Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Berrin Demirbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şeker hastalığının; pankreastan insülin salgılanmasında yetersizlik ve insülin direnci sonucu artaya çıkan karbonhidrat,protein, yağ metabolizmasında dengesizliğe neden olan bir sağlık sorunu olduğunu söyledi.
Şeker hastalarında kan şekerinin düzenlenmesi gerektiğini belirten Demirbaş, açlık ve tokluk kan şekerlerinin ilerde yaşanılacak sağlık problemleri açısından en önemli bir gösterge olduğunu ifade etti.
Demirbaş, "Açlık kan şekerlerinin 90-110 mg/dl, tokluk kan şekerlerinin 140-160 mg/dl arasında olması istenmektedir" dedi.
Diyabetik hastanın, kan şekerini dengelemek için ilk şartın diyet ve egzersiz olduğunu anlatan Demirbaş, bunların yetersiz kalması halinde ilaç tedavisi yapılacağını belirtti.
-Diyabet hastaları için yaz dönemi risk taşıyor-
Diyabet hastalarının, yaz aylarında düzenlerini bozabildiğine dikkati çeken Demirbaş, "Sıcak havalar, yaz meyveleri, tatil yiyecekleri, sıvı-elektrolit dengesizliği, klimalı ortamlarda enfeksiyon riskinin artması, aşırı sıcaklar nedeniyle beslenme problemleri, uyku düzeni bozuklukları gibi etkenler, diyabetli bireyin kan şekerini olumsuz yönde etkilemektedir" diye konuştu.
Demirbaş, diyabet hastalarının, yaz döneminde daha özenli davranması gerektiğini vurgulayarak, şu önerilerde bulundu:
"Güneş altında fazla kalınmamalı, özellikle güneşin dik geldiği saatlerden uzak durulmalı. Aşırı miktarda güneşe maruziyet, terleme sonucu su ve elektrolit kaybına neden olunduğundan kan şekerinin yükselmesine ve kan basıncının düşmesine yol açabiliyor. Bunun yanında diyabete bağlı sinir hasarı olan kişilerde duyu kusuru olduğundan, uzun süre güneşlenmeye bağlı yanıklar görülebiliyor. Bu nedenlerle diyabetik hastaların, sabah erken saatlerde ve öğleden sonra güneş ışınlarının eğik geldiği geç saatlerde güneşe çıkması öneriliyor. 20-30 dakika gibi kısa sürelerle güneşte durulması isteniyor.
Yaz aylarında aşırı terleme nedeni ile sıvı kaybını önleyebilmek için bol miktarda sıvı tüketilmesi gerekiyor. Sıvı tüketirken meyve suları, kola gibi kan şekeri yükseltecek içeceklerden uzak durulması ve özellikle su tüketilmesi önem taşıyor."
Yaz meyvelerinin glisemik indeksi fazla olduğundan, ara öğünde bu meyvelerin az miktarda tüketilmesi gerektiğini ifade eden Demirbaş, "Aksi halde hiperglisemiye neden olabiliyor. Bunun dışında dondurma ve soğutulmuş tatlı içeren gıdalardan da uzak durulması isteniyor" dedi.
Demirbaş, yaz günlerinde sabah geç kalkıp kahvaltının geç yapılması ve öğlen öğünün atlanması sonucu sabah hipoglisemisi ve daha sonra hiperglisemiye neden olarak kan şekeri dengesinin bozulduğunu, ayrıca, akşam ara öğün saatinde ana öğünün alınmasının kan şekeri dengesini kötü yönde etkilediğine dikkati çekti.
Yağlı yiyeceklerden uzak durulması, bol sebze içeren yiyeceklerin tüketilmesi, kırmızı et yerine balık ızgara tercih edilmesi ve alkol tüketimi konusunda ölçülü olunmasını öneren Demirbaş, "Uyku düzeninin bozulmaması, aşırı sıcak bölgelerden ve enfeksiyon riski nedeniyle klimalı ortamlardan uzak durulması önem taşıyor. Düzenli egzersiz yapılması, ancak egzersiz saatinin ve süresinin abartılmaması ve özellikle yüzmeye ağırlık verilmesi tavsiye ediliyor" diye konuştu.
Demirbaş, ayrıca bu hastalarda ayaklarda yaralanma riskinin yüksek olduğunun altını çizerek, çıplak ayakla dolaşılmaması gerektiği uyarısında bulundu.
Yaz Ayları, Diyabet Hastaları İçin Risk Taşıyor
Sıcak havalar, yaz meyveleri, tatil yiyecekleri, sıvı-elektrolit dengesizliği, klimalı ortamlarda enfeksiyon riskinin artması, aşırı sıcaklar nedeniyle beslenme problemleri, uyku düzeni bozuklukları gibi etkenler, diyabet hastasının kan şekerini olumsuz yönde etkiliyor. Diyabetik hastalarının, sabah erken saatlerde ve öğleden sonra güneş ışınlarının eğik geldiği geç saatlerde güneşe çıkması öneriliyor.