ''Engelli olarak bizlere ilgi ve alaka gösterilmesini, destek verilmesini istiyorum. Destek verilirse, milli hocalarımız desteklerse yurt dışında da yarışırım'' dedi.
Kentlerdeki fiziki engeller nedeniyle sosyal hayata katılmanın zorluklarına da değinen Yiğit, şunları kaydetti:
''Spor alanları engelliler düşünülerek yapılmıyor. Evimin bulunduğu İstanbul yolu üzerindeki üst geçitlerin asansörleri bile çalışmıyor. ABD'de iki kolum ve ayağım olmamasına rağmen havuzda yüzebiliyordum. Ancak burada havuzlar engelliler düşünülerek yapılmadığından bunu artık yapamıyorum. Bisiklete de binemiyorum. Bırakın bunların şehirde toplu taşıma araçlarıyla bir yere gitmek bile sorun.''
Yayıncı: Ziver Büyüktaş
Yaşama Sevincini Yitirmeyen Yılmaz Yiğit, Atletizmdeki Başarısıyla Göz Dolduruyor
Şırnak'ta uzman çavuş olarak görev yaptığı sırada mayına basarak iki kolunu ve bir bacağını kaybeden Yılmaz Yiğit, bedensel engeline rağmen atletizmdeki başarısıyla göz dolduruyor.