Yaşanabilir Bir Adana İçin 'Yerelden Genele Sempozyumu'

Seyhan Belediyesi ve Olof Palme İnternational Center organizesinde “Yerelden Genele” sempozyumu düzenlendi.

Sempozyuma, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi Üyesi Yıldırım Kaya oturum başkanlığı yaptı. Önceki dönem Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık “Yerel Toplumcu Belediyecilik”, Hatip Özer “İsveç Yerel Yönetim Modeli” Şehir Plancısı İkbal Polat “Yerel Yönetimlerde ve Sivil Toplum Kuruluşlarda Kadının Yeri”, Türkiye Kent Konseyleri Platformu Kurucu Üyesi Dr. Işıkhan Güler “Kent Konseyleri ve Yerel Yönetimler” İçel Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Mustafa Güler ”Yerel Yönetimlerde Eşitlik ve Yurttaşlık Hakkı” konularında konuştu.

2. oturumda ise Adana Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi Eski Başkanı Zeynep Serap Baltacı yerel yönetimlerde kadının yeri konulu bir sunum yaptı. Daha sonra katılımcılar söz hakkı aldı. Ardından ise Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi Üyesi Yıldırım Kaya sonuç bildirgesini okudu.

Demokrasinin yerelden geçtiğini ve beşiği olduğunu belirten Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, bu anlamda tüm dünyada yetkilerin yerellere aktarılmaya çalışıldığını ancak ülkemizde yerellerin yetkilerinin kısıtlandığını söyledi.



Başkan Zeydan Karalar, demokrasinin beşiğinin yereller olduğunu belirterek, “Bütün dünya yetkilerini merkezden yerele aktarıyor. Demokrasinin olmazsa olmazı yereldir. Ne hikmetse ülkemizde yerellerin yetkisi dahi kısıtlanıyor. Hatta kendi belediye başkanı dahi görevden alınıyor. Yerel önemlidir, demokrasi önemlidir diyoruz. İnsan hakları, emek, demokrasi diyoruz. İnsan hakları ile ilgili ne gerekiyorsa savunuyoruz. Günlük işleri yaparak belediye başkanı olmuyoruz. Önceki dönemeden 10 kat fazla asfalt döküyoruz ama bununla övünmüyoruz. Kenti uygar hale dönüştüremiyorsanız eksik yapıyorsunuz demektir” şeklinde konuştu.



Yerelden Genele Sempozyumu sonuç bildirgesi

Sempozyum sonucunda Adananın da tüm diğer iller gibi, demokratik yerel yönetim anlayışıyla yönetilmeyi hak edildiği ancak, demokratik güçlerin bölünmüşlüğünün bu yönetim anlayışının iktidar olmasına fırsat vermediği belirtildi

Sempozyumda demokratik, kapsayıcı, nitelikli hizmet üreten, şeffaf ve hesap verebilen bir yerel yönetimin yeniden inşası için toplanan katılımcıların uzlaştığı konular şöyle sıralandı:

“Üretenlerin söz, yetki ve karar sahibi olması, halkın karar süreçlerine katılımının artırılması ve üretilen toplumsal refahın adil bölüşülmesiyle mümkündür.

Yerel yönetimlerin işletme mantığı güden, kar ve zarar hesabı yapan değil toplum için, insanlık için, gelecek için hizmet üreten ortak irade ile yönetilen yapılara dönüşmesi öncelikli ve stratejik hedefimizdir.

Yerel Yönetimlerde halkın karar süreçlerine demokratik katılımının artırılması amacı ile dikey değil yatay katılım özeliğine sahip Kent Konseyleri gibi mekanizmaların geliştirilip kullanılması.

Toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadelede yerelden başlayarak sosyal ve siyasal alanda toplumun yarım kalmaması için kadınların üretimde, yönetimde ve karar mekanizmalarında erkeklere eşit oranda temsil edilmesinin sağlaması.

İşsizliğin sebebini kadınların çalışmasına bağlayan zihniyete karşı kadının daha fazla istihdam edildiği “mor sektör”ün desteklenmesi

Çevre ve ekolojik tahribatın önlenmesi amacı ile içinde yaşadığımız ve kimliğimizin geliştiği, biçimlendiği yerel yönetimlerin çevreyi ranta kurban etmemesinin sağlanması.

Belediye başkanları; yaşam tarzı, dinsel, etnik ve her türlü ayrımcılığa karşı kör olmalı, ancak sorun ve taleplere karşı sağır olmamalı.

Kentin kültürel kimliğini koruyan, tarihsel dokusuna saygılı, sanata ve bilime duyarlı bir yerel yönetim olmalı.

Evrensel düşünüp yerel uygulayan stratejik yönetim anlayışı içinde belediyeleri yönetmeli.

Yasaları; bireyin yaşamın tüm alanlarında yer alması için toplumun refahını, demokrasisini, özgürlük idealini sağlayacak biçim de uygulamalıyız. Bu çerçevede Sosyal demokrasi ve toplumcu belediyecilik anlayışına sahip “Uluslararası Olof Palme Merkezi” gibi kurumların deneyimlerinden de faydalanarak demokrasi mücadelemize devam edeceğiz.

İktidarın yeniden inşası için yerelden genele yürüyoruz. Özgür, demokratik Türkiye için üretenlerin yöneteceği bir Adana.”