'Yaşamın İlk 20 Yılında Güneşten Korunma Kanser Riskini Azaltıyor'

ÇOMÜ Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Öğretmen: 'Yaşamın ilk 20 yılında 15 koruma faktörlü bir ürünle güneşten korunma, cilt kanseri riskini yüzde 80 azaltabiliyor'

ALTUĞ ACER - Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zerrin Öğretmen, yaşamın ilk 20 yılında 15 koruma faktörlü bir ürünle güneşten korunmanın cilt kanseri riskini yüzde 80 azalttığını belirtti.

Prof. Dr. Öğretmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, güneşin kısa ve uzun vadeli pek çok olumsuz etkisinin bulunduğunu söyledi.

Kısa vadeli etkileri arasında güneş yanıkları, bronzlaşma ve çillerin oluşmasının sayılabileceğini vurgulayan Öğretmen, uzun vadeli etkilerinin ise kırışıklık, lekeler, foto yaşlanma belirtileri ve cilt kanseri olduğunu ifade etti.

Güneş ışınlarının kanserojen etkisi bulunduğuna işaret eden Öğretmen, 'Özellikle kadınlar erken yaşlanma ve lekeler konusunda duyarlıdır. Belli bir yaşa geldikten sonra ise cilt kanseri önem kazanmaya başlar. Cilt kanserinin temeli çocukluk yıllarına dayanabiliyor. Yaşamın ilk 20 yılında 15 koruma faktörlü bir ürünle güneşten korunma deri kanseri riskini yüzde 80 azaltabiliyor. Ama yaşam boyu güneşten korunma önemlidir.' dedi.

- 'UVB daha zararlı'

Öğretmen, yıl boyunca ultraviyole UVA ışınlarıyla karşılaşıldığını, yaz aylarında ise buna UVB ışınlarının da eklendiğini bildirerek, hepsinin cilt kanseri yapıcı özelliğinin bulunduğunu anlattı.

İçlerinde en zararlısının UVB olduğuna dikkati çeken Öğretmen, 'Güneşin yaydığı bu ışınların etkisi yaşamımız boyunca birikir ve ileri yaşlarda toplam doza bağlı olarak cilt kanserlerini ortaya çıkarır. Ancak denizcilerde, çiftçilerde, yaz boyu deniz kenarında korunmasız yaşayanlarda bu durum erken yaşlarda meydana gelebilir.' diye konuştu.

- 'Kum, su, kar ve asfalt güneş ışınlarını yansıtır'

Yaşam boyu birkaç kez su toplama şeklinde güneş yanığı geçirmenin, ciddi boyutlarda deri kanserine yakalanma riskini artırdığını dile getiren Öğretmen, şunları kaydetti:

'Güneşten en iyi korunma yolu giysiler ve kapalı ortamda bulunmak. Kıyafetler sıkı dokunmuşsa güneş ışınlarını geçirmez. Siyah renkli sıkı dokunmuş pamuklu bir tişört güneş ışınlarını geçirmeyip, yansıtarak güneşten korur. Ancak seyrek dokunmuş kumaşlar ışınları geçirir. Ayrıca giysilerin ıslak olması da ışınların geçmesine yol açar. Deniz kumu, suyu, kar ve asfalt, güneş ışınlarını yansıtır. Bu yüzden takılan bir şapka sadece başın üst kısmını korur, ense ve alın az miktarda korunur. Diğer yüz bölgeleri ise yansıyan ışınlar nedeniyle hemen hemen hiç korunmaz. Şemsiye altında veya bulutlu havada, güneş ışınlarının bulutlardan geçebilmesi nedeniyle tam manasıyla korunma mümkün değildir.'

Öğretmen, çocukları oynamak için plajda saatlerce bırakmanın tehlikeli olduğuna değinerek, çocukların uzun süreli ve doğrudan güneş ışınlarına maruz bırakılmaması gerektiğini sözlerine ekledi.
Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile