Yasar Üniversitesi Yeni Dönemde Yüz Yüze Egitime Basladi

Yasar Üniversitesi Yeni Dönemde Yüz Yüze Egitime Basladi

Yasar Üniversitesi 2021-2022 akademik yili, Selçuk Yasar Kampüsü’nde düzenlenen törenle basladi. Mütevelli Heyeti Baskani Ahmet Yigitbasi, salgin nedeniyle 1,5 yillik aranin ardindan yüz yüze egitimin baslandigi kampüste yeniden birlikte olabilmenin mutlulugunu yasadiklarini söyledi.

Yasar Üniversitesi, 1,5 yil aranin ardindan yüz yüze egitim heyecani yasadi. Selçuk Yasar Kampüsü’nde düzenlenen akademik yil açilis törenine; Yasar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Baskani Ahmet Yigitbasi, Yasar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer, Selçuk Yasar Spor ve Egitim Vakfi Baskan Yardimcisi ve Yasar Holding Yönetim Kurulu Baskan Vekili Idil Yigitbasi, Il Emniyet Müdür Yardimcisi Hüseyin Yilmazer ile akademisyenler, çalisanlar ve ögrenciler katildi.

Törende bu yil üniversiteye dereceyle giren ögrencilere plaket ve hediyeler de verildi.

Törende konusan Yasar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Baskani Ahmet Yigitbasi, "Geçtigimiz haziran ayinda aramizdan ayrilan ve Yasar Üniversitesinin bugünlere gelmesinde büyük emegi olan Mütevelli Heyet Baskan Yardimcimiz Prof. Dr. Altan Çilingiroglu’nu özlemle ve rahmetle anmak isterim. Çok yakin bir tarihte bizleri derinden sarsan, ani ve tarifi olmayan bir kayip daha yasadik. Türk sanayisi basta olmak üzere, üniversitemize de birçok katkisi bulunan Yasar Holding Yönetim Kurulu Baskani Selim Yasar’in vefatinin ardindan bir seyler söyleyebilmek oldukça güç. Çok zamansiz, çok genç bir kayip oldu. Acimizin tarifi yok. Yenilikçi ve gelecegi öngörebilen kimligi ile üniversitemizin özellikle AR-GE projelerine ve ögrencilerimizle ögretim elemanlarimizin girisimcilik projelerine her zaman destek olmustur. Ruhlari sad olsun" dedi.

"Bugün burada, kurucumuz ve Onursal Baskanimiz Selçuk Yasar’in vizyonu ile genlerimize isleyen ve Yasar Üniversitesi’nin önemli sac ayaklarindan birisi olan sürdürülebilirlik konusunu bir kez daha vurgulamak istiyorum" diyen Yigitbasi, "Sürdürülebilirlik kavrami, 3 temel unsurdan olusmakta. Çevresel yönetim, ekonomik büyüme ve sosyal gelisim. Çevresel yönetim, yesil enerji, enerji verimliligi ve geri dönüsüme odaklanmaktadir. Bu yil yasadigimiz yangin ve sel felaketleri gibi birçok dogal afet bize dogayi koruma bilincinin önemini hatirlatmakta, önlem alinmazsa bu durumun ciddi sonuçlar doguracagini göstermektedir. Üniversite olarak bu amaçla yürüttügümüz çalismalar neticesinde 2016 yilinda TS-EN-ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi almaya hak kazandik. Bu, bizler için bu yolda atilmis büyük bir adim olmustur. Bir diger unsur olan ekonomik büyüme, inovasyon ve AR-GE’nin önemine dikkat çekmektedir. Akademik çalismalarin ekonomik ve toplumsal degere dönüstürülmesi, yenilikçilik ve girisimciligin gelistirilmesi amaciyla çalismalarimiza hizla devam ediyoruz. KOSGEB destekli Kuzey Izmir TEKMER’in kuruculari arasinda yer aliyoruz. Sürdürülebilirlik kavraminin üçüncü unsuru olan sosyal gelisim ise istihdam olusturma, beceri gelistirme, egitim gibi konulara yönelmektedir. Bu kapsamda ana hedefimiz; sektör ihtiyaçlarina yönelik açilan bölümlerden, mezun olarak is arayan degil is için aranan yetkin mezunlari sektöre yetistirmektir" diye konustu.



Selçuk Yasar kampüsü büyüyor

Yasar Üniversitesinin yakin gelecekteki projelerine de deginen Yigitbasi, "Selçuk Yasar Kampüsü yeniden yapilandirma projesini baslatmanin heyecani ve mutlulugu içindeyiz. Kasim ayinda insaatina baslamayi planladigimiz yeni egitim binamizda, dersliklerden laboratuvarlara kadar toplam 30 bin metrekare alana daha sahip olacagiz. Bu proje sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde; suyu, enerjiyi ve kaynaklari verimli sekilde kullanan, yüksek iç mekân ve hava kalitesine sahip bir yapi olarak LEED kriterleri dogrultusunda gerçeklestirilecek" dedi.

Rektör Prof. Dr. Cemali Dinçer de konusmasinda, Selim Yasar ve Prof. Dr. Altan Çilingiroglu’nu anarak duydugu üzüntüyü dile getirdi. Rektör Prof. Dr. Dinçer, "Nihayet sizlerle yüz yüze birlikte olmak büyük bir mutluluk. Sonunda kampüsümüz ögrenci sesleriyle derse yetismek için acele yürüyüslerle ögle arasi sohbetleriyle rutin yasamina döndü. Tabii ki maske kullanimimiz ve bu sekilde kendimizi ve birbirimizi koruma çabamiz sürüyor. Bu çaba sayesinde bu dönemi saglikla atlatmayi diliyorum" dedi.

’Dijital Obezite’ kavramina deginen Prof. Dr. Dinçer, "Içinden geçtigimiz salgin sürecinde, tüm aliskanliklarimizla birlikte en çok degisen de dijital platformlarda daha fazla yer almak, toplantilarimizi, derslerimizi gerek isle ilgili gerek de sosyal, iletisimimizi dijital ortama tasimak oldu. Son günlerde, yeni bir kavramla karsilasiyorum; dijital obezite. Hayatimiza yeni giren dijital obezite kavrami, asiri ve sagliksiz zihin sismanligi anlami tasiyor. Nasil ki vücuda yakabileceginden fazla miktarda kalori yüklemesi obeziteye neden oluyorsa ayni sekilde zihne kullanabileceginden fazla miktarda, özellikle gereksiz ve yararsiz, bilgi ve bildirim yüklemesi de dijital obeziteye neden oluyor. Asiriliktan uzaklasip dengeyi bulmaliyiz. Fakat burada çok önemli bir nokta var. Nasil ki obezitenin tedavisi yemek yemeyi tamamen birakmak degil dengeli beslenme aliskanligi kazanmak ise dijital obezitenin çözümü de dijital ile olan baglantiyi kökten kesmek degil dijitali dogru miktarda ve yapici amaçlar için kullanmaktir. Tabii ki teknolojinin var olma sebeplerinden birinin insan hayatini daha ileriye tasimak oldugunu unutmadan. Sürdürülebilir olan budur" diye konustu.

Ana Sayfa
Manşetler
Video
Yenile