İşte Aydın Ayaydın'ın yazısı:
Önceki gece yarısı TBMM genel kurul salonunda yaşananlar utanç vericiydi. 72 milyon vatandaşın gözleri önünde, birbirlerine eleştiri sınırlarını aşan ve hakaret içeren ifadelerle hitap etmeleri, yumruklaşmalar TBMM’ye ve Türk siyasetinin saygınlığına gölge düşürdü.
Gelişmelere bakılırsa fitili ateşleyen, AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ ile MHP’li Milletvekili Osman Durmuş’un konuşmaları oldu.
Meclisin gündemindeki konu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer hakkında verilen gensoru önergesi. Konuşmacıların bu konuyla ilgile değerlendirmede bulunması gerekirken, konu birden türbana dönüyor, Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın GATA’da yatan hastayı türbanı nedeniyle ziyaret edememesine ve peygamber tartışmasına dönüşüyor.
Hiç gereği yokken, AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, 21. Dönem MHP Antalya Milletvekili Nesrin Ünal’ın Meclis Genel Kurulu’na başını açarak girmesini, ürkek, erkek tartışmasını gündeme getiriyor. Öte yandan MHP’li Milletvekili Osman Durmuş da sivri ifadelerle T.C. Başbakanı’nın eşi Emine Erdoğan’ın türbanlı olarak GATA’ya alınmamasını dolaylı olarak gündeme taşıyor, bununla da yetinmeyerek sözde AK Partili bir yetkilinin Başbakan Erdoğan için peygamber benzetmesini hatırlatıyor. Bununla da kalmıyor, GATA çalışanlarına, “Siz nasıl olur da peygamberin (Başbakan’ı kastediyor) eşini GATA’ya almazsınız; sizi gidi sizi beyaz yakalılar” diye alaylı konuşması bardağı taşırıyor...
***
Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ı ve peygamber benzetmesini meclis gündemine taşımak son derece yanlış oldu. Yanlışlar bundan ibaret değil. Başbakan Erdoğan’ın kendisine sataşıldığı gerekçesiyle söz alarak sert konuşma yapması da doğru değil, ancak Başbakan’ı çileden çıkaran, eşinin adının gündeme taşınmasıydı. Keşke Başbakan eleştirilere daha sakin ifadelerle cevap verseydi. Sonuçta muhalefetin görevi iktidarı eleştirmektir. Eleştirinin dozu ne denli yüksek olursa olsun iktidarın daha tahammüllü olması gerekir.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, Başkanvekili Güldal Mumcu’nun odasına giderek Mumcu’ya bağırıp hakarete varan sözler söylemesi ise başlı başına bir olay.
Evet, Arınç eski TBMM Başkanı ve bugün de Başbakan Yardımcısı. Ancak şunu unutmamalı ki, bağırıp çağırdığı kişi de kendisi gibi halkın seçtiği bir milletvekili ve TBMM’nin Başkanvekili. Arınç, toplantıyı yöneten Mumcu’nun uygulamasını ve tavrını beğenmeyebilir. Bunu münasip bir dille ifade de edebilir. Ancak bağırıp hakaret etmesi doğru olmadı. Grubunun sıralarına kadar gelinerek başlayan yumruklaşmalar karşısında sakin tavrını sürdüren MHP Lideri Bahçeli’nın bu tavrı ise olayların büyümesini önledi. Ne olursa olsun, kim haklı olursa olsun yaşanan olay TBMM’ye hiç ama hiç yakışmadı.
Yaşananlar utanç vericiydi
Usta Gazeteci Aydın Ayaydın, Meclis'te yaşanan yumruklaşma olayını utanç verici olarak değerlendirdi.