YUSUF ŞAHBAZ - Türkiye Eğitim ve Çevre Vakfı (TÜRÇEV) sadece 10 yatın mavi bayraklı olduğu Türkiye'de bu sayının artırılması için yat sahiplerine mavi bayrak başvurusunda bulunmasını bekliyor.
Denizlerin korunması amacıyla 1987 yılında Fransa'da başlayan ve kısa sürede bütün dünyada yaygınlaşan "mavi bayrak" uygulamasına Türkiye 1993 yılında katıldı. Önce plaj ve marinalara asılan mavi bayrak, 2008 yılında bu yana da yatlara da dalgalanıyor.
Plajlardaki ve marinalardaki gibi çevreci yatlara verilen mavi bayrak için yat sahiplerinin TÜRÇEV'e başvuruda bulunması gerekiyor. Başvurudan sonra TÜRÇEV yetkilileri yatta incelemeler yapıyor.
Mavi bayrak alacak yatın mavi bayraklı bir marinaya bağlanmış olması ve marinanın çevre eğitim etkinliklerine bizzat katılıyor olması gerekiyor.
Mavi bayrak alan bir yat sahibi veya kaptanının seyir halindeyken denizlerdeki hız kurallarına ve yatı temizlerken çevreci kurallara uyması, atıklarını sağlıklı güvenilir bir biçimde marinaya teslim etmesi gerekiyor.
TÜRÇEV'in denetlemelerinden sonra yata mavi bayrak ödülü veriliyor.
Gönüllük esasıyla yürüyen uygulamayla denizin korunması ve sürdürülebilir bir çevre hedefleniyor.
- Başvuru yoksa mavi bayrak da yok
TÜRÇEV İzmir ve Kuzey İlleri Şubesi Koordinatörü Doğan Karataş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yatlara mavi bayrak verildiğinin pek fazla bilinmediğini, bu yüzden talebin az olduğunu aktardı. Vakıf olarak yat sahiplerine mavi bayrak almalarının önemini anlattıklarını ifade eden Karataş, şöyle devam etti:
"Mükemmel çevreci koşullara sahip bir yatı olan kişiye çağrı yapsak da bize başvurmadığı sürece mavi bayrak alma şansı olmuyor. Türkiye'de mavi bayrağı almayı hak etmiş birçok yat var ama bunların bilgisine şu an için sahip değiliz. Eğer bunlar kendilerini denetime açarlarsa hem mavi bayraklarını alırlar hem de bunu sürdürülebilirlik çerçevesinde sürekli hale sokabiliriz."
Karataş, Türkiye'nin 459 mavi bayraklı plaj sayısıyla dünyada en fazla mavi bayrağa sahip 3'üncü ülke olmasına rağmen sadece 22 marina ve 10 yatta mavi bayrağın dalgalandığına işaret ederek yat sahiplerinin başvuruda bulanması gerektiğini sözlerine ekledi.
- "Bilgilendirme yapılırsa sayı artar"
İzmir'deki tek mavi bayraklı Myra yatının kaptanı olan Oğuzhan Oğuz ise denizde çevre duyarlılığına ve belirlenmiş kurallara dikkat ederek bayrağı aldığını anlattı.
Denizi kirletmemek, denizdeki kurallara saygılı olmak, dip tabiatıyla ilgili davranışlara özen göstermek gibi hususlara çok özen gösterdiğini dile getiren Oğuz, "Mesela demir atılmaması gereken yerlere dikkat etmek, sürat ile ilgili uygulanması gereken sınırları uygulamak, belli bir gürültü seviyesinin üstüne çıkmamak gibi konular kaptanların vicdanına ve hassasiyetine kalmış bir durum." dedi.
Mavi bayrak uygulamasının tekneye avantaj sağlanmak gibi bir amacının bulunmadığına ancak bir sonraki kuşağa mavi bayrak bilincini aşıladığına işaret eden Oğuz, şunları kaydetti:
"Eğer mavi bayrak konusunda girişimler artarsa mavi bayraklı yat sayısı artar. Çünkü insanlarımız duyarsız değil, sadece bu konuda bilgi açısından eksiklikleri var. Eğer bu konuda doğru ve yeterli bilgilendirme yapılırsa mavi bayraklı yat sayısının kat kat artacağını düşünüyorum.İzmir bölgesinde mavi bayraklı tekne sayısı sadece 1, çok komik rakam bunlar. Tekne sahiplerinin bu mavi bayrak durumunu kısıtlama olarak algılaması rakamları etkiliyor, onun için bu konuda bilgilendirmenin ödül olarak yansıtılarak anlatılması gerekir diye düşünüyorum."
Yatlara 'Mavi' Davet
Türkiye'de plaj ve marinalara mavi bayrak veren TÜRÇEV, sürdürülebilir çevre için yat sahiplerinin de mavi bayrak başvurusunda bulunmasını istiyor TÜRÇEV İzmir ve Kuzey İlleri Şubesi Koordinatörü Doğan Karataş: 'Türkiye'de mavi bayrağı almayı hak etmiş birçok yat var lakin bunların bilgisine şu an için sahip değiliz. Eğer bunlar kendilerini denetime açarlarsa hem mavi bayraklarını alırlar hem de bunu sürdürülebilirlik çerçevesinde sürekli hale sokabiliriz'