Yazar Bülent Tekin'den Çözüm Süreci Değerlendirmesi

Kürt sorununun çözümü için başlatılan süreci İHA muhabirine değerlendiren gazeteci-yazar Bülent Tekin, "Türkiye Cumhuriyeti ve AK Parti için bu süreci çok şanslı olarak görüyorum. Ancak, Barış ve Demokrasi Partisi ve PKK tarafından, zorunlu bir nikah gibi veya bir tebessüm gibi telakki edildiğini düşünüyorum. Abdullah Öcalan açısından ise, tam bir bayram havası olduğu algısı var bende. Çünkü bu süreçte, Abdullah Öcalan'ın; dışarı çıkma, özgür olma ve bugüne kadar vermiş olduğu mücadeleyi, bir siyaset adamı olarak, legal olarak bitirme düşüncesinden kaynaklı bir hakimiyetle yürüttüğünü düşünüyorum. Bugüne kadar yapmış olduğu tüm çalışmaların mutlu sonla bitmesini istiyor. PKK açısından da, silahlı mücadeleyi esas alan bir örgütün kendi açısından ideallerinin çok az bir şekilde kabul ediliyor olması, bana göre çok zor bir durumdur. Abdullah Öcalan’ı tek adam olarak görme açısından da legal olarak, bunu kabullenme pozisyonuna bürünmektedir. PKK, Abdullah Öcalan'ı tek muhatap olarak göstermeye çalışıyor. Ama ben bunu zorunlu bir nikah olarak görüyorum. PKK'nın, Abdullah Öcalan’ın MİT ile yaptığı görüşmeyi pek benimsediğini düşünmüyorum. Bunu çok açık bir şekilde söyleyememektedirler. 'Abdullah Öcalan bizim önderimizdir o ne söylerse biz kabul ederiz' türünde yaptıkları açıklamalarla, bundan sonra verecekleri tavizi de Öcalan’ın omzuna yükleme uğraşında olduğunu düşünüyorum. BDP, siyaseti kaybetme açısından, yani legal siyaseti alanında Abdullah Öcalan tarafından bazı kadroların devre dışı bırakılacağı düşüncesiyle, bunu zorunlu bir tebessüm şekliyle karşılıyor. Genel olarak çözüm sürecini İmralı, BDP ve PKK'nın dışarıya olumlu bir şekilde yansıttığını görüyoruz. Bu noktada büyük çelişkiler var" ifadelerini kaydetti.

"ÖCALAN'IN TALEP ETTİĞİ KONULAR; AVRUPA'DAKİ DEVLETLERİN ANAYASALARININ TÜRKİYE'DE DE OLMASINI İSTİYOR"

Yaşanan çözüm süreciyle birlikte Abdullah Öcalan'ın devletten Kürt sorunu için çok fazla talebinin olmadığını savunan Tekin, "Abdullah Öcalan bir şey talep etmiyor. Demokratik özerklikten vazgeçtiğini düşünüyorum. Talep ettiği konular; Avrupa'daki devletlerin anayasalarının Türkiye’de de olmasını istiyor. Kürt sorunu konusunda; anadilde eğitimden tutun, kamuda Kürtlerin hakimiyetini oluşturacak bir idare şeklini benimseyen özerklik veya otonomi gibi yerel hükümet talebi yok. Yani Avrupa ülkelerinde etnik unsurlar için nasıl bir çözüm varsa onun uygulanmasını istemekte. Öcalan'ın, eski idealleri ve dünya görüşünden büyük ölçüde vazgeçtiğini, artık dışarıda bir legal siyasetçi olarak görev yapmak istediğini ve ölmeden önce de böyle bir siyaseti tatmak istediğini düşünüyorum. Öcalan’ın çok fazla talebi yoktur. Talepleri karşılanabilinir şeklindedir" diye konuştu